Haberin İngilizcesi için tıklayın
Vegan yemek hakkı için daha önce dört kez süresiz açlık grevine giren, 2012’de hükümlü ve tutukluların iaşe yönetmeliğine vegan-vejetaryen yemek maddesinin eklenmesini sağlayan Osman Evcan, 26 Mart’tan beri yine açlık grevinde olduğunu duyurdu.
Evcan’ın avukatı, Ekim ayında kendisine getirilen vegan yemekten zehirlenen Evcan’ın açlık grevini bitirmesi için öncelikli talebinin, zehirlenmesiyle ilgili soruşturma yapılması olduğunu belirtti.
Avukatın anlatımına göre, Ekim 2017’de zehirlendikten sonra Evcan cezaevi yemeklerini yemeyi kesti ve tek kişilik koğuşundaki semaverle kendi imkanlarıyla yaptıkları yemekleri yemeye başladı. Şubat ayı sonlarında tekrar cezaevi yemeklerini yemeye başlayan Evcan, ciddi mide ağrıları yaşadı.
Avukatı bianet’e şunları söyledi:
“Cezaevinde yemekler normalde kaptan dağıtılır ama sadece Osman Evcan vegan olduğu için, onun yemeği tabldotta ayrıca geliyor. Osman, açık cezaevinden çıkan yemek kendisine ulaştırılana kadar içine başka maddelerin katıldığını düşünüyor. Bu nedenle kamera kayıtlarının incelenmesini istedik ama o günlerdeki kayıtların silindiğini söylediler.”
1992'de müebbet hapis cezasına çarptırılan Evcan’ın, disiplin cezaları sayılmazsa, 2022’de tahliye olması bekleniyor. Ancak avukatları Evcan’a “sayılamayacak kadar çok” disiplin cezası verildiğini, her açlık grevinin bir disiplin cezasına neden olduğunu belirtti.
“Cezaevine faks, Evcan’a dayanışma mektubu”
Bugün Osman Evcan’la cezaevinde görüşen Yeryüzüne Özgürlük Derneği’nden Güray Tezcan, Evcan’ın moralinin iyi olduğunu, sağlık sorunlarının da şimdilik ciddi bir boyuta ulaşmadığını belirtti.
Evcan’ın açlık grevinde sadece su, limon, tuz ve şeker tükettiğini, B vitamini ise almadığını belirten Tezcan, Evcan’a gönderilecek mektupların morali için önemli olduğunu vurguladı; “Osman, cezaevine durumunu soran faks, kendisine ise mektup gönderilmesini bekliyor” dedi.
“Osman, şikayetlerine cevaben gelen ‘kovuşturmaya yer yoktur’ kararlarının iptalini istiyor. Zehirlenmesiyle ilgili cezaevindeki görüntülerin incelenmesini ve etkili bir soruşturma yürütülmesini, yani sadece gardiyanların değil, kendi ifadesine de başvurulmasını istiyor çünkü şikayet edenin değil, şikayet edilenin beyanını esas almışlar.”
Osman Evcan mektup adresi: Silivri Kapalı C.İ.K. Oda No: C9-71 Silivri Kapalı C.İ.K. Cezaevi telefon numarası: 0212 726 0686 Cezaevi faks numarası: 0212 726 0687 |
Kurban Bayramını protesto etti, yemeklerine et katmaya başladılar
Evcan Yeryüzüne Özgürlük Derneği’ne gönderdiği mektupta, 2017’de kurban bayramını protesto ettiğini açıkladığından beri kimi zaman etli yemeklerin kimi zaman da bulaşık suyu gibi ne olduğu belirsiz şeylerin getirildiğini anlatmıştı. İnançsızlığı ve veganlığı üzerinden gardiyanların sözlü tacizine maruz kaldığını da belirtmişti.
Özellikle 11 ve 13 Ekim 2017’de yediği yemeklerin midesini on günden fazla süreyle şiddetli ağrıttığını belirten Evcan, buna rağmen cezaevi dışında bir hastaneye sevk edilmediğini, cezaevi doktorunun zehirlenmeye karşı bir hap yazmak dışında bir şey yapmadığını ve o günden beri kantinden kendi olanaklarıyla beslenmeye çalıştığını belirtmişti.
Yeryüzüne Özgürlük Derneği’nin sosyal medyadan yaptığı çağrı üzerine Şubat ayında yüzlerce kişi BİMER üzerinden Adalet Bakanlığı’na sözlü tacizlerin ve getirilen yemeklerdeki yabancı maddelerin akıbetini sordu. Gelen resmi cevaplarda delil yetersizliği sebebiyle idari personele soruşturma açılmadığı yazıyordu.
26 Mart’tan beri açlık grevinde
Evcan, Yeryüzüne Özgürlük’e gönderdiği mektupta, yeniden açlık grevine başladığı süreci şöyle özetledi:
“Şubat ayının sonlarında cezaevi mutfağından gelen yemeklerin çeşitli ve sağlıklı olmaya başladığını görünce tekrar yemeye başladım. Ancak Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan elime ulaşan cezaevi personeline soruşturma açılmayacağını belirten 2018/1274 no’lu yazıya 13 Mart’ta itiraz etmemle birlikte bana getirilen yemekler tekrardan yarım patates gibi şeylere döndü ve hatta 18-19 Mart’ta şiddetli mide ağrılarım yine başladı.
“Bu işte bir kasıt var! Hiçbir kötü muameleye itiraz etmememiz için bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Kanıt, belge olmadığını söyleyerek suçluları korumuş oluyorlar. 26 Mart 2018’den beri süresiz açlık grevindeyim. Başka seçeneğim kalmadı çünkü. Yakında 60 yaşıma basacağım. Henüz grevin ilk haftasında nefes zorlukları ve kalp sıkışmaları yaşıyorum; ancak bu eylem benim için varoluşsaldır. İfşa etmeseydim kendime olan saygımı yitirirdim. Sonu ölümle sonuçlansa bile taleplerimin arkasındayım.”
Evcan direnmiş, yönetmelik değişmişti
1992'de müebbet hapis cezasına çarptırılan Evcan, 2011 yılında 43 gün süren açlık grevi eylemi sonucunda hapishanelerdeki tüm vegan-vejetaryen tutsaklar için vegan-vejetaryen yemek hakkı kazanmıştı.
28 Mart 2012’de Resmi Gazete’de "Hükümlü ve Tutuklular İle Ceza İnfaz Kurumları Personelinin İaşe Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" yayınlanmıştı. Böylece eski yönetmelikte yer alan 'hasta hükümlü ve tutukluya, kurum hekiminin belirleyeceği besinler verilir'maddesi, "Hasta hükümlü ve tutukluya, diyetisyen veya hekimlerin belirleyeceği besinler verilir. İnancı gereği veya vegan, vejetaryen türü özel bir beslenme şekline sahip hükümlü ve tutukluların talepleri, iaşe miktarı ile sınırlı kalmak üzere karşılanır" şeklinde değiştirilmişti. (ÇT)