24 yaşındayım ve doğma büyüme Diyarbakır'lıyım. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi Diyarbakır'da gördüm.
2006 yılında Dicle Üniversitesi'ne bağlı Siirt Eğitim Fakültesi (şu an Siirt Üniversitesi oldu) Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nü kazanıp, okula kaydımı yapmıştım.
Siirt'e gider gitmez gerek Kürt kimliğimden gerekse öğrenci kimliğimden kaynaklı polis tehdidiyle yüz yüze kaldım. Çok geçmeden gözaltına alınmalar, tutuklanmalar ardı sıra geldi. Sayısız soruşturmalar ve gözaltılarla karşılaştım. Okuldan kimi cezalar aldım. İki defa (biri 5 ay, diğeri 6 ay süreyle) tutuklanıp bırakıldım.
Şu anda üçüncü tutukluluk sürecini yaşıyorum. 2011 yılının 28 Nisan'ından beri tutukluyum. Tutuklanma sebebim, örgüt üyeliği (PKK) diye belirtiliyor.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürmekte olan çoğu öğrenci 72 kişinin yargılandığı Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) dosyasından tutukluyum.
Dosya durumum, somut olarak hiç bir şey bulunmamasının yanında tamamen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Müdürlüğü'nün (TEM) kendisine yazmış olduğu senaryo bulunmaktadır. Zaten bunun dışında da hiç bir iddia somut olarak yoktur.
Tamamen siyasi temelli olan bir anlayıştan kaynaklı tutuklu olduğum açık. 2006'dan bu yana defalarca gözaltı, soruşturma, tutuklamalarla karşılaşmamdan da bu gerçeklik apaçık ortada. Son tutuklanma sebebi için ne kadar örgüt üyeliği dense de bu tamamen siyasi bir parti olan BDP'nin gençlik çalışmalarını ifade eden DYG çatısı altında çalışma yürütmemden kaynaklıdır. Ki DYG çalışanı olarak gösterilerek (ki bunu reddetmiyorum) örgüt üyeliğine bağlandırılmak isteniyor. Mahkemede de anadilimiz olan Kürtçe'de savunma yapmak istediğimiz için tutuklu olma durumumuz devam ediyor. Üç duruşma geride bıraktık ve halen savunmam alınmış değil.
Okul durumuma gelince; öğrenciliğim devam ediyor, mezun olamadık anlayacağınız. Geçen gün bir soruşturma daha açmışlardı, tutuklanmaktan kaynaklı, ilginç değil mi? (BŞ/HK)
* Burhan Şık, 18.06.2012
** Meçhul Öğrenci Postası mektuplarını okumak için tıklayın.