Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi’nden İdil Soyseçkin, çocuklu çalışanlara getirilen yarı zamanlı ve yarı ücretli çalışma seçeneğinin iş piyasasını esnekleştirdiğini ve güvencesizleştirdiğini söylüyor:
“KEİG olarak hep söylediğimiz şey şu; yarı zamanlı çalışma dediğiniz zaman, sadece yarı zamanlı çalışmış olmuyorsunuz. Maaşınız ve sosyal güvenlikle ilgili haklarınız yarı yarıya düşmüş oluyor. Dolayısıyla bu birçok kişinin tercih edebileceği bir şey değil.
"Herkese hak gibi görünüyor ama aslında fırsat eşitliği bu. Dolayısıyla da herkesin o fırsattan yararlanması mümkün değil. Diğer taraftan da hem kadına hem erkeğe verilen bir hak gibi görünse de kadın çalışanı temel alıyor. Kadın hem çalışsın hem çocuk baksın, işten de ayrılmak zorunda kalmasın, diyerek piyasayı esnekleştirmenin bir yolunu bulmuş oluyorlar."
“Analık İzni Veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik”, 8 Kasım’da Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre, İş Kanunu’na bağlı çalışan ebeveynlerin her ikisinin de çalışması durumunda, eşlerden biri doğum izninin bitiminden sonra birinci doğumda 2 ay, ikinci doğumda 4 ay, üçüncü ve sonraki doğumlarda ise 6 ay süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar çalışabilecek. Bu süreyi çocuk ilkokula başlayana kadar herhangi bir zamanda kullanabilecek.
Çalışanın maaşı da çalıştığı saate göre belirlenecek, yani yarı zamanlı çalışana yarım maaş ödenecek. Ayrıca işçiler, doğum izninin bitiminden sonra ücretsiz izin de kullanabilecek.
Memurlar ve işçiler için farklı uygulamalar
KEİG’den Soyseçkin, “Ahmet Davutoğlu 1 Kasım seçimleri öncesinde açıkladığı seçim beyannamesinde çalışan anneye yarı zamanlı çalışma ama tam maaş’ 'vaadinde' bulunmuştu. Ama çıkarılan bu yönetmelikle durumun böyle olmadığını görüyoruz” diyor.
Soyseçkin, devlet memurları ve İş Kanunu’na bağlı çalışanlar arasındaki farka da dikkat çekiyor:
“Devlet memurları, çocuk ilkokula gelene kadar ilk çocukta iki ay, ikinci çocukta dört ay, üçüncü çocukta altı ay yarı zamanlı çalışıp tam ücret alabiliyor. Buna ‘yarı zamanlı çalışma izni’ deniliyor. Ama gördüğünüz gibi süresi çocuk sayısına göre belirleniyor ve sınırlandırılıyor.
“İş Kanunu’na bağlı çalışanlar için ise yarı zamanlı çalışıp tam ücret almak mümkün değil, sadece ‘yarı zamanlı ve yarı ücretli çalışma hakkı’ getirilmiş. Yapılan düzenleme de bununla sınırlı. Yönetmelikte yer alan diğer maddeler zaten İş Kanununda vardı.
“Devlet memurları ve İş Kanununa bağlı çalışan kadınlar arasında zaten bir farklılık oluyordu. Devlet memurlarında ücretsiz izin her iki ebeveyn için de 24 aya kadar kullanılabiliyor; süt izni ilk 6 ay 3 saat, sonra 1,5 saate düşüyor. İş Kanunu’na göre çalışanlarda ise sadece kadın izin kullanabiliyor ve bunun süresi altı ay. Süt izni de bir sene boyunca 1,5 saat.
“Şimdi yarı zamanlı çalışma da bunlara ek olarak bir farklılık daha oldu. Devlet memurları yarı zamanlı çalışıp tam ücret alabilecekken, İş Kanunu’na göre çalışanlar için böyle bir durum söz konusu değil.
“Yani vaat ettikleri şey olmamış gibi görünüyor. Hem çalışsın hem çocuk baksın, işten de ayrılmak zorunda kalmasın, diyerek piyasayı esnekleştirmenin bir yolunu bulmuşlar.
“Bu düzenlemeyle birlikte özel istihdam bürolarını yani geçici iş ilişkisi ve kiralık işçiliği de meşrulaştırmış oluyorlar. Kadın yarı zamanlı çalışmaya geçtiğinde, onun yerine işçi alınıyor ve kadın geri döndüğü zaman, bir aylık bildirim süresi var tabii, diğer işçi çıkarılıyor." (ÇT)