Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) "Türkiye'de Sağlık Çalışanı Ölümlerinin Anlattığı" adlı raporu yayımlandı.
TTB, pandeminin ilk üç ayındaki sağlık çalışanı ölüm sayısının, sonraki 12 ayda gerçekleşen sağlık çalışanı ölüm sayısından çok düşük olmasının, hiçbir değerlendirme yapılmadığını ve önlem alınmadığını gösterdiğine dikkat çekerek şöyle dedi:
"Pandeminin ilk 3 ayındaki ölümlerin nedenleri iyi irdelenmiş ve bu değerlendirmeye bağlı ek önlemler alınmış olsaydı; ölümlerin tamamının önüne geçilebilirdi. Ayrıca Sağlık Bakanlığı, açıkladığı şekilde 2020 Aralık ayında sağlık çalışanlarını aşılayabilseydi; 2021 yılında gerçekleşen ölümlerin önemli bir kısmı olmayacaktı. Ölen sağlık çalışanlarının yaş ortalamasının düşük olması, iktidarın sağlık çalışanını yeterince korumadığının bir diğer göstergesidir."
403 aktif sağlık çalışanı hayatını kaybetti
TTB, raporda; salgının başından 31 Mayıs 2021 tarihine kadar COVID-19 hastalığına bağlı olarak yaşamını yitirmiş 403 aktif sağlık çalışanının yaşı, cinsiyeti, çalıştığı ili ve kurumu, aylara göre ölüm dağılımı, mesleği, kronik hastalık durumu, mesleklere göre ölüm hızlarının değerlendirildiği bilgisini paylaştı.
"COVID-19 meslek hastalığı kabul edilmelidir"
Raporun önsözünde şu ifadelere yer verildi: "Bilimsel bir salgın yönetimi ile sağlık çalışanlarının emekleri karşılıksız bırakılmadığında, çalışma koşulları iyileştirildiğinde sağlık çalışanlarının ölümleri önlenebilecektir. Üzücü olan, Türkiye'de sağlık emekçilerinin haklarının ölümlerinden sonra bile gasp edilmesidir; COVID-19'un sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılması ile ilgili TTB'nin önerdiği yasa tasarısı, TBMM'de görüşülmemiştir. Meslek hastalığı konusunda illiyet bağı arayanları 'Türkiye'de Sağlık Çalışanı Ölümlerinin Anlattığı' raporunu okumaya davet ediyor ve yeniden güçlü bir sesle dillendiriyoruz: COVID-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmelidir!"
COVID-19'a bağlı ölümlerin yüzde 36,0'sı hekimlerde, yüzde 13,2'si eczacılarda ve yüzde 6,0'sı hemşire ve ebelerde yaşandığı belirtilen raporda öne çıkan veriler şöyle:
*Türkiye'de hekimlerin yüzde 18,6'sı, diş hekimlerinin yüzde 51,9'u özel sağlık kurumlarında; ancak ölen hekimlerin yüzde 58,6'sı, diş hekimlerinin yüzde 95,7'si ve eczacıların yüzde 98,1'i özel sağlık kurumlarında çalışmaktadır.
*Türkiye'deki 174.187 hekimin 71.933'ü kadın; 102.254'ü erkektir. Hekimlerde COVID-19'a bağlı ölüm 10.000'de 8,32; erkek hekimlerde 10.000'de 13,78; kadın hekimlerde 10.000'de 0,56'dır. Eczacılarda COVID-19'a bağlı ölüm 10.000'de 14,70'dir. Hemşire-ebelerde COVID-19'a bağlı ölüm 10.000'de 0,83'tür.
*COVID-19'a bağlı nedenlerle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının yüzde 87,1'i ve ölen hekimlerin yüzde 97,2'si erkektir.
*Türkiye'de, pandemide ölümlerin büyük çoğunluğunun 65 yaş ve üstünde olduğu ortada iken ölen sağlık çalışanlarının yaş ortalaması 55,3'tür. Bu ortalama yaş hekimlerde 59,7; eczacılarda 67,3; hemşire ve ebelerde 40,9'dur. Ölen 34 yaş ve altındaki sağlık çalışanlarının yüzde 38,9'u; 35-49 yaş arasındakilerin yüzde 43,8'i işçi statüsünde çalışanlardır. Acil sağlık hizmeti istasyonu çalışanlarından COVID-19'a bağlı nedenlerle hayatını kaybeden 12 kişinin 11'i ambulans şoförü olarak çalışmaktaydı.
"Özel sektörde çalışanların sayısı kamudan fazla"
Sağlık çalışanlarında ölüm sayısının, işçi statüsündekiler için 50 yaş ve altında daha fazla olmasının, pandeminin sınıfsal olduğunun bir göstergesi olduğuna dikkat çekilen raporda yer alan tespitler ise şöyle:
"COVID-19 nedeniyle kaybettiğimiz hekimlerin sayısının fazla olması da sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması ve emeğin değersizleştirilmesi ile yakından ilgilidir ve bunlar çok yönlü irdelenmelidir.
"Ölen sağlık çalışanları içinde; özel sektörde çalışan hekim, diş hekimi, eczacı sayısı kamuda çalışanlardan daha fazladır. Hiç çalışmamaları gereken bir yaşta, ekonomik nedenlerle ve hatta emeklilik sonrası özel sektörü tercih eden bu çalışanlar için ek önlemlerin alınmaması, çalışma saatlerinin kısaltılmaması, ölümlerin daha fazla olmasında etkilidir. COVID-19'a bağlı ölen eczacıların, eczacı teknisyenlerinin, aile hekimlerinin ve işyeri hekimlerinin oranı dikkate alındığında; çalışma mekanları başta olmak üzere bütün sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının irdelenmesi gerektiği görülecektir."
"Ölümler başarısız pandemi yönetiminin yansıması"
TTB, sağlık çalışanları ölümlerinin, başarısız pandemi yönetimi sürecinin bir yansıması olduğunu ifade ederek nedenleri şöyle sıraladı:
"Türkiye, birincisi pandemi boyunca salgın verilerini ya gizlemiş ya da eksik açıklamış, bilimsellikten uzak kararlar almış; ikincisi, kendi bileşenlerini pandemi sürecine dahil etmemiş; üçüncüsü, topluma yeterince ekonomik ve sosyal destek sunamamış; dördüncüsü, vaka temelli ve nüfus temelli müdahaleyi başarılı yürütememiştir."
TTB'den Sağlık Bakanlığına komisyon oluşturma çağrısı
TTB, Sağlık Bakanlığı'na, tüm paydaşları dahil ederek hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının ölüm nedenlerinin araştırılması için bir komisyon kurma çağrısı yaptı:
"Sağlık çalışanlarındaki enfeksiyon ve ölüm artışı, Türkiye'de pandemi önlemlerinin erken alınması için uyarıcı olmalı ve dikkate alınmalıydı. Sınırlı sayıda veri ile ortaya çıkan tablo; onlarca sağlık çalışanı, on binlerce insanın önlenebilir ölümlerle kaybedildiğini göstermektedir. Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, TTB, sendikalar ve diğer ilgili oluşumların yer alacağı bir komisyon oluşturulmalıdır. Aynı komisyon; pandemi döneminde sadece doğrudan COVID-19 nedeniyle değil, dolaylı olarak pandeminin yol açtığı nedenlerle (iş yükünden kaynaklı intihar, tedavisi geciktirilen hastalıklar...) hayatını kaybeden bütün sağlık çalışanlarının her bir verisini tek tek inceleyerek raporlandırmalı ve ölüm nedeni/nedenlerini kamuoyu ile paylaşmalıdır." (KÖ)