Duruşmaya, tutuklular Hasan Menteşe, Nesrin Kirman ve avukatlarıyla müdahil Hazine avukatı katıldı. Menteşe ve Kirman, cezaevi idaresine karşı isyan, kamu malına zarar verme ve etkili eylem suçlarını kabul etmeyerek, beraatlarını istedi.
Mahkeme heyeti, savunmaları alınamayan bazı kişilerin adreslerinin belirlenebilmesi için yazılan talimat cevaplarının beklenmesine, tüm aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen 13 kişinin gıyaben tutuklanmasına ve diğer eksikliklerin tamamlanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
Operasyonun faturası tutukluya
Ulucanlar Davasına Hazinenin yanı sıra İçişleri, Maliye ve Adalet Bakanlıkları da, zararlarının tazmini için müdahil oldu.
Tutuklu avukatlarından Hüseyin Biçer, müdahil olmak için suçtan zarar görmek gerektiğini hatırlatarak, operasyonda cezaevinin yerle bir edildiğini, operasyonun faturasının da tutuklulara çıkarılmaya çalışıldığını söyledi.
Karara itiraz edeceğiz; ancak operasyon kadar karar da siyasi olduğundan, itirazımızın kabul edileceğini sanmıyorum diyen Biçer, operasyonla ilgili güvenlik görevlileri hakkında açılan davanın da zaman aşımına götürülmeye çalışıldığını belirtti.
1 kişi idamla yargılanıyor
Ulucanlar Cezaevinde 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili davada, bir kişi hakkında idam, 85 kişi hakkında 12 yıl ile 47 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları isteniyor.
Olaylarla ilgili olarak 161 jandarma da Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor.
Ulucanlarda sorunlar sürüyor
Ulucanlar Cezaevi operasyonunda, siyasi tutuklu ve hükümlülerin insani talepleri şiddetle bastırılmıştı.
26 Eylül 1999da, koğuş yetersizliği nedeniyle süren gerginlik, jandarmaların koğuşlara yaptığı baskınla sonuçlanmıştı. Sabaha karşı gerçekleştirilen operasyonda, Ümit Altıntaş, Abuzer Çat, Önder Gençarslan, Nevzat Çiftçi, Mahir Emsalsiz, Halil Türker, Ahmet Savran, Aziz Dönmez, İsmet Kavaklıoğlu ve Zafer Kırbıyık, ateşli silahlarla öldürülmüştü. Onlarca tutuklu ve hükümlü ise ağır yaralanmış, işkenceden geçirilmişti.
Operasyonun boyutu Adli Tıp raporlarına da yansımıştı. Öldürülen tutukluların tümünün ateşli silahlarla vuruldukları, olayda pompalı av tüfekleri kullanıldığı, atışların çok yakın mesafeden yapıldığı, cesetlerden bazılarının ağır darp nedeniyle tanınmayacak halde olduğu tespit edilmişti. (BB)