Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı'nı resmen aldığı 30 Ağustos'tan bu yana askeriye hariç her konuda konuşuyor.
Bir yıl öncesine kadar cumhurbaşkanı adayı için kriter belirleyen, darbeyle tehdit eden, "teröre karşı kitlesel refleks" isteyen halefi Yaşar Büyükanıt'la karşılaştırınca Başbuğ alçakgönüllü kalabilir ama o da kendi görev alanını geniş geniş belirlemiş durumda.
Gürcistan, Kerkük, anayasa...
Başbuğ'un ağustos sonundan bu yana, son olarak da dün gazete temsilcilerine yaptığı konuşmalardan bir potbori sunuyoruz:
Dış politika: Başbuğ, Avrupa Birliği'ne tam üyeliği muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için bir araç olarak görüyor. Öte yandan talepleri de var: "Ulus devlet yapımla oynama, üniter devlet yapımı zayıflatma. Bu konuda taleplerde bulunma." Irak’ın toprak ve siyasi bütünlüğünü savunuyor; Kuzey Irak yönetimineyse "terörle mücadele konusunda üzerine düşeni yapmadığı için tepkili. Kerkük'e özerk statü istiyor. Gürcistan'da çatışma karşısında dengeli olmak gerektiğini belirtiyor. Montrö Anlaşması konusunda taviz verilemeyeceğini savunuyor. Sınır ötesi harekata izin veren tezkerenin süresi dolduğunda yenileneceğinden şüphesi yok.
İç politika: Ergenekon zanlısı generallere resmi ziyaret yapılmasının vefa borcu olduğunu düşünüyor. Yargıya güveni tam; yargının bu ziyaretten etkilenmeyeceğine inanıyor. Diyarbakır'a gidip çoğunluğunu işveren örgütlerinin oluşturduğu sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle görüşüp destek istiyor. Eğitim, istihdam, ekonomi politikalarının nasıl düzenlenmesi gerektiğini söylüyor. Anayasa tartışmalarına giriyor; "Etnik olarak Anayasal düzeyde yeni haklar verilemez" diyor. Toplumdaki laiklik endişesinin giderilmesi gerektiğini belirterek, "sosyal hayatı yönlendirmeye çalışan cemaatlere" dikkat çekiyor.
Yanıtsız sorular
Öte yandan, Genelkurmay başkanı olarak sorumluluk alanına giren konularda konuşulmasını pek istemiyor Başbuğ. Büyükanıt'ın zamanında yayınlanan bildirilerle ilgili yorum yapmaktan kaçınıyor. "Niye askerler ölüyor?" sorusuna cevap vermek bir yana, sorunun sorulmasından bile rahatsız. Medyaya yönelik akreditasyonun neye göre belirlendiğini açıklamıyor. "Liste genişler de, daralır da" diyor.
Başbuğ konuşulmasını istemiyor, konuşmayı da çok düşünmüyor. Oysa, siyaset yerine uzmanlık ve görev alanına giren konularda bilgi verse.... Mesela, askeri operasyonlarda harcanan paralar, Genelkurmay'ın bütçesi, silah alımları, askeri ihaleler hakkındaki verileri açıklasa.
Ne de olsa, Büyükanıt'ın gece yarısı bildirileriyle yıldızını parlattığı internet sitesine göre, Genelkurmay'ın görevleri arasında bunlar var ama iç ve dış politikaya yön vermek yer almıyor. (EA)