* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA)
Yunanistan hükümet sözcüsü Giannis Oikonomou, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve beraberindeki heyetin Libya ziyareti sırasında imzalanan hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası hakkında açıklama yaptı.
Sözcü, Türkiye'nin "yasal olmayan bir şeyin etrafında bir gerçeklik uydurmaya çalıştığını" ve "uluslararası bağlamı göz ardı ettiğini" söyledi.
Türkiye-Libya arasında mutabakat
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 3 Ekim 2022'de Libya'nın başkenti Trablus'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi.
Çavuşoğlu'na Libya ziyaretinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler eşlik etti.
Türkiye heyeti, burada Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Libya Dışişleri Bakanı Necla Manguş ile görüştü.
Yapılan heyetlerarası görüşmenin ardından, iki ülke arasında iki mutabakat muhtırasının imza töreni gerçekleştirildi.
Bu mutabakatn muhtıralarından biri, hidrokarbon alanındaydı.
Mutabakat muhtırası neyi öngörüyor?
İmza töreninin ardından Libya Dışişleri Bakanı Manguş ile ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gaz alanında Türkiye ile Libya arasında mutabakat muhtırasının maddelerinin neyi öngördüğüne ilişkin soruya da yanıt verdi.
Çavuşoğlu, "Biraz önce imzaladığımız hidrokarbon anlaşması hem karada hem denizde ve yetki alanlarımızda kazan-kazan anlayışıyla Türk ile Libya firmalarının birlikte araştırma, sondaj gibi işbirliğine gitmesini hedefliyor" dedi.
Çavuşoğlu, gaz anlaşmasının enerji bakanları arasında müzakere edildiğini belirterek, imzalandıktan sonra içeriğinin açıklanacağını söyledi.
"Deniz yetki alanları anlaşmasıyla ilgili yanlış anlaşılma ihtimalinin söz konusu olduğunu" kaydeden Çavuşoğlu, özetle şöyle konuştu:
"Bu, iki egemen ülke arasında imzalanan bir anlaşmadır. Bu anlaşma yürürlükte olan bir anlaşmadır. Ayrıca hem Türkiye hem de Libya böyle bir anlaşmayı imzaladığını Birleşmiş Milletler'e (BM) bildirmiştir. Biz kıta sahanlığımızın sınırlarını da BM'ye kaydettirdik.
"Şimdi Libya'nın yapması gereken de kendi kıta sahanlığı ve deniz yetki alanlarını belirleyerek onu da BM'ye kaydettirmesidir."
Çavuşoğlu, deniz yetki alanları anlaşmasının hem Türkiye hem de Libya'nın çıkarlarını güvence altın alan bir anlaşma olduğunu söyledi:
"Güzel olan, Libya'da geçmişte farklı pozisyonlarda bulunduğumuz tüm kesimlerin de bu anlaşmayı güçlü bir şekilde desteklemesidir."
"Bölgede bizim de egemenlik haklarımız var"
Yunanistan'ın Ekathimerini haber sitesinin aktardığına göre, söz konusu mutabakat muhtırasına tepki gösteren Yunanistan hükümet sözcüsü Giannis Oikonomou, "Bu, Türkiye'nin uluslararası bağlamı ilk göz ardı edişi veya emsal yaratmaya çalışması değil" dedi.
Oikonomou, özetle şöyle konuştu:
"Fakat kurguyla ne kadar bir gerçeklik uydurmaya çalışırsa çalışsın ve ne kadar yalan söylerse söylesin, bu, söz konusu gerçekliğin başkalarınca kabul edildiği veya benimsendiği anlamına gelmiyor.
"Bu durumda, Türkiye yasal olmayan bir şeyin etrafında bir gerçeklik uydurmaya çalışıyor ve bu, tüm büyük uluslararası aktörler ve uluslararası örgütlerce teyit ediliyor, kabul ediliyor ve kabul görüyor.
"Ülkemiz, uluslararası hukuk uyarınca böyle bir hakkı olması dolayısıyla tepki gösterecektir... Bölede bizim de egemenlik haklarımız olduğunu unutmayın. Bizim de Mısır ile bir Münhasır Ekonomik Bölge anlaşmamız var.
"Türkiye'nin yapmaya çalıştığı şey, diğer ülkelerin de egemenlik haklarını ihlal ediyor ve bu, uluslararası kamuoyu tarafından kesinlikle kabul edilmeyecektir. Ülkemiz ve müttefiklerimizce de kabul edilmeyecektir."
TIKLAYIN - Libya-Türkiye Anlaşması Neden Kriz Yarattı?
Akdeniz'deki sondaj çalışmalarıyla ilgili 2019 yılında Türkiye ve Libya arasında imzalanan anlaşmaya karşı çıkan Yunanistan, 10 Aralık 2019'da Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde itirazda bulunmuştu.
2011 sonrası Libya2011'de Muammer Kaddafi'nin devrilmesinin ardından iç savaşa sürüklenen Libya, Birleşmiş Milletler'in (BM) de tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti ile ülkenin doğusunda Halife Hafter komutanlığındaki Libya Ulusal Ordusu desteğiyle kontrolü elinde bulunduran Tobruk merkezli hükümet arasında bölünmüş durumda. Doğudaki hükümet Fransa, Rusya, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenirken İtalya, Türkiye ve Katar Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti'ne destek veriyor. |
(SD)