ABD Başkanı Donald Trump'ın bugünden (1 Ağustos) başlayarak uygulanacağını açıkladığı yeni gümrük tarifeleri kapsamında, dünya genelinde ABD'ye ihracat yapan ülkelerden yüzde 15 ila yüzde 50 arasında değişen oranda vergi artışları yürürlüğe girereken Türkiye yüzde 15 ile vergi artışlarından en az olumsuz etkilenecek ülkeler arasına girdi.
ABD ile ticaret anlaşması bulunmayan ülkeler, bugünden başlayarak ABD’ye ihraç ettikleri ürünler için daha yüksek vergiler ödeyecekler.
Trump'ın yeni ek tarife listesi
En yüksek düzey (yüzde 35–50) Lesotho, Kamboçya, Myanmar, Laos, Madagaskar, Vietnam, Suriye.
Orta düzey (yüzde 30–40): İsviçre, Güney Afrika, Kanada, İrlanda dışında genel olarak AB.
Alt-orta düzey (yüzde 15–25): Türkiye, Japonya, İsrail, Hindistan, Tayvan, Endonezya, Filipinler, Malezya, Tunus, Brunei vb.
Ticaret Bakanlığı: Gene iyiyiz...
Ticaret Bakanlığı yeni tarifelerin açıklanmasından sonra yaptığı açıklamada “Türkiye['nin], bu yeni düzenlemede en düşük gümrük vergisi uygulanan ülkelerden biri olmaya devam [ettiğini]" söyledi.
Bakanlığa göre, "Türkiye’nin düşük tarife kategorisinde yer alması; ABD nezdinde dengeli ve olumlu bir ticari ortak olarak değerlendirildiğini, Türk ihracatçısının küresel pazarlarda rekabet gücünü koruduğunu ve Türkiye’nin dış ticaretteki güçlü konumunun sürdüğünü göster[iyor]. Bu durum, başta Asya ve Latin Amerika ülkeleri olmak üzere çok sayıda ülkeye kıyasla Türkiye açısından önemli bir avantaj yarat[ıyor]".
Stratejik ürünlerde vergi artışı
Bakanlık, öte yandan ABD'nin "tüm ülkelerden bakır, çelik ve alüminyum ihracatçılarına ürünlerinde yüzde 50 oranında yeni vergi uygulanması kararlaştır[dığı] ancak bu artışın yalnızca bakır boru ve kablo gibi ürünlerle sınırlı tutulduğu, rafine bakır, cevher ve konsantre gibi ürünler[in] kapsam dışında bırakıldığı[nı]" belir[tti].
Ticaret Bakanlığı "Bu ani değişikliğin ABD bakır piyasalarında fiyat düşüşüne ve arz fazlasına yol açtı[ğını]" söyledi.
Bakanlık çelik, otomotiv ve bakır gibi stratejik sektörlerde uygulanan tarifelere konusunda Türkiye ve ABD makamları arasında diplomatik ve teknik düzeylerde yoğun görüşmeler sürdürüldüğünü vurguladığı açıklamasında “Ülkemiz lehine daha düşük oranların sağlanması amacıyla müzakereler [yürütüldüğünü] [...] özellikle tekstil ve konfeksiyon sektörümüze yönelik beklentilerimizin de karşılanması şeklinde bir açılım sağlanması için temasları[ın] sürmekte [olduğunu]" duyurdu.
Ticaret Bakanlığı "Türkiye’nin önceliği, ABD ile yürütülen dış ticaretin öngörülebilir, adil ve sürdürülebilir bir çerçevede ilerlemesini sağlamaktır. ABD Başkanı tarafından yayımlanan son kararnamede de görüldüğü üzere, Türkiye müzakere süreci olumlu ilerleyen ülkeler arasında yer almakta; bu da ikili ticaret ilişkilerinde karşılıklı diyalog ve iş birliğinin güçlendiğini göstermektedir.” dedi.
Trump'ın yüzde 15 gümrük vergisi ABD-Türkiye dış ticaretini nasıl etkileyecek?
Donald Trump yönetiminin Türkiye’nin ABD'ye ihracatına getirdiği yeni yüzde 15 ek gümrük vergisi, Türkiye’nin ABD’ye ihracatını sınırlı ölçüde ve mutlaka olumsuz olmayan bir şekilde etkileyebilir. Ancak bu etki kendisini doğrudan değil; dolaylı yollardan gösterecek.
Son vergi artırımının ardından tablo şöyle:
ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı mevcut başlangıç tarife oranı olan yüzde 10 başta Çin, AB, Japonya gibi pazarlara uygulanacak daha ağır tarifelerle kıyaslandığında oldukça düşük. Dolayısıyla yeni vergi ayarlamalarıyla Türkiye'nin, bu alanda diğer ülkelerle rekabet avantajı elde etmesi mümkün.
Trump’ın yürürlüğe gireceğini duyurduğu yüzde 15’lik yeni tarife oranı, mevcut yüzde 10’un üzerine eklenecek. Ancak bu haliyle de artış hâlâ birçok ülkeye uygulanacak yüzde 20‑25 ve üzeri oranların altında kalıyor.
Yorumcular, vergi artışının belirli sektörlerde (örneğin metaller ve tekstil) baskı oluşturabileceğini, ancak Türkiye'den ABD'ye genel ihracat eğilimini önemli ölçüde sarsmasının beklenmediğini belirtiyor.
Buradan çıkan sonuç: ABD’ye ihracatta gelir düşüşünün sınırlı ve sektör bazlı olabileceği, genel ihracatta büyük bir gerilemenin beklenmediği.
Verilerle Türkiye- ABD dış ticaret dengesi
Türkiye–ABD ikili ticareti toplamda 2024 rakamlarıyla yaklaşık 32 milyar ABD doları dolayında.Türkiye’nin ABD’ye mal ihracatı yaklaşık 16,4 milyar ABD doları ve Türkiye ABD'ye karşı 1,5 milyar ABD dolarına yakın dış ticaret fazlası elde etmiş durumda.
Türkiye’nin toplam ihracatı içinde ABD’nin payı ise yüzde 6,3-6,5 dolaylarında.
2022‑2024 verilerine göre Türkiye'nin ABD'ye ihracat seyri şöyle :
2020: yaklaşık 10,2 milyar ABD doları
2021: yaklaşık 14,7 milyar ABD doları
2022: yaklaşık 6,9 milyar ABD doları
2023‑24'te yıllık yaklaşık 16–16,4 milyar ABD doları bandında.
Türkiye bu ilişkide özellikle 2021–22 döneminde kağıt üzerinde dış ticaret fazlası veren bir ülke konumunda. 2023’te açık verilmiş olmakla birlikte yeniden fazlaya ulaşma eğilimi gözleniyor.
Türkiye'nin ABD'ye başlıca ihracat kalemleri
ABD'ye Türkiye'den en çok gönderilen ürün grupları sıralamasında öne çıkan sektörler şöyle:
Makine, mekanik cihazlar
Kıymetli taşlar ve metaller
Otomotiv ürünleri
Halı, tekstil taban kaplamaları
Elektrikli makineler, cihazlar
Özellikle halılar ve değerli taş/metallerden oluşan kategoriler, ABD’yle dış ticaret fazlası verilmesinde önemli rol oynuyor.
Sonuç
Yüzde 15‘lik ek tarife Türkiye‑ABD ihracatını nasıl etkiler?
Sınırlı ve dolaylı – belirli sektörlerde baskı olabilir, ancak genel ihracatta ciddi gerileme beklenmiyor.
ABD’ye ihracat gelirlerinde düşüş öngörülüyor mu?
Küçük düşüş ihtimali var, ama geniş çaplı gelir kaybı beklenmiyor.
Türkiye‑ABD dış ticaret dengesi nasıl?
Ticarette genelde Türkiye tarafı fazla veriyor. 2024’de yaklaşık 1,5 milyar USD fazla var.
ABD ihracatın toplam ihracata oranı ne kadar?
Yüzde 6,3‑6,5 aralığında.
Başlıca ihracat kalemleri neler?
Makine, metal, otomotiv, halı/tekstil, kıymetli taşlar, elektrikli cihazlar.
Trump’ın uyguladığı yüzde15’lik ek gümrük vergisi Türkiye için diğer ülkelere kıyasla hâlâ daha avantajlı bir ortam oluşturabilir. Dolayısıyla Türkiye uzmanları bu durumu büyük ölçüde stratejik bir fırsat olarak görüyor; tedarik zincirlerindeki yeniden dağılımda Türkiye’nin payını artırma potansiyeli olarak değerlendiriyor.
(AEK)




