Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müthiş
Genciz, namlu gibi,
Ve çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
……
Ahmet Arif
Murat (Yurtgül), Bawer Ferat’ın Dermansız Sevda (Yurt Yayınları, 2013) isimli kitabını bana hediye etmişti Nisan ortaları gibi. Tarihini not düşmemişim nedense. Nasılsa kitabın üzerine çok konuşacağız, çok çiziktireceğiz sayfalarını diye Murat’la sanırım. Olmadı.
Onunla daha çok edebiyat ve gündelik yaşam ekseninden giden bir dostluğumuz vardı. Oğuz Atay, Tezer Özlü, Barış Bıçakçı, Salinger, Beckett, Turgut Uyar, Edip Cansever okuduğu ve üzerine konuştuğumuz yazarlar/şairlerdi. Armağan ettiği Dermansız Sevda ise lise yıllarında onu etkileyen, onun dünyasını, öfkesini anlatan bir destandı. Kitapta, Karacadağ eteklerinde, Ceylanpınar ovasında, Cudi’de, Şengal Dağı’nda, Şeyh Adi’de yaşanmış, dengbejler tarafından söylene söylene günümüze kadar gelmiş gerçek bir aşk öyküsü anlatılır. Ezidi genci Evdi ile Milan aşiretinin beyi İbrahim’in bacısı Rıhme arasında imkânsız bir aşk vardır. Ne tesadüftür ki yıllar sonra Evdi'nin oğlu Dewreş ile İbrahim Bey’in kızı Adule’nin arasında da dermansız bir aşk yeşerir. İşte bu aşk dilden dile, dededen toruna anlatılagelir. Çocuklar babalarının anlattığı öyküde Dewreş için ağlarlar. Dengbejlerin anlattığı bu öykü aynı zamanda Türkmenlerin, Arapların, Kürtlerin, Türklerin toplumsal ilişkilerini de gözler önüne serer. Bu anlatılan öykünün Kobanlı dengbej Bakiye Xıdo’nun dillendirdiği destan olduğunu söyler kitabın yazarı Ferat. Savaşçı, gözü pek, sevdiğinin saçının bir teli için bile ölümü göze alan, mücadeleci Ezidi gençleri vardır kitapta.
Murat Mezopotamya topraklarının çocuğuydu. Kitabın o coğrafyada doğan, büyüyen birini daha fazla etkilememesi imkânsız. Yaşar Kemal de onun vazgeçilmeziydi. Tanışmayı çok istemişti. Ne garip ikisi de aynı yerdeler şimdi…
Murat’ın bendeki hali hiç savaşçı değil ama mücadeleciydi. İçi içine sığmaz, öfkesini sakınmazdı. Ama yumuşaktı, sevecendi daha çok. Yüzüne yayılan kocaman bir gülümsemesi vardı. Bütün duyguları ortada, üzüntüsünü de sevincini de hiç saklayamayan biriydi. Onunla ne zaman tanıştığımı hatırlayamıyorum bir türlü, çok da önemli değil. Sadece okuldaki bir eylemde yan yana olduğumuzu ve onun hep koştururken ki hallerini hatırlıyorum. Okul çıkışlarında, benim okuldaki odamda, koridorda nerede olsak hep konuşur ve konuşmamız hep bir şeyler yüzünden, dar zamanlara sıkışık olmaktan yarım kalırdı. Hep bir ertelenme duygusu yaşardık.
Murat öğrenmeye tutkuluydu. Meraklıydı. Çok soru sorar ve hep anlamaya çalışırdı. Zekiydi. Edebiyat, politika, feminizm, sinema, gündelik yaşamla baş etme pratikleri bir solukta konuştuğumuz konulardı. Camus ve Sartre’ı çok merak ediyor; varoluşçuluk üzerine okumak istiyordu. Oğuz Atay’ın Tehlikeli Oyunlar’ını okumuş ve oldukça etkilenmişti. Tutunamayanlar ve Günlükleri ise daha sonra okuyacağını söylemişti. Ben de “acele etme daha zamanın var, sindire sindire okumak gerek” diye büyük bir laf etmiştim. Benden film listesi yapmamı istedi. Birçok şey gibi sonraya bıraktım. ‘Yaparım nasılsa, ne acelemiz var?’ dedim hep kendi kendime.
Murat’ın okumak için, seyretmek için, keyifle yemek yemek için, sohbet etmek için acelesi varmış, kaybedecek hiç vakti yokmuş oysaki. Bilemezdik hiçbirimiz, Murat’ın Suruç’a geçmeden bir gün önce günlüğüne yazdığı “Kobane’nin yapılanması için bir briket dahi olsa bir avuç toprak dahi olsa o avuç toprağı yarın kaldıracağız” cümlesinin son satırları olacağını, azıcık da olsa umutlandığımız son zamanlarda nereden bilelim ki kursağımızda kalacağını sevincimizin, nereden bilelim düşmanın bu kadar acımasız olduğunu… (FS/AS)
Murat Yurtgül kimdir? |
Arel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümü 4. sınıf öğrencisi, okulun İnsan Hakları ve Demokrasi Kulübü Başkanı’ydı. Yurtgül Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'nde (CİSST) yedi aydır Ağırlaştırılmış Müebbet Hükümlüsü Mahpuslar Ağı Temsilcisi olarak çalışıyordu. 23 yaşındaydı. CİSST, “Bu akıl almaz vahşetin sorumlularının yakalanıp yargılanmasını umut ve talep ederken bütün kaybettiğimiz gençlerin ve çalışma arkadaşımız sevgili Murat'ın ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Çalışma arkadaşları onu sevgiyle ve hasretle anacak” açıklamasını yaptı. Arel Üniversitesi de resmi sitesinde Yurtgül için başsağlığı mesajı yayınladı. |