*Fotoğraf: AA
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Merkez Yönetim Kurulu, ikinci yılı dolan Covid-19 pandemisiyle ilgili açıklama yaptı.
Bu süreçte yaşananları ve gelinen noktayı değerlendiren Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), “pandemi bitmiş” gibi davranmanın doğru olmayacağını hatırlattı ve "Rehavete kapılmak için henüz erken" dedi.
TÜSAD, önlemleri hafifletmek için henüz erken olduğunu vurguladı ve ekledi:
"Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 9 Mart 2022 itibarıyla ülkemizde toplam vaka sayısı 14 milyon 424 bin 747, toplam vefat sayısı 95 bin 811 olarak kayıtlara geçti.
Mart ayıyla birlikte çeşitli ülkelerde pandemi kısıtlamaları tamamen kaldırıldı ancak bir kısmında kapalı ortamlardaki kısıtlamalar ve aşı olma koşulu sürüyor.
İllere göre haftalık vaka sayısı ve günlük vefat sayısı oldukça yüksek seyretmeye devam ediyor. Bu sebeple pandemi sona ermiş gibi davranılmamalı, bireysel farkındalık ve tedbirlere mutlaka dikkat edilmelidir.”
"Hatırlatma dozu oranı düşük"
Aşılama sürecine ve Türkiye'deki aşı oranına dikkat çeken TÜSAD, istatistiklere ilişkin şu bilgiyi verdi:
“Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre dünyada toplam 10 milyar 704 milyon dozun biraz üzerinde aşı yapıldı. Geldiğimiz noktada ülkemizde 1.doz aşılama sayısı 57 milyon 721 bin, aşılama oranı yüzde 92 civarında. 2. doz aşılama sayısı 52 milyon 874 bin ve ikinci doz aşılama oranı da yüzde 85,18.
"Alışmanın etkisiyle 3. doz aşı yaptırma oranı çok daha düşük kaldı ve 27 milyon 324 bin 399 seviyesinde gerçekleşti. Bu arada Türkiye’de yerli aşı çalışmaları ivme kazandı ve yakın zamanda acil kullanım onayı alan TURKOVAC da kullanılmaya başlandı. Virüsten tam korunma için aşılamaların tam doz olarak yapılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.”
"Her şiddet haberi umudumuzu tüketiyor"
TÜSAD, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özellikle pandemi sürecinde artan sorunlarını da dikkat çekti.
Uzm. Dr. Gizem Köybaşı tarafından seslendirilen videoda şu mesajlar verildi:
- Pandemi herkese sağlıklı yaşamın önemini öğretti. Ne yazık ki hekimlerin ve sağlık çalışanlarının ne kadar yaşamsal ve önemli bir iş yaptığını anlatmaya yetmedi.
- Çok değil daha iki yıl önce, pandeminin başlangıcında "kahraman doktorlar", "fedakâr sağlık çalışanları" gibi sıfatlarla onore edilmiş, Meclis'te ve sokaklarda alkışlarla desteklenmiştik. Tüm bunlar için teşekkür ederiz. Ancak biz kimse tarafından kahraman ilan edilmek, kutsallaştırılmak istemiyoruz. Çünkü biz gündeme göre popüler olan bir meslek icra etmiyoruz. Döneme göre popülist söylemler geliştirmiyoruz. Biz gerçek sorunlara gerçek çözümler üretmeye gayret ediyoruz.
- Biz hekimlerin talebi aslında oldukça net: Giderek kötüleşen yaşam standartlarının düzelmesi istiyoruz. Çalışma saatlerinde ortaya çıkan sorunların giderilmesini, özlük haklarımızın düzenlenmesini istiyoruz. Kimseye git denmemesini, kimsenin de gitmemesini istiyoruz. Aksine meslekten uzaklaşan gençlerimizin kazanılmasını, ülke dışına giden gençlerimizi döndürecek koşulların sağlanmasını talep ediyoruz.
- Gitmek ya da gitmemek çözüm değil. Ancak emeğimizin karşılığını alamadan geçen her gün ve her sağlıkta şiddet haberi geleceğe dair umutlarımızı tüketiyor. Artık biz bu umutsuzluk girdabından kurtulmak istiyoruz. Çünkü henüz pandemi bitmiş değil. Biz tüm gücümüzle Covid-19 ile mücadelemize devam etmeliyiz. Daha sağlıklı günler için daha sağlıklı bir ortamı şimdi inşa etmeliyiz.
(RT)