Fotoğraf: Anadolu Ajansı aracılığıyla Jim Lo Scalzo/EPA
Amerika Birleşik Devletleri'nde Kasım 2020'de gerçekleşen seçimlerden sonra aslında sonuçlar Joe Biden lehine kesin olsa da, mevcut Başkan (20 0cak 2021'e kadar) Trump'ın oyunbozanlığı nedeniyle sular bir türlü durulamadı!
Malum, 2016 Kasımındaki ABD başkanlık seçimlerinden bu yana iki dönem dört yıldır Donald Trump ABD Başkanı(ydı).
Kasım 2020 seçim sonuçlarının net olan verili durumunda ise seçmen tercihi Joe Biden lehine kesinleşmiş oldu.
Ama Trump alışılmadık bir inatla seçimleri kaybettiği aşikâr iken hâlâ "aslında kendisinin kazanmış" olduğunu ve dahi başkanlığı Biden'a 20 Ocak'ta gönlü elvermeyerek 'devretmek zorunda' olsa bile 2024 seçimlerinde tekrar aday olacağını vurguluyordu.
Sanırım önceki geceki ya da ABD saat farkı nedeniyle önceki günkü (6 Ocak) ABD kongre sarayına Trump yandaşlarının baskını ve 4 kişinin ölümü işin bir anlamda aylardır konuşulan ve adeta beklenen "Amerikan Usulü" otuz iki kısım tekmili birden filmografik finali oldu.
Aslında bir anlamıyla Trump'ın başkanlığını yaptığı dört yılın uygulamaları ile "kötülüğün sıradanlığı"nın tarihi zirvesi olarak telaffuz edileceği bir devrin kapanışı gibi de oldu.
Sanırım Donald Trump'ın bir daha sahnelerde boy gösterme şansının hepten tarihin çöp sepetine gömüleceği bir final oldu; önce miting, ardından kongre sarayına saldırı ve işgali eylemi.
Amerikan tarzı-siyasetinin tipik örneğiydi olan biten. Sanki bütün dünyaya canlı gösterimi olan bir film platosundan kurgu film senaryosunun uygulaması gibi. Önce mevcut başkanın yandaşları toplandı. Bütün tepkisel protestolarını en üst düzeyde ve teatral bir gösteri şova hazırlanmış kıyafetleriyle yaptılar.
Sonra kongre sarayının önündeki polis barikatlarının önüne dayandılar. Polis barikatları sanki o an bir yerlerden talimat alınmış gibi polislerce aralandı. Ve güruh kongre sarayından içeri akın etti. Ve olan oldu. Şiddet gösterisinde bulundular. Akabinde talimat aldıkları liderlerini kendi eylemsellikleriyle adeta tarihin karanlık dehlizlerine gömüverdiler.
Şiddet yanlıları; dünyanın her yerinden en üst düzeyde protesto edilse de, aslında eylemin şiddetvari ve tümüyle haksız tarzı; bir anlamda mevcut hâliyle iki hafta sonra Beyaz Saray'ın yeni sakini olacak olan Biden'a yarayarak yeni başkanı işaret etmeye yetiyordu.
Çokça Amerikan politik filmleri izlemiş olanlar yine çok iyi bilir ki; miadını doldurmuş ve kötü hem de istikrarsız bir şekilde yönetememiş bir yönetici ancak bu kadar başarılı bir operasyonla alaşağı edilebilirdi! Üstelik haksız, seçim kaybetmiş, ama inatla "kazanan aslında benim" dese bile! Üstelik kendi yandaşlarınca, tersten, liderlerine destek olduklarını sanarak!
Kendi eliyle, bir anlamda kendi sonunu getirip kader ipini çekmiş oldu Donald Trump. Üstelik daha görev süresinin ve devir tesliminin bitimine 15 gün varken, meşruiyeti tartışılan ve "yargılanma ihtimali" yüksek sesle tartışılan bir hâle düşerek!
Aslında yargılanmayacak tabii ki! Çünkü Amerikan politikasını bilenler bilir ki; orada iki parti var, birinin amblemi fil (cumhuriyetçi parti) öbürünün eşektir (demokrat). Bir ya da iki seçim döneminde bir yer değişirler. Politikada farklı gibi görüntü verseler de aslolan Amerika'nın çıkarıdır. O sebepten şimdi bütün kirli, karanlık utanç işleri miadı dolan başkana pas edildi. Şimdi yeni sayfa açmanın vaktidir.
Şimdiden söyleyeyim bu yazıyla, not olarak burada kalsın. İki yıla kalmaz "Darbeci Başkan" diye bir Amerikan filminde belki henüz bilmediklerimizin de senaryosuna dahil edileceği bir sinema filmini hep birlikte izlemiş oluruz. (ŞD/AÖ)