Tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 75 yaşında ölen ünlü sanatçı Suna Pekuysal için Reşat Nuri Güntekin Sahnesi'nde bir tören düzenlendi.
Törene çok sayıda sanatçı ve Pekuysal'ın sevenleri katıldı.
Suna Pekuysal'un oğlu Sait Ali Köknar törende yaptığı konuşmada "Yaşasın tiyatro, yaşasın Suna Pekuysal, yaşa anam" dedi.
"Gece üçe kadar ertesi günün yemeğini yapardı"
Sait Ali Köknar'ın konuşması şöyle:
"Ben ilkokuldayken gece gelir yemek yedirir beni yatırır, gece üçe kadar ertesi günün yemeğini yapardı. Sabah 08:00'de kalkar okula gönderirdi. Huzurla, düzenle büyüttü beni. Şimdi ben babayım. Ne kadar zor olduğunu görüyorum. Suna Pekuysal anam bana bir can verdi ama ben bir değil birçok kişiyim, gördüğüm her oyunda, okuduğum her romanda çoğaldım, özgürleştim."
"Tiyatro insanın bu sıkışık dünyada özgürleşebilmesi için bir penceredir"
"Tiyatro bana aç olmanın, tok olmanın, anne, sevgili olmanın ne olduğunu yaşattı, ben mimarım, seyirci olarak söylüyorum. Bana bir insan olarak ne olduğumu neler yapabileceğimi, neler olabileceğini, ufkumu anlattı tiyatro, roman, edebiyat. Bu yüzden sinema tiyatro, kültür, sanat bir çeşni değil bir mecburiyettir. İnsanın bu sıkışık dünyada özgürleşebilmesi çin penceredir."
"Karşınızda Suna Pekuysal ve Ergun Köknar'ın oğlu değil kültür ve sanatla büyümüş bir örnek var. Anam oynadığı karakterle bana birçok can verdi, sizlere de verdi, vermeye de deva edecek."
Alkaya: Hepimizin başı sağolsun
hurriyet.com.tr'nin haberine göre Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya Suna Pekuysal'ın sahnede ölmek istediğini anımsattı, "Suna ablacığım, biz geç kaldık. Sen niye acele ettin? Sizin bize ihtiyacınız yok ki. Bizim size ihtiyacımız var. Bu büyük anı, son ana kadar o aptalca ümit içinde geçireceğim. Hepimizin başı sağolsun" dedi.
Tiyatro sanatçısı Zihni Göktay da Pekuysal ile 24 rakamının aralarında çok önemli bir yeri olduğunu söyledi, "Ben 24 Ekim'de onun doğum gününü kutlardım. O da aynı gün benim evlilik yıl dönümümü kutlardı. Bugün de 24 Temmuz. Böyle bir tesadüf oldu" diye konuştu.
Pekuysal'la “Lüküs Hayat” operetinde 14 yıl birlikte olduklarını anımsatan Göktay şöyle konuştu:
"Öyle bir koca çınardı ki, dalları arasında binlerce oyun, film, dizi saklıydı. 'Abla' dedim geçen sene; 'Birlikte bir oyun çıkaralım. Senin oturarak oynayacağın oyunlar da var' dedim. 'Mesela Selçuk Aslan'ın Dolap Beygiri oyunu var. Kayınvalidemi oynarsın. Ben de damadını oynarım. Zaten didişiyoruz. Beni içinden geldiği gibi azarlarsın' dedim. Benim sık sık kulağımı çekip azarlardı. Sahnede 'Tekst dışında laf ediyorsun' derdi. Onu bu konuda üzdüysem 14 yıl boyunca, affetsin. Zaten 10 dakika kızardı, 11. dakika affederdi. Suna ablam dedi ki 'Ben oturarak oyun oynamak istemiyorum. Ayakta cıvıl cıvıl Suna olarak oyun oynamak istiyorum. Seyircinin beni öyle görmesini, duygu sömürüsü yapmak da istemiyorum.' Haklıydı. Allah rahmet eylesin. Ablacığım, vücudunun yarısı gitmiş gibi. Sen haklıydın ağaçlar ayakta ölür."
Cenaze töreninin ardından alkışlarla Ataköy 5. Kısım Camii'ne götürülen Pekuysal, Ataköy 5. Kısım Camii'nde öğle namazının ardından kılınacak cenaze namazı sonrasında Mevlanakapı Mezarlığı'nda defnedilecek. (NZ/EZÖ)