Avukat Can Atalay da, ana akım medyanın popüler rol modelleri ürettiğine dikkat çekti; üniversitelerdeki saldırıların on yıl öncesine göre daha tehlikeli olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Yeşildere, Prof. Dr. Kadir Cangızbay'ın tehdit edilmesinin, öğrencilere yönelik baskıların öğretim görevlilerine de yöneldiğini gösterdiğine dikkat çekti.
Yeşildere: Eğitim hakkı engelleniyor
Saldırıların öğrencilere uzun yıllardır sürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Yeşildere, baskılar nedeniyle derse gelemeyen öğrencilerin, eğitim hakkının engellendiğini söyledi.
Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) ülkücü öğretim üyelerine verdiği tavizler nedeniyle, bugün bu sorunların yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Yeşildere, bazı üniversitelerde öğretim görevlilerinin "sağ görüşlü olmasının" işe alımda kıstas olarak değerlendirildiğini savundu.
"Yaşananlar üniversite özerkliğine aykırı"
Yaşanan olayların üniversite özerkliğine aykırı olduğunu belirten Prof. Dr. Yeşildere, "Bu ortamda insanlar düşüncelerini açıkça ifade etmekten çekinmeye başladı, fikirler tartışılamaz hale geldi" dedi.
Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kadir Cangızbay'ın aldığı tehditler nedeniyle görevini bırakmasının "ülkücülerin işi zorbalığa dökmesinin" sonucunda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yeşildere, "Buna dur demek gerekir. Hukukçuların savcıların harekete geçmesi lazım. Münferit olay denilip geçilemez yoksa ölüme varan olaylar yaşanabilir" dedi.
"Önlemler solcu öğrencileri vuruyor"
Olayların ardından açılan soruşturmalarda, sol görüşlü öğrencilerin uzaklaştırıldığını, ceza aldığını dile getiren Prof. Dr. Yeşildere, sağ görüşlü öğrencilerin ise cezasız kaldığını vurguladı.
Prof. Dr. Yeşildere, olayların önlenememesini, 12 Eylül getirdiği askerin rejimin kalıntılarının ortadan kaldırılmamasına bağladı.
Atalay: Tehlikeli bir tırmanış var
Avukat Can Atalay, üniversitelerde yaşanan saldırıların 10 yıl öncesinden daha tehlikeli bir hal aldığını söyledi.
Atalay, ana akım medya araçlarında "popüler rol modellerinin" ortaya çıktığını ve bunların örnek alındığını kaydetti, "tehlikeli bir tırmanış var, özellikle belli başlı üniversitelerdeki kaygı verici gelişmelerden korkuyorum" dedi.
İzmir ÇHD: Akademik özgürlüğün tahrip edilmesi izleniyor
İzmir Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) konuya ilişkin açıklamasında, üniversite yönetimlerinin eğitim hakkı başta olmak üzere, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, akademik özgürlüğe aykırı uygulamaları "sessizce" izlediği kaydedildi.
Prof. Dr. Cangızbay'ın aldığı tehditlerin ardından Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç'ın olaya adı karıştığı düşünülen kişiler hakkında ne disiplin, ne de adli soruşturma açmadığı belirtildi.
Neler olmuştu?
Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kadir Cangızbay verdiği dersler sırasında, "Kandil Dağı'ndaki de, leş dediğin de, şehit dediğimiz de bizim çocuğumuz" dediği için tehdit almış, aracının dört lastiğinin patlatılmış, aracın üzerine, 'Üniversite bir kaledir. Senin gibileri sokmayız. Sabrımızı zorlamayın' yazılı bir not bırakılmıştı.
Prof. Dr. Cangızbay, yaşadığı olaylar nedeniyle İletişim Fakültesi'nde verdiği dersleri bırakmıştı.
Ege Üniversitesi'nde (EÜ) okuyan 2 öğrenci, ülkücüler tarafından saldırıya uğramış, Gıda Mühendisliği Fakültesi kantininde yaşanan olayda yine ülkücüler 4 öğrenciyi yaralamıştı.
Saldırıları protesto etmek için yapmak basın açıklaması sırasında da, Gıda Fakültesi Kantini'ne gelen ülkücüler açıklamayı engellemiş, altı öğrenci yaralanmıştı.
Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu ise, bir grup öğrenci, Kurtuluş Parkı'nda yaklaşık 40 kişilik ülkücü bir grubun satırlı ve bıçaklı saldırısına uğramış, Sinan Benek'in bilek damarı kesilmiş, Mustafa Yeşil'in parmağı kopmuştu. (AÖ/TK)