Yüksek Seçim Kurulu (YSK), nüfusu 2 binin altında kaldığı için kaldırılması öngörülen beldelerin 6 Şubat'a kadar iptal davası açmaları halinde yerel seçimde yer alabileceğine dair kararını değiştirmedi.
Anayasa Mahkemesi Haşim Kılıç'ın "Anayasa Mahkemesi'nin kararı geçerlidir" diyerek yaptığı açıklamayı, mahkemenin sekiz üyesinin bu açıklamaya katılmadıklarını bildirmelerinin ardından "kişisel görüş" olarak yorumlayan YSK, açıklama yapmamayı tercih etti ve kararını değiştirmedi.
YSK'nin konuya ilişkin kararı 24 Aralık'ta Resmi Gazete'de yayınlanmıştı.
Kılıç, Erdoğan'dan yana tavır alınca yargıda tartışma başladı
Meclis, 6 Mart'ta, nüfusu 2 binin altına düşen belediyelerin kapatılmasını öngören yasayı kabul etti. Yasanın çıkmasının ardından CHP Anayasa Mahkemesi’nde düzenlemenin iptali istemiyle dava açtı.
31 Ekim'de davayı karara bağlayan yüksek mahkeme, iptal istemini reddetti ancak 22 Mart’tan sonraki 60 gün içinde kapatma kararına itiraz için dava açan 122 belediyeyi kapsam dışı tuttu. Kararın gerekçesi de 6 Aralık’ta yayımladı.
Kapatılması kararlaştırılan Giresun’a bağlı Kovanlık Belediyesi’nin başvurusunu 19 Aralık’ta karara bağlayan Danıştay, bu belediyenin de tüzelkişiliğinin sürdüğüne karar verdi.
Yüksek Seçim Kurulu, Danıştay kararına dayanarak, 22 Mart'tan sonra dava açmayan 740 belediyenin Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının yayımlandığı 6 Aralık'tan itibaren iki ay içinde dava açması durumunda yerel seçimlere katılabileceğini duyurdu.
24 Aralık'ta sabah saatlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay kararını "İkinci bir Anayasa Mahkemesi ortaya çıktı" diyerek sert bir dille eleştirdi.
Aynı günün akşamı Anayasa Mahkemesi Başkanlığı imzasıyla yapılan açıklamada Danıştay ve YSK'nin kararlarıyla Anayasa'yı ihlal ettiği savunuldu.
25 Aralık'ta Anayasa Mahkemesi'nin sekiz üyesi Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'nın açıklamasının Mahkeme'nin görüşünü yansıtmadığını açıkladı.
Danıştay Başkanlar Kurulu hem Kılıç'ı hem de Erdoğan'ı eleştirdi. Erdoğan'ın Danıştay'ı yetkilerini aşan bir yargı yeri olarak göstermesinin hukuk devletiyle bağdaşmadığını, Kılıç'ın da açıklamasıyla anayasal görev, yetki ve sorumluluğunu aştığını duyurdu. (TK)