Mahkemenin Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği’nin müdahil olma talebini reddettiği dava 12 Eylül’e ertelendi.
Tanıkların eksik beyanlarının dinlendiği davada Özmen’in avukatının zanlının cinayeti işlerken akli dengesinin yerinde olmadığını iddia etmesi üzerine Yılbaş’ın avukatları “Akli dengesi yerinde olmayan birinin askerlik görevini nasıl sürdürebildiğini” sordu.
Müdahil avukatların sorusu üzerine hakim Özmen’i akli dengesinin yerinde olup olmadığının kontrol edilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk etti.
Avukat Yasemin Öz’ün bianet’e aktardığı bilgiye göre Adli Tıp Kurumunda 8 Ağustos’ta yapılacakinceleme davanın seyrini de etkileyecek.
“Yılbaş davası ‘münferit’ bir vaka değil”
Kendini sosyalist feminist olarak tanımlayan Ece Kocabıçak bianet’e davaya müdahil olmanın önemini şu sözlerle anlattı:“Kadına yönelik erkek şiddeti giderek artıyor. Kadının emeği ve bedeni üzerinde erkeğin tahakkümünü arttırıyor. Devlet ise bunu cesaretlendiren ve destekleyen yasalar çıkartıyor.
Özellikler Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı boyunca erkek şiddetini pekiştirecek düzenlemeler çıkartıyor. Galata Köprüsü kararı ve Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) bunun bir parçası. Biz bu yüzden kadın örgütleri olarak müdahil olmak istedik.”
Yılbaş’ın yaşadıklarının “münferit” bir vaka olmadığını söyleyen Kocabıçak “Bu sürecin tüm kadınları kapsadığını ve bu gerekçeler nedeniyle davanın sonucunu görmek istiyoruz” dedi.
İlk duruşmada neler oldu?
Mor Çatı, Amargi ve KHİP’in müdahil olma isteklerinin reddedilme ihtimaline hazır olduklarını söyleyen Avukat Funda Ekin bianet’e şunları söyledi:“İlk duruşmada hakim Mor Çatı ve Amargi’nin taleplerini reddettikten sonra ‘Başka varsa onu da getirin’ dedi. Aileden aldığımız vekaletle mahkemeye girdik.
Katil her zamanki gibi rahattı. Eski bir istihbaratçı olduğu için midir bilinmez ama savunmasını avukatlarına rağmen kendi sürdürdü. Sorular sordu.”
Stajyer doktor Yılbaş boşanmak istediği kocası astsubay kıdemli çavuş Özmen tarafından 22 Şubat'ta 12 kurşunla öldürülmüştü. Yılbaş'a "Bir cuma öğle vakti seni öldüreceğim" diyen Özmen 13 Mayıs'ta ilk duruşmada "olay anında kendinde olmadığını" söylemişti.
12 Haziran tarihinde yapılan ikinci duruşmada ise hakim davaya müdahil olmak isteyen kadın örgütlerinin bu taleplerini "olayda bu kurumların zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddetmişti.(BÇ/EZÖ)