Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) dün Diyarbakır'da "Özgürlük için Demokratik Direniş"inin Valilik tarafından yasaklanmasının ardından, polisin milletvekilleri de dahil birçok kişinin yaralanmasına neden olan ağır müdahalesine karşı, bugün bir basın açıklaması yaptı.
Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Aysel Tuğluk, dün Diyarbakır'da OHAL ilan edildiğini, vahşet yaşandığını söyledi.
"Demokrasi, insan hakları askıya alındı. Söz konusu Kürtler olunca hukuk askıya alındı. Bir faşizm uygulandı. AKP faşizmi ile karşılaştık. Erdoğan bize demokrasi ve insan haklarından söz etmesin. Biz onun demokrasisinin ne olduğunu bir kez daha öğrendik. Newroz'da da bunu yapmak istediler ama bunu halkın direnişi ile aştık. Halk bugün de direndi. Bu kadar polis gücüne karşı halkımız büyük bir direniş gösterdi.
"Erdoğan şunu çok iyi bilsin ki bu halk onların karşısında diz çökmeyecek. Onurumuzu tercih edeceğiz. Biz özgür geleceğimiz için bedel ödenmesi gerekiyorsa onu yapacağız. Biz bugünlere hep bedel ödeye ödeye geldik. Acı çektik, canımızı verdik.
"Bu topraklarda binlerce devrimcinin kanı vardır. Onlar (AKP) bu topraklarda söz sahibi değildirler, söz sahibi Kürdistan halkıdır. Bundan sonra tıpkı 14 Temmuz şehitlerimizin yeniden yaşamı yaratmak adına bedenlerini nasıl ortaya koydularsa bundan sonra da bunu yapacağız. Halkımızı yalnız bırakmayacağız. Zannetmesinler ki bu halk yalnızdır. Biz halkımızı savunmasını biliriz. Bu zulmü kabul etmeyiz.
"Zulme direnmek meşrudur"
Tuğluk, konuşmasında direnmenin meşru olduğunu söylerken, Kürt halkını zulme karşı isyana çağırdı.
"Buna karşı tüm Kürdistan halkına sesleniyoruz. Bu zalimliğe, bu kıyıcı yaklaşıma, bu hukuksuzluğa karşı isyan etmek, direnmek meşrudur. Tüm Kürdistan halkı buna isyan etmelidir.
"Hangi birini unutalım? Roboski'yi mi? Kürt çocuklarına yapılan tecavüzü mü? 17 bin faili meçhulü mü unutalım? Hangisini unutalım?
"Erdoğan şunu iyi bilsin ki bu yolun sonu özgürlüktür. En çok da o kutsadığı iktidarlarını bu halk onlara kaybettirecektir. Kürdistan'da iktidarlarını kaybedeceklerdir. Bu temelde demokratik mücadelemizi devam ettireceğiz. İlelebet bunlara yalvaracak, yakaracak değiliz. Bu böyle sürmez.
"Bu halkın da bizim de bir tahammülümüz var. Barış, kardeşlik diyoruz ama böyle kardeşlik olacaksa olmasın diyoruz. Gerekirse bu devletle bütün ilişkilerimizi keseriz. Bizim halklarla bir sorunumuz yoktur. Bu sistem ve anlayışla yaşamak zorunda değiliz. Artık yeter."
EDP'den dayanışma mesajı
Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) de yazılı bir açıklamayla Diyarbakırlılara geçmiş olsun dileklerini ve dayanışma duygularını sundu.
EDP, AKP hükümetine ise şöyle seslendi:
"Diyarbakır'da yaptıklarınızı bölgede yapmaya devam ederek Kürt sorununu çözebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Bölgede böyle hakimiyet sağlayacağınızı mı zannediyorsunuz?
"O günler çok geride kaldı. Bilin ki, nefret yüklü milyonlara dün itibariyle yenilerini kattınız! İktidarını nefret üzerine kuranların siyasal ömrü uzun olmaz. Bunu yaptıran ve yapanların halen koltuklarında oturmaları Türkiye için bir utanç kaynağı, kendileri içinse siyasal arsızlıktır."
Dün Diyarbakır'da gözaltına alınan 86 kişinin bugün Adliye'ye götürülmesi bekleniyor. (ÇT)
* Fotoğraf: Frederike Geerdink