Her yıl 16 Ekim'de düzenlenen Dünya Gıda Günü'nün Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nce (FAO) bu yıl belirlenen teması "gıda hakkı".
Bunun bir "insan hakkı" olduğunu vurgulayan örgüt herkesin yeterli ve kaliteli gıdaya ulaşması için hükümetlerin yoksulluk, açlık ve bölgesel eşitsizlikleri giderecek politikalar oluşturmasını istedi.
Gıda Günü nedeniyle açıklama yapan meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları aynı sorunu vurgulayarak Türkiye'de gıda denetimi mekanizmalarının oluşturulmasını talep etti.
GDO'lar denetimsiz
Biyologlar Birliği Derneği, genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) Türkiye'ye ithalatının denetlenmediğini, bu konuda bir yasal düzenleme olmadığını söyleyerek tüketicilerin dikkatli olmasını istedi.
Dernekten Kadir Sorucuoğlu yaptığı açıklamada, GDO'ların bir dizi sağlık riski içerdiğini belirtti. Sorucuoğlu, genetiği değiştirilmiş tohumların bir sonraki sene kullanılamaması nedeniyle tarım alanında ekonomik bağımlılığa yol açtığını da vurgulayarak tüketicilerden ve hükümetten şu noktalara dikkat etmelerini istedi:
- Yerli tohumdan üretilen gıdalar tercih edilmeli. Şekil bozukluğu olan ve normalden iri meyve ve sebzeler alınmamalı. Özellikle ithal soya, mısır, pirinç ve ürünlerine karşı çok duyarlı olunmalı.
- Biyo-güvenlik kurulu oluşturulmalı ve işlerlik kazandırılmalı. GDO'ların ülkeye girişi yasaklanmalı veya kontrol altına alınmalı. Kaçak tohum girişi önlenmeli.
- İthal edilmiş GDO' lu ürünler etiketlenmeli ve ambalajlarında mutlaka belirtilmeli.
Hayvancılıkta denetim gerekli
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Türkiye'de milyonlarca insanın yoksul olduğu dolayısıyla yeterli beslenemediğini söyledi.
TVHB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Mehmet Alkan, yoksulluk ve bölgeler arası eşitsizliğe karşı politikalar üretilmesini istedi ve şu talepleri sıraladı:
- Özellikle hayvansal protein açığının ulaştığı boyut dikkate alınarak ulusal hayvancılık politikası oluşturulmalı. İnsanlar yeterli ve dengeli beslenme konusunda eğitilmeli.
- İnsanlarda ortaya çıkan gıda hastalıkların yüzde 75 'i herhangi bir hayvandan ya da hayvansal üründen bulaşan patojenlerden kaynaklanıyor. Veteriner hekimlik mesleği mevzuat düzenlemeleri ile hayvansal gıdaların kontrolünde tam yetkili kılınmalı.
- Hayvansal gıdalarla alınan ilaç ve hormon kalıntılarının insan sağlığı açısından kanıtlanmış geriye dönüşümsüz zararları göz önüne alınarak bu maddelerin veteriner hekim tedavi hizmetleri dışında, ticari kar amaçlı satışı ve kullanımı önlenmeli.
AB'ye uyum
Benzer noktalara dikkat çeken Avrupa Birliği Veteriner Hekim Platformu ve Toplum Sağlığını Araştırma ve Geliştirme Merkezi de ortak açıklamalarında "Başta 5179 sayılı ve 3285 sayılı yasalar olmak üzere gıda güvenliği ve hayvan sağlığı ile ilgili ülkemizdeki mevzuat AB Mevzuatı’na uygun hale getirilemedi. Bu nedenle AB Mevzuatı’nda veteriner hekimlere verilen yetki ve sorumluluklar yürürlüğe konulamadı" dedi.
"Ayrıca ilgili yönetmeliklerin hazırlanmasındaki gecikmeler nedeni ile resmi kontrollerin yerine getirilemediği, kurumlar arasında yetki karmaşası yaşandığı ve buna bağlı olarak ta gıdalarla ilişkili halk sağlığı sorunlarının artarak devam ettiği unutulmamalı." (EÜ/NZ)