Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye'nin ilk salgın hastalık/pandemi hastanesi olarak 1924’te Mustafa Kemal Atatürk'ün isteğiyle kurulan ve verem hastalarının tedavi edildiği Heybeliada Sanatoryumu’yla 200 dönümlük arazisi 'İslami Eğitim Merkezi' kurulması amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredildi.
Hastane, adaya ulaşımın zorluğu ve hasta sayısının azalması nedeniyle 2005'te kapatılmıştı.
TIKLAYIN - Adalar Savunması: Heybeliada Sanatoryumu ve Çam Limanı Tehdit Altında
Sözcü'den Yavuz Alatan'ın aktardığı habere göre, CHP'li Umut Oran, 100'ü doktor 250 personeli ve 660 yatağı bulunan hastanenin akıbetini CİMER'e sordu.
CİMER'den gelen cevapta, “105 ada 1 parsel numaralı taşınmazın, Diyanet İşleri Bakanlığı adına tahsisli olduğu anlaşılmıştır” denildi.
Oran da hastanenin Diyanet’e devredilmesini eleştirerek şunları kaydetti:
“İktidar büyük bir aymazlık içinde aklı ve bilimi reddederek yol alıyor. 1924'te kurulan ve verem, akciğer hastalıkları, göğüs cerrahisi konusunda uzmanlaşmış, 80 yıl Türk Milleti'ne hizmet vermiş bir hastaneyi kapatıp, arazisini Diyanet'e devretmek ulusal çıkarlarımıza uymuyor.
“Atatürk Havalimanı'nın, milyarlık pistlerini kırarak pandemi hastanesi yapmaya çalışıp öbür yandan hazır hastane arazisini kullanmamak büyük bir yanlış. Ne yazık ki coronayla mücadelede akıl ve bilim yok. AKP iktidarı, yüzyılın salgını ve ekonomik kriziyle karşı karşıyken var olanı kullanmak yerine, mevcudu yok edip savurganlık yapıyor."
Adalar Belediyesi: Belediyemize tahsisini istemiştik
Olayın haberleştirilmesinin ardından bir açıklama yapan Adalar Belediyesi Heybeliada Sanatoryumu’nun belediyeye tahsisini istediklerini ama bu isteğin reddedildiğini duyurdu.
Adalar Belediyesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“81 yıl boyunca hem şifa verdi hem de hastaların hayatına dokundu, 1980 sonrası değişen sağlık politikalarına direnemedi, 2005 yılında kapatılarak 15 yıl kaderine terk edildi, şimdi de bir kısmının Diyanet İşleri Başkanlığı’na bir kısmının da Tarım ve Orman Bakanlığı'na resmen tahsis edildiği CİMER’e verilen cevapla tasdiklendi.
“Yıllardır tahsis konusu ya da ne yapılacağı konusunda defalarca sorulduğu halde net bir cevap alınamadığı, Koruma Kurulu’nun korunması gereken bu parsel ve yapılarla ilgili devir sonrası kullanım amacıyla hakkındaki bilgi taleplerine cevap verilmediği, atıl vaziyette duran bu yapıların sağlık hizmeti sunarak değerlendirilmesi için Sağlık Bakanlığı, Valilik (İl Sağlık Müdürlüğü), Adalardaki Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte çeşitli toplantılar yapılarak sunulan projelerin değerlendirilmediği, defalarca tahsis taleplerimize red cevabı geldiği halde günümüz pandemi koşulları göz önüne alınarak tekrar sağlık alanında hizmete başlaması için Belediyemize tahsisi yeniden ısrarla talep edilen ancak henüz 2 ay önce, Diyanet İşleri Başkanlığı’na “eğitim ve gençliğe yönelik hizmetlerde kullanılmasının planlandığı” gerekçesiyle reddedildiği Heybeliada Sanatoryumu, Diyanet İşleri Başkanlığına verildi.
“Sağlıktan bilime, sosyal olgulardan kültürel ve tarihsel mirasa kadar birçok konuyu içinde barındıran ve belleklerde bu özellikleriyle yer edinen Heybeliada Sanatoryumu korunmalı, yaşatılmalı, gelecek kuşaklara aktarılmalıydı.
“Tüm dünyanın ve ülkemizin Covid-19 salgınıyla mücadele ettiği bu zor günlerde hastane olarak tahsis edilmesi gereken Sanatoryum’un, halk sağlığı göz ardı edilerek Diyanete verilmesi kararının tekrar gözden geçirilmesi gerekliliğiyle."
Heybeliada SanatoryumuHeybeliada'nın güney tarafındaki Çam Limanı'nına bakan bir tepede İsviçre'deki bir sanatoryum model alınarak inşa edildi. Hastane, başlangıçta 16 yatak kapasitesiyle hizmet veriyordu. 1940'lı yılların ortalarında bir bina daha yapıldı. Daha sonra ise idare binaları ve hemşire lojmanlarının da ilavesiyle imkânları daha da genişletildi. 1999'a kadar eldeki imkânlarla yapılan bakımlarla hastane binaları ayakta tutulmaya çalışılıdı fakat 17 Ağustos 1999 depreminde büyük hasarlar gördü. Hastanenin hasar gören iki bloğu boşaltılarak 2001'de, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası tarafından masrafların karşılanması sayesinde restore edildi. 1 Ağustos 2005'te Sağlık Bakanlığı'nın verdiği onayla Heybeliada Sanatoryumu Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kadro ve tıbbi donanımı ile nakledilmesi kararı verildi. İstanbul Sağlık Müdür Vekili Uzman Dr. Mehmet Bakar hastanenin kapatılarak şehir içine nakledileceğini açıkladı. Hastanenin kapatılma sebebi olarak ise deniz yoluyla ulaşımın zorluğu ve yeterli hasta bulunmaması gösterildi. 100'ü doktor ve hemşire olmak üzere 250 personeli ve 660 yatak kapasitesi olan bu emektar hastane 30 Eylül 2005 tarihi itibarıyla bir daha açılmamak üzere kapılarını kapattı. |
(HA)