Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) 2008'i değerlendiridği raporunun Türkiye bölümünde, insan haklarının siyasi istikrarsızlık ve askeri çatışmaların ortasında zarar gördüğünü yazdı.
Raporun Türkiye'yle ilgili saptamaları şöyle.
- İşkence ve kötü muamele vakaları arttı.
- Muhalif görüşler kovuşturmalarla ve gözdağıyla karşılaştı.
- Barışçıl toplanma ve gösteri hakkı tanınmadı.
- Güvenlik kuvvetleri gösterileri dağıtmakta aşırı kuvvet kullandı.
- Terörle Mücadele Yasası, ifade özgürlüğünü kısıtlamak için kullanıldı.
- Adil olmayan yargılamalar, özellikle Terörle Mücadele Yasası kapsamında kovuşturulanlar için, sürdü.
- İnsan hakları ihlallerinde güvenlik kuvvetlerinin yargı önüne çıkarılmasının önündeki engeller olduğu yerde kaldı.
- Askerlik hizmetinde vicdani ret hakkıyla ilgili hiçbir ilerleme olmadı.
- Mültecilerin zorla geri gönderilmesi artarak sürdü.
- Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcılık sürdü.
- Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan yasaların yavaş bir şekilde uygulanması sürdü.
Parti kapatma davaları
UAÖ 2008'in siyasi ortamı için AKP'ye ve DTP'ye açıla kapatma davalarını, Anayasa Mahkemesi'nin üniversitede başörtüsü serbestisi getiren değişikliği iptalini, Ergenekon davasını saydı. Başörtüsü kararı için "Kararda bu din ve vicdan özgürlüğünün başkalarının haklarına dayanarak sınırlandırılma ihtiyacını yeterince açık bir biçimde ifade edilmedi" dedi.
"Kürtlere yönelik saldırganlık arttı"
Orduyla PKK arasındaki çatışmalar, Güngören ve Diyarbakır'daki gibi sivillere saldırılar, Kuzey Irak'a operasyonları sıralayan UAÖ, çatışma ortamında Kürtlere yönelik saldırı ve tacizlerin, mülklerine zarar veren saldırıların arttığını da yazdı.
"Hak savunucularının çalışmaları kösteklendi"
UAÖ insan hakları savunucularının çalışmalarının kösteklendiğini, tanınmış hak savunucularının sürekli olarak kovuşturmaya uğradığını, hak örgütlerinin aşırı düzeyde idari denetimden geçirildiğini ve hak savunucularının çalışmaları nedeniyle tehdit edildiği bilgilerine de yer verdi.
Cezaevi koşulları
"F tipi cezaevlerinde mahkumların bir arada geçirecekleri zamanı iyileştirmeyi amaçlayan Adalet Bakanlığı genelgesinin uygulanmasında hiçbir ilerleme olmadı. Cezaevinde ve nakiller sırasında kötü muamele iddiaları sürdü. Mahkumlara hücre cezası da dahil olmak üzere keyfi cezalar verildi. Siyasi mahkumların küçük gruplar halinde tecrit edilme sorunu sürüyor.
"Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) PKK lideri Abdullah Öcalan'ın düzenli tıbbi kontrolden geçmesini, cezaevindeki fiziki koşulların iyileştirilmesini, dış dünyayla bağının artması için yetkililerin adım atmasını tavsiye etti."
Cezasızlık
Hrant Dink cinayeti, Alpaslan Yelden ve Mustafa Kükçe'nin gözaltında ve cezaevinde ölümleriyle ilgili davaları anımsatan UAÖ, raporda "Güvenlik kuvvetlerinin insan hakları ihlalleriyle ilgili iddialarda soruşturmalar kusurlu ve yetersizdi. Resmi insan hakları mekanizmaları etkili değildi" diye yazdı. (TK)