İzmir’in Urla ilçesinde geçtiğimiz Pazar günü seçim bürosu açmak isteyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) düzenlenen taşlı saldırının ardından seçim çalışmalarına devam etmek isteyen HDP’liler dün de Urla’ya alınmadı.
bianet’e konuşan HDP İzmir İl Eşbaşkanı Cavit Uğur, yaşananların sıradan bir halk tepkisinin ötesinde akıllara gladyo yapılanmasını getirecek şekilde önceden planlandığını ifade etti.
“Urla ile kucaklaşmaya gidiyoruz” sloganı ile dün Narlıdere’de toplanan HDP’liler 300 araçlık konvoyla yola çıktıktan sonra Urla girişinde polis ekiplerince durduruldu.
“Polis korumadı”
HDP İzmir İl Eşbaşkanı Cavit Uğur, Pazar günü ve dün Urla’da yaşananları şöyle özetledi:
“23 Şubat günü seçim büromuzu açmak ve adaylarımızı tanıtmak amacıyla Urla’ya gittik. Yönetici arkadaşlarımız Urla’ya gitmeden önce gerginlik olabileceği yönünde duyumlar aldıkları için polis yetkilileriyle görüştü ve gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Polis yetkilileri de herhangi bir sorun olmadığını bildirdiler.
“Seçim aracımızla sekiz on kişi yola çıktık. Bu sırada ilçede toplanmalar olduğu duyumlar geldi. Bunun üstüne ben Güvenlik Şube Müdürünü aradım. Kendisi bana durumdan haberdar olduğunu, normal seçim çalışmalarımızı yapabileceğimizi söyledi.
“Ancak şehre girdiğimizde büyük bir kalabalıkla karşılaştık. Bulunduğumuz araca taşlarla saldırdılar. Biz de seçim büromuzun ara sokağına sığındık. Bir buçuk iki saat o sokakta mahsur kaldık.
“Önümüzde duran çevik kuvvet polisleri bizi koruyacaklarına, saldıranları engelleyeceklerine bize gaz bombaları attılar.
Kamu binalarından taş
“Bir köşede Ziraat Bankası, diğer köşede Belediye Ek Hizmet Binasının inşaatı vardı. Pazar günü olmasına rağmen bu devlete ait iki binanın çatısında da taş atanlar vardı.
“Aldığımız duyumlara göre, çevre yerleşimlerden insanları bir gün önceden yedirip içirip o gün araçlarla Urla’ya getirmişler.
“Olayları yönlendiren kişinin emekli olduğu söylenen ama karakollarda, polis merkezlerinde sıklıkla görülmeye devam edilen özel harekatçı Ümit isimli biri olduğunu öğrendik.
“Tüm bu yaşananlar olayların arkasında gladyo olduğu yönündeki şüphelerimizi haliyle artırıyor.
“Camilerden anonslar yapılmış”
“Seçim çalışmalarımızı sürdürmek ve Urla’da seçim büromuzu açmak için dün Urla’ya gitmeye karar verdik. Valiyle, emniyet müdürüyle de görüşerek herhangi bir olumsuzluk yaşanmasını istemediğimizi, sadece diğer partiler gibi biz de seçim çalışması yapmak istediğimizi söyledik.
“Kendileri de herhangi bir sorun olmadığını, Urla’ya gidebileceğimizi, kendilerinin güvenliği sağlayacaklarını söylediler ve biz yola çıktık.
“Ancak Urla girişine vardığımızda iki TOMA, bir Akrep, çok sayıda özel harekat ve çevik kuvvet polisi önümüzü kesti.
“Polisler ilçede durumun gergin olduğunu, bu nedenle beklememiz gerektiğini söylediler. İki saat kadar orada bekledik.
“O sırada öğrendik ki, okulları ‘gerginlik çıkabilir’ diye tatil etmişler. Böylece bütün öğrenciler sokaklara çıkmış. Camilerden yapılan anonslarda hakkımızda asılsız söylentiler yayılmış.
“Saat 15.00 sularında polisler bize tek otobüs olarak ilçeye gidebileceğimizi söyledi. Bunun bizi ezdirmeye yönelik bir adım olduğunu düşünerek reddettik. Ben ve BDP İzmir İl Eşbaşkanı Yusuf Kaya bir araçla Urla’ya gittik ve her türlü baskıya rağmen orada toplanan kitleye hitap ettik.
İki gerginlik
“Biz Urla’ya girdiğimizde bir arkadaşımız bizim konuşma yapmamızın engellendiğini söylemiş. Bunun üstüne tepki gösteren kitle yolu kapatan TOMA’lara taş atmış ve polis de tazyikli su ve gaz bombası kullanmış. Biz geri döndüğümüzde durum sakinleşmişti.
“Konvoyumuz Güzelbahçe’den geçerken İşçi Partili, Demokratik Sol Partili ve Milliyetçi Hareket Partili kişiler konvoyumuza küfür edince arkadaşlarımız tepki gösterdi ve karşılıklı çatışma çıktı. Bu esnada oradan geçen ve çatışmanın ortasında kalan bir askeri aracın camları kırıldı. (EKN)
* Fotoğraf: Göksel Kayseri / AA