"İnsanlık ve Hekimlik videosunda şu ifadeler öne çıkıyor: |
“Bütün yöneticilerden bekledik, “Gezi Parkı’ndaki barışçıl bir eyleme duyarlı olunmasını, “Uygulanan şiddete rağmen, sabırla, kararlılıkla barışçıl tutuma sahip çıkanlara saygı duyulmasını, “Sağlık bakanının ‘Meşru taleplerini ileten insanlarımıza, yaralara ilk yardım yapılan yerlere, hastanelere, sığınılan otellere, minicik bebeklerin uyuduğu odalara, yaşlılara hastalara çocuklara kimyasal gaz atılamaz. Derhal durdurun” demesini, “Her şeye rağmen beklemiyorduk, “İnsanlara acil yardımda bulunan hekimlere, öğrencilere, sağlıkçılara ‘suç işliyorsunuz’ denilmesini, “TTB’ye, İstanbul, İzmir, Ankara Tabip Odalarına, ‘Yaralılara, acil vakalara yardım etmek için Sağlık Bakanlığı’ndan neden izin almadın?’ diye yazılar yazılmasını, “Sağlık yardımı veren hekimlerin, öğrencilerin, sağlıkçıların, sağlık yardımı alan kişilerin isimlerinin istenmesini, “Hekimlerin, sağlıkçıların gözaltına alınmasını… “Bilmiyorduk, “Böylesine barışçıl, muzip, kararlı, inatçı, onurlu, özgürlük ve eşitlik için asi, kendini kardeşinin yerine koyan gençlerimizin, gençleşen insanlarımız bu kadar çok olduğunu, bu kadar çoğaldığını, “ ‘Hekimler yalnızca menfaatçidir, çıkarlarını düşünür’ söylemlerine yıllarca maruz kaldıktan sonra halkımızın ‘onların hiçbir çıkarı hastaların iyiliğinden önde değildir biliyor musunuz?’ diyerek bizi böylesine sıcak sahipleneceklerini… “Artık biliyoruz, hatırladık, “İnsanlığın her şeyden önce vicdan, dayanışma, kardeşlik demek olduğunu, “Baskıya, şiddete karşı özgürlüğe, eşitliğe insana, insan onura sahip çıkanların haklılığının üstünün asla örtülemeyeceğini, “Hekimlik değerlerinin insanlık değerlerinin kalbinden çıktığını ve oradan koparılamayacağını… |
"Bir daha ilan ediyoruz, TTB olarak hem hekimlerin hem de bu süreçte yer alanların her daim arkalarında, önlerinde, yanlarında, içlerinde yer alacağız.
" Başbakan kusura bakmasın. Türkiye’de hekimler hiçbir zaman ‘benim polisim’ dediği gibi başbakanın hekimi olmayı kabul etmeyeceklerdir.
“Her zaman evrensel insanlık değerlerine bağlı olarak bize gereksinimi olan bütün insanların, başbakanlar da dahil, ayrımsız yanında bulunacak, onların hekimi olacaktır.
“Gaz, tazyikli su sıkanların şiddet uygulayanların başbakanı varsa TTB’nin de dayanışma içerisinde yer alacağı insanlık var.”
Türk Tabipler Birliği (TTB) Gezi sürecine ilişkin hazırladığı “İnsanlık ve Hekimlik” başlıklı video bu sözlerle sonlanıyor.
Gönüllü hekimler, tıp öğrencileri, sağlıkçılar Gezi direnişi boyunca insanlara sağlık hizmeti sunmuşlardı.
Sağlık Bakanlığı ise TTB ve İstanbul, Ankara, İzmir Tabip Odalarına gönderdiği soruşturma yazılarında neden bakanlıktan izin almadıklarını, hizmet veren ve alanların isimlerini istemişti.
TTB'nin cevabı ise “Tek bir hastamızın, tek bir meslektaşımızın ismini dahi sağlık bakanlığına vermeyeceğiz” şeklinde olmuştu.
29 Haziran'da 63. Büyük Kongre
TTB, Gezi sürecine dair videoyu 29 Haziran 2013 Cumartesi günü gerçekleştireceği 63. Büyük Kongresi’ne davet metni ile paylaştı:
“Bu Büyük Kongre Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mesleğimize, mesleki bağımsızlığımıza ciddi zararlar verecek Torba Yasalar görüşülürken yapılıyor.
"Bu Büyük Kongre Gezi Parkı ile ilgili süreçte gerek hekimlerin gerekse hekim örgütü Türk Tabipleri Birliği’nin üzerinde ciddi siyasi baskıların kurulduğu, yurttaşlara acil sağlık hizmeti sunulduğu için soruşturma/incelemelerin başlatıldığı, hekimlerin sağlık hizmeti verirken gözaltına alındığı, sağlık hizmeti verilen yerlere gaz bombalarıyla saldırıldığı bir dönemde yapılıyor.”
Kongreye Dünya Tabipler Birliği dahil pek çok uluslar arası hekim örgütünün katılacağı ve Dünya Tabipler Birliği Genel Sekreteri Otmar Kloiber’in mesleki bağımsızlık üzerine bir konuşma yapacağı konferansa tüm meslektaşlarını, öğrencilerini, asistanlarını alarak, beyaz önlüklerini de yanlarında bulundurarak katılmaya davet etti. (BK)