26 Temmuz 2003 tarihli Yeni Çağ gazetesinden, Necdet Sevinç imzalı yazı:
"Şimdi şahsiyetlerini şekillendiren aşağılık duygusunu tatmin etmek için Türk Milliyetçiliğine alçakça saldıran o Ermeni çocuğundan, muhtelif Balkan döküntüsü ve Kafkas süprüntüsünden sonra bir de Yunanlı buldular. Adı Herkül Millas! Bu herif..."
Herkül Yunanlı değildir, vatandaşımızdır. Yazıyı sitesinde veren Ülkü Ocakları - Augsbur, Herkül'den "soy özürlü" ve "soysuz" diye bahsediyor. "Ermeni Çocuğu" dedikleri de, Etyen Mahçupyan.
24 Haziran 2004 tarihli Akşam gazetesinden, Şakir Süter imzalı yazı:
"Biz şahsen henüz Musevileri resmen ve alenen 'düşman' ilan etmemek için son avanslarımızı kullanıyoruz... Ama öyle noktaya gelindi ki, 'Kahrolsun Siyonizm' diyerek yollara dökülmek için sabırsızlanan milyonlar var Türkiye'de. Ses ver! Ya 'masum' olduğunu kanıtla. Ya da en kısa zamanda, seni 500 yıldır dost sayan Türklerden özür dile!"
25 Şubat 2005 tarihli, "Nihal Atsız" çıkışlı bir elektronik posta iletisi:
"Yankesicilik, hırsızlık, kapkaççılık, ırza tecavüz, gasp, cinayet, fuhuş, uyuşturucu ticareti gibi suçlar ve genelev işletmeciliği, pavyonculuk, kumarhanecilik, değnekçilik, dilencilik gibi rezil işleri genelde Kürtler icra ediyor. Behey sentezciler, sorarım size? Yıllar boyunca Türklüğe yamamak için uğraştığınız sevgili kardeşleriniz neden size değil de Kürt ırkçılığı yapan o partiye oy veriyorlar? Hepsi mi PKK'lı bunların? Değil elbette... Ama damarlarında taşıdıkları kanın gereğini yerine getirerek Türk düşmanı olduğunu bildikleri partiye oy veriyorlar. Böylece 'Sadece PKK'lılar kötüdür, diğer Kürtler iyidir, kardeşimizdir' ifadesi de çürütülmüş oluyor. Kürdün PKK'lı olanı da olmayanı da birdir. Uyanın soydaşlarım, bıçak kemiğe dayandı artık. Fazladan 3-5 oy kapabilmek uğruna beyninize 'Türk ile Kürt kardeştir' fikrini sokanların etkisinden kurtulun. Tek taraflı kardeşlik duygularının faydası yok, karşımızdaki gözü dönmüş sürü bizi kardeş olarak görmüyor. Her Türk tehlikenin bilincine vardığı taktirde bu belanın üstesinden geliriz ancak. TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR!"
"Sentezciler" dediği, Türk - İslam Sentezcisi Ülkücüler. Büyük harflerle yazdığı da, ilginçtir, Hürriyet'in mottosuyla aynı.
***
Peki, diyeceksiniz, bunlar mahkemeye niçin verilmiyor. Gerçekten, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 312. maddesine 06.02.2002'de getirilen değişiklik, bu "Nefret Söylemi"ni (hate speech) çok açık biçimde suç sayıyor: "Halkın bir kısmını aşağılayıcı ve insan onurunu zedeleyecek bir şekilde tahkir eden kimseye 6 aydan 2 yıla kadar ceza verilir." Md. 311 ise, suçun kitle haberleşme araçlarıyla işlenmesi halinde hapis cezasının bir misli artacağı hükmünü getiriyor.
Mahkemeye verdik efendim. Bizim "Azınlıklar Raporu"na hakaret ve ölüm tehdidi başlayınca, kimse köpeksiz köyde çomaksız dolaşmasın diye, verdik. 23.02.2005 tarihinde, raporu TV kameraları önünde yırtan Fahrettin Yokuş ve Abdullah Buksur'un ve "Kan akıtılacaktır" diyen Bircan Akyıldız'ın ilk duruşmaları, 23.02.2005 günü yapıldı.
İzleyen gazeteci arkadaşların anlattığına göre durum: 300 kişilik bir militan ekip getirdiler, şu sloganlarla mahkeme koridorlarını inlettiler: "Türkiye Kamu-Sen burada, hainler nerede?", "Türkiye hainlere mezar olacak", "Apo'nun itleri!"
Avukatım olan hanım konuşmasını yaparken dinleyicilerden biri "Vatan haini" diye bağırdı. Arkasından, "Hay bunun anasını, babasını..." küfürleri başladı. Kimse kendilerine müdahale etmedi.
***
Şimdi bir dahaki duruşmaya bunların tekrarlanmaması için önlemlerimizi alacağız. Bir devletin ve bir ulusun onurunu kurtarmak kim dedi size kolay iştir diye?
Not: Umutsuzlanmak yok. Yılmak yok. Dinleyin: "Sayın Hocam, Hepimizin başı sağolsun. Sevgili Yekta Abiyi kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Gözyaşları arasında Urla'da toprağa verdik. Gerçek bir dost ve insandı. Acımız büyüktür. Hassaten sizlere de başsağlığı diliyorum, Allah rahmet etsin efendim. İmza: İsa Güneş, Karaburun Emniyet Müdürü.
Tanımam etmem. Geçen hafta 49 yaşındayken ölen yeğenimin oturduğu ilçenin emniyet müdürü. Ciddi bir web sayfası da var: www.polisax.com. Böyle memlekette yılmak var mı?