Türkiye'de 2008 yılında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu çıkartılıncaya dek mülteci ve sığınmacıların sosyal güvencelerine dair herhangi bir düzenleme bulunmuyordu.
SSGSS'nin kimlerin genel sağlık sigortasına alınacağını düzenleyen 60/2. Maddesi'nde "vatansız ve sığınmacıların" ibaresinin yer bulması önemli bir gelişmeyse de, Türkiye'nin iç hukukundaki statü tanımları nedeniyle uygulamadaki sıkıntılar sürüyor. Uluslararası mevzuattaki sığınmacı ve mülteci tanımları Türkiye'nin ulusal mevzuatında sığınma başvurusu sahibi ve iltica başvurusu sahibi statülerine karşılık geliyor.
Türkiye mevzuatındaki sığınmacı, mülteci, sığınma başvurusu sahibi ve iltica başvurusu sahibi olarak tanımlanan bu dört statü 5510 sayılı SSGSS kanunun 60. Maddesinde açıkça belirtilmediği gibi yasanın bu kişiler için nasıl uygulanacağına dair düzenleme de hala yapılmış değil. BDP Milletvekili Sebahat Tuncel'in bu konunun düzenlenmesi için 17 Şubat 2012'de Meclis Başkanlığına sunduğu SSGSS Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi de meclisten geçemedi.
Ulusal mevzuatta kullanılan bu terminoloji yüzünden İçişleri Bakanlığı verilerine göre 5510 Sayılı Kanun kapsamında -Temmuz 2011 itibariyle- genel sağlık sigortalı sayılabilecek 7 sığınmacı ve 598 vatansız var. Geri kalan 25.000 üzerindeki ulusal mevzuata göre "sığınma/iltica başvurusu sahibi" genel sağlık sigortası kapsamına giremiyor.
YUKK sorunları çözebilir
Mevzuata göre ücretsiz sağlık hizmeti bulunmasa da, sağlık giderlerini ödeyemeyecek olanların masrafları valilikler bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları (SYDV) tarafından kısmen karşılanabiliyor.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Mülteci Hakları Projesi Koordinatörü Elçin Türkdoğan'a göre Türkiye'nin ulusal mevzuatında yabancıların sağlık hakkına erişimlerini düzenleyen çelişkili bir çok düzenleme var. Sağlık yasasıyla ilgili bir taraftan olumlu gelişmeler gösterilse de yabancılar için bu durum ikircikli bir hal alıyor.
Türkdoğan, bianet'e açıklamasında yabancıların, başvuru sahiplerinin, turistlerin Türkiye'de sağlık hizmetinden yararlanabilmeleri için vatandaşların ödedikleri primlerin üç dört katını ödeme zorunda kalabiliyorlar. Bu soruna çözüm olarak düşünülen SYDV'nin gücü ise bütçesiyle kısıtlı ve SYDVlerin yabancıların sağlık haklarına erişimdeki rolleri ilden ile farklılık gösterebiliyor.
"Yeni yasa bu soruna çözüm getirecek gibi gözüküyor. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) Tasarısı'nda yer alan 'Sağlık Hakkına Erişim' kısmı SSGSS'de belirtilmeyen iltica/sığınma başvurusu sahipleri statülerini içine katıyor. Yeni yasanın bu sorunu çözmesi mümkün."
Elçin Türkdoğan'a göre YUKK her ne kadar yabancıların sağlık hakkına erişim sorununu çözecek gibi duruyorsa da, tasarının yasalaşmasından bir yıl sonra yürürlüğe girecek olması, sorunun bir yıl daha kalıcılaşmasına neden olacak. Türkdoğan, bunun çözümünün ise SYDV'lere bir yıllığına mülteciler için bütçe ayrılmasından geçtiğini savunuyor. (MAF)