Türk Tabipleri Birliği (TTB) COVID-19 İzleme Kurulu, Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının resmi olarak açıklanmasından bu yana geçen 10 aylık süreci kapsayan değerlendirmesini açıkladı.
TTB Aşı Çalışma Grubu’ndan Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, COVID-19’da toplum bağışıklığı için yüzde 100 etkili bir aşıda en az yüzde 60-72 oranında, yüzde 80 etkili bir aşıda ise en az yüzde 75-90 oranında bir bağışıklamanın şart olduğunu ifade etti.
Eskiocak, “Aşının hastalık bulaşına etkisi yavaş gelişecek, hedef kapsayıcılık oranlarına erişmek birkaç yıl alabilecektir” diye konuştu.
Yönetime, sağlıkçılara, halka, medyaya öneriler
Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, farklı alanlara dönük önerilerini sıraladı:
Pandemi yönetimine: Bağışıklama Danışma Kurulu’nun sürece katılması, yerel danışma kurullarının oluşturulması, aşı sağlamada güven inşası, aşılamada hedef grup temsilcilerinin bilgilendirilmesi, planlamanın epidemiyolojik arka planının açıklaması, planlamada paydaşlardan katkı alınması, tedarikte aksama olmayacağına dair güven inşası, acil kullanım onayı sürecinde şeffaflık-topluma açık bilgi sağlanması, acil kullanım onayı sürecinde uzmanlık derneklerinin katılımının sağlanması, Bağışıklama Danışma Kurulu’nun önceliklendirme sürecinde yer alması, önceliklendirmenin yöntemi ve kanıtlarının kamuoyu ile paylaşılması.
Sağlık çalışanlarına: Enfeksiyondan korunma önlemlerinin eksiksiz uygulanması, yeni aşılar hakkında bilgilendirme ve savunuculuk yapılması, aşı sonrası istenmeyen etki sürveyansının yürütülmesi, bağışıklama hizmetinin düzenli kaydının tutulması.
Halka: Aşılanılması, maske-mesafe-hijyen kurallarına uyumun sürdürülmesi, aşı ve halk sağlığı önlemlerine sahip çıkılması, dayanışmanın güçlendirilmesi.
Medyaya: Güvenilir kaynakların kullanılması ve belirtilmesi, net bir dil kullanılması ve terimlerin açıklanması, sayıların raporlanması, yan etkilerin ortaya çıkarılması, uygun görseller kullanılması, aşının faydalarının hatırlatılması.
“En kötü aşı, en iyi koronavirüs hastalığından iyidir”
Dünkü basın toplantısının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “COVID-19’un bir neoliberalizm pandemisi olduğunu unutmamak gerekiyor. Hem emeğimizi hem de doğayı sınırsızca sömüren ve araçsallaştıran neoliberalizm, bugün bu virüs, yarın bir başka bir virüs ile yaşamlarımıza müdahale edecek” dedi.
TTB COVID-19 İzleme Kurulu’ndan Prof. Dr. Özlem Kurt Azap dünyada şu ana kadar kullanılan aşıların güvenli göründüğünü, Türkiye’deki tek aşının etkinliğine ilişkin verilerin ise bilimsel yöntemlerle paylaşılmasında eksikliklerin olduğunu dile getirdi.
TTB Aşı Çalışma Grubu’ndan Prof. Dr. Alpay Azap da pandemi sürecinde uzun dönem güvenlik verilerini bekleme olanağının bulunmadığını, bilimsel olarak yapılması gerekenin mevcut veriler ışığında ciddi bir yan etki olmadığı görüldüğü takdirde aşıların yaygınlaştırılması olduğunu ifade etti ve “Yapılması mümkün en kötü aşı, en iyi koronavirüs hastalığından daha iyidir. O yüzden kesinlikle bu aşıları olmak gerekir” dedi.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan, acil sağlık hizmetlerinin tüm olanaklarını COVID-19 hastalarına seferber ettiğini, COVID-19 dışı hastalara verilen hizmetlerin aksadığını, acillerin düzenlenmesine yönelik bir çalışmanın halen hayata geçirilmediğini söyledi. (AS)