Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çan Çevre Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği, Ayvalık Tabiat Derneği ve yöre halkı, Çanakkale İdare Mahkemesi'nin Cengiz Holding ve Nurol Holding lehine verdiği kararlara karşı mücadelenin süreceğini belirterek bir basın açıklaması yaptı.
Kaz Dağları'ndan Toroslara... Tahtacı Türkmen Alevileri
Yaşam savunucuları, Cengiz Holding'in Bayramiç ilçesi, Hacıbekirler köyü mevkiinde planladığı "Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi" projesine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali için açtıkları davada Çanakkale İdare Mahkemesi'nin aleyhlerine karar verdiğini belirtti.
Aynı şekilde, Nurol Holding'in Lapseki ilçesi, Şahinli köyü mevkiinde açmak istediği “Altın Gümüş Madeni Ocağı Kapasite Artışı Projesi”ne verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali için açılan davada da mahkemenin aleyhlerine karar verdiğini ifade ettiler.
“Ekosistem ve insan yaşamı hiçe sayıldı”
Açıklamada, Kazdağları'nda yaşayan insanların, hayvanların ve ekosistemin çıkarlarının hiçe sayıldığı belirtildi.
Yaşam savunucuları, mahkeme heyetinin her iki kararda da oy birliği sağlayamadığını, heyetteki birer hakimin ret oyu verdiğini, ancak aleyhlerine oy kullanan hakimlerin bilimi, doğruları, hak ve hukuku gözetmediğini belirtti.
"Bağımsız ve özgür bir yargı yok"
Açıklama özetle şöyle:
TÜMAD Projesi’nde her ne kadar bilirkişi heyetinin bazı üyelerinin görüşleri doğrultusunda bilirkişi raporu aleyhimize gelse de, bilimsel dava dilekçemiz ve güçlü savunmamız ile tarafsız bir mahkeme heyeti ile davayı kazanmış olmamız gerekirdi. Ancak bu davada da heyet üyesi iki hakim şirketten yana karar vermiştir.
Ne yazık ki ülkemizde hukukun geldiği nokta her iki dava sonucundan da görülmektedir. Bağımsız ve özgür bir yargı sistemi yoktur. Yargı sistemimizin içindeki bazı unsurlar duruşlarını, bilime, hak ve hukuka göre değil, güç ve iktidar ilişkilerine göre belirlemektedirler. Oysa adalet ve bağımsız yargı herkese lazımdır.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen adalet sistemine güvenimizin tamamen bitmemiştir. Anayasal haklarımızı kullanarak her iki kararı temyiz edeceğiz ve kararların iptali için Danıştay’a dilekçelerimizi vereceğiz.
Erzincan İliç’te yaşadığımız maden felaketini unutmadık. Milyonlarca ton zehir koca bir coğrafyaya yayıldı, 9 işçi bu zehrin altında kalarak yaşamını yitirdi. Fırat nehri havzası zehirlendi, yöre onlarca yıl bitmeyecek kanser vakalarıyla ve hastalıklarla yüzleşmek zorunda. Biliyoruz ki önlem alınmaz ise bu projelerle aynı felaket Kazdağları’nda da yaşanacak.
Kazdağları’nın, ormanlarımızın, tarım alanlarının, su varlıklarımızın, binlerce canlının yok edilmesine, yöre halkının mağdur edilmesine, havamızın, suyumuzun toprağımızın, kirletilmesine izin vermeyeceğiz.
Her koşulda mücadelemize devam edeceğiz. Adaletsizlik varsa mücadele ve savunma da vardır. Kirazlı’da 2019’da altın madeni şirketi Alamos Gold’u nasıl kovduysak, Cengiz Holding’e, Nurol Holding’e ve diğer şirketlere ve bu hukuk dışı izin ve ruhsatları veren kurumlara karşı da mücadelemizi sürdüreceğiz.
Doğayı katletme hazırlığı içinde olanlar karşılarında Kazdağları halkını bulacaklardır. Ormanlarımızı, köylerimizi, karacalarımızı, kuşlarımızı sonuna kadar savunacağız.
İmzacılar
Açıklamaya imza atan dernekler ve bireyler şunlardır: Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çan Çevre Derneği, Lapseki Çevre Koruma Üretim ve Dayanışma Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ve bireysel davacılar.
(EMK)