Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Hakkari Şemdinli’de Umut Kitapevi'ne yapılan bombalı saldırıda suçüstü yakalanan sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’in yeniden yargılandığı davada karar çıktı.
Daha önce iki kez çarptırıldıkları 39 yıl 5 ay 10 günlük hapis cezası bozulan sanıklar Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada beraat ettirildi.
Bugün görülen duruşmaya sanıkların katılmazken, Umut Kitapevi’nin sahibi Seferi Yılmaz ile çok sayıda avukat katılım gösterdi.
Duruşmayı ayrıca HDP Milletvekili Sait Dede, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Van Baro Başkanı Zülküf Uçar, Hakkari Baro Başkanı Ergün Canan, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları da izledi.
Sanıkların avukatı Yurdakan Yıldız duruşmada, yapılan yargılamanın tamamen mizansen olduğunu, savcının önceki duruşmada beraat yönünde verdiği mütalaanın 'çok yerinde ve isabetli olduğunu' söyledi.
Davanın bir kumpas davası olduğunu, davayla tüm askerlerin hedef alındığını savunan Yıldız, saldırının asıl sorumlusunun kitapevinin sahibi Seferi Yılmaz olduğunu iddia etti. Yıldız, bombayı sanık askerlerin değil PKK’nin koyduğunu da ileri sürdü.
Yılmaz: Her şey somut olmasına rağmen beraat isteniyor
Daha sonra söz alan Umut Kitabevi’nin sahibi Seferi Yılmaz, iddia makamının beraat mütalaasının taraflı olduğunu söyledi. Yılmaz şöyle konuştu:
“Saldırı sırasında 3 kişi kitapevindeydik. Bilirkişi bombalamadan sonra kimsenin yaşama şansı olmadığı belirtiliyor ama yaralı kurtulanlar var. Benim kulaklarımda bombanın etkisiyle halen hasar var. Ben patlamadan sonra Veysel Ateş’i kovaladım ve 60 metre ötede park eden araca sığındı. Biz orada bu kişileri suçüstü yakaladık.
“Ali Kaya aracın bagajını açarak ve silahı alarak halka ateş açmak istedi, ama halk buna engel oldu. Bu olay suçüstü yapılmıştır ve bu suçlular devlete teslim edilmişlerdir. Her şey somut olmasına rağmen tanıklar için beraat istenmesi, iddia makamının da taraf olduğunun kanıtıdır.”
Uçar: Bilirkişi raporu mütalaada yok
Van Baro Başkanı Zülküf Uçar ise suçlu çıkartılmaya çalışılan kişi sanıklar değil de Seferi Yılmaz’mış gibi bir yargılama yapıldığını söyledi. Uçar şöyle konuştu:
“Bu dava 3 kişinin ölmesine teşebbüs edilen bir olaydır. Burada sanki suçlu onlar değil de Seferi Yılmaz’mış gibi bir yargılama yapılıyor. Bu dava, bu coğrafyada uzun zamandır yapılan işkenceler, asit kuyularına atılmalar ve faili meçhul olaylardan bağımsız bir dava değildir.
“Patlamada kullanılan bombalar ile araçta bulunan bombaların aynı olduğu ortaya çıktı. Ama bu rapor mütalaada yer almıyor. Burada tanık beyanlarının ifadeleri var. Bu kişilerin ifadelerinin bir değeri yok mu? Bu dava sadece FETÖ hakim ve savcılarla hesaplaşmak için mi görülüyor?
“Bu dosyanın cezasızlıkla sonuçlandırılması için büyük bir çaba verilmiştir. Sanıklara suçüstü yapılmasına rağmen bunun üzeri kapatılmak istenmiştir.”
Talepler dikkate alınmadı
Hakkari Baro Başkanı Ergün Canan ve diğer avukatların ek süre talebinin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya kısa bir ara verdi. Ardından mahkeme, avukatların ek süre talebini reddederek kararını açıkladı.
Sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’in beraatına karar verdi.
Ne olmuştu? |
9 Kasım 2005'te Hakkari Şemdinli’deki Umut Kitapevi'ne bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda Ali Yılmaz ve Mehmet Zahir Korkmaz yaşamını yitirdi. Saldırıyı gerçekleştiren astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve ile itirafçı Veysel Ateş kaçarken halk tarafından yakalandı. Patlamanın faillerine ait otomobilde belgeler arasında 105 kişinin adının yazılı olduğu üç liste ile içinde krokiler, haritalar, kimlik kartları ve izin kâğıtları olan 300 sayfalık dört klasör bulundu. Demokratik Toplum Partisi'nin 18 delege aday adayının fotoğraflarının bulunduğu bir başka belge ortaya çıktı. Saldırıyla ilgili 22 Kasım 2005'te Van'da soruşturma başlatıldı. Ali Kaya, Özcan İldeniz ve itirafçı Veysel Ateş 28 Kasım'da tutuklandı. Astsubaylar Kaya ile İldeniz Askeri Cezaevi'ne konuldu. 19 Haziran 2006'da, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Kaya ve İldeniz'e "İnsan öldürmek, çete kurmak ve insan öldürmeye teşebbüs etmek" suçundan 39 yıl 10 ay 27'şer gün hapis cezası verdi. Savcı meslekten ihraç edildiKarar duruşmasının hemen öncesinde iddianameyi hazırlayan Ferhat Sarıkaya meslekten ihraç edildi.Sarıkaya olaya karışan askeri personelin, EMASYA (Emniyet Asayiş Yardımlaşma) kapsamında görevlendirildiğini ve bu görevlendirilmenin, emir komuta zinciri çerçevesinde Genelkurmay’a kadar bir sorumluluk ağı oluşturduğunu belirtmişti. Sarıkaya, iddianamede delil olarak, sanık astsubaylarda bulunan, dönemin İl Jandarma Alay Komutanı Erhan Kubat'ın imzasını taşıyan görevlendirme emrini göstermişti. Erhan Kubat ile dönemin 2. Ordu komutanı ve Kara Kuvvetleri komutanı hakkında dosya hazırlayarak soruşturulmaları için Genelkurmay'a iletmişti. Bunun üzerine Sarıkaya, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca (HSYK) meslekten ihraç edildi. İhraç kararının, dönemin üst düzey komutanlarının baskısı nedeniyle verildiği dile getirilen iddialar arasındaydı. İlk duruşmada tahliyeDaha sonra Yargıtay sanıkların beraat kararını bozdu. 27 Kasım 2007 tarihli karara uyan yeni heyet de davayı Van Merkez Komutanlığı'nda bulunan Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderdi. Tutuklu sanıklar ilk duruşmada (14 Aralık 2007) tahliye edildi. Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasal düzenlemenin onaylanmasının ardından müdahil avukatlar, Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulunarak, Askeri Mahkeme'de devam eden (22 Aralık 2010'a kadar) dosyaya görevsizlik kararı verilerek dosyanın yeniden Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep etti. Yeniden tutuklamaUyuşmazlık Mahkemesi, Mayıs 2011'de dosyanın tekrar Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne görülmesine karar verdi. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi tensip tutanağıyla Şemdinli davası sanıkları astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarttı. Sanıklar 9 Haziran 2011'de yeniden tutuklandı. 10 Ocak 2012'de görülen duruşmada, sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş'e “insan öldürmek”, “örgüt kurmak” ve “insan öldürmeye teşebbüs etmek” suçlarından 39 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezası verildi. Tekrar tahliyeDarbe girişimi sonrası mahkum edilen sanıkların avukatları, dönemin Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın davaya dönük itiraflarının ardından yargılamanın yenilenmesi amacıyla Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. 11 Ekim 2017’de yeniden yargılama talebini kabul eden mahkeme, sanıkların tahliyesine karar verdi. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen son duruşmada ise, mahkeme önce tutuklu bulunan 3 sanığa "örgüt kurmak" suçundan beraat, ardından ise 3 sanığın "insan öldürmek ve yaralamak" suçundan dosyanın tekrar görülmesine karar verdi ve üç sanığı da tahliye etti. |
(HA)