TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 11 büyük kamu kurum ve kuruluşu ile birçok ildeki 2,3 milyon kare devlet arazisinin Türkiye Varlık Fonu'na devredilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı.
TÜRKSAT, PTT, TELEKOM, BOTAŞ, TPAO, ETİ Maden, ÇAYKUR, Borsa İstanbul, THY, Ziraat Bankası ve Halk Bankası gibi 11 büyük kamu kurum ve kuruluşu ile Antalya, Aydın, İstanbul, İzmir, Muğla ve Isparta başta olmak üzere birçok ildeki devlet arazileri Varlık Fonu'na aktarıldı.
TMMOB, mega projeleri yapan firma ve hazineyi kurtarmak için oluşturulduğunu belirttiği Varlık Fonu’na itiraz ederek kamu kurum ve kuruluşlarının yeniden merkezi bütçenin ve Sayıştay’ın denetim yetki kapsamına alınması gerektiğini dile getirdi.
"Firmalar mega projelerde zorlanıyor"
Açıklamadan satır başları şöyle:
* Aralarında 3. havalimanı, 3. Köprü, Avrasya tüneli, Gebze-İzmir otoyolu, sağlık kampuslarının olduğu, sanayi yatırımlarının, dengeli bölgesel gelişmenin tamamen aleyhine olan, bilimsel dayanaklardan ve fizibilitelerden yoksun “Kamu-Özel Ortaklığı”na dayalı bu "mega projeler" için yapılmış Hazine garantili borçlanmaların doların hızlı tırmanışı ile firmalara zor zamanlar yaşattığı biliniyor.
* “Mega proje” batağına saplanan firmaları ve garantör yapılan Hazine’yi bu bataktan çıkarmak için akla gelen son araç, Varlık Fonu olarak kamuoyuna sunuldu.
* Bu model ile, elde avuçta kalan kamu varlıklarının Varlık Fonu’nda toplanması ve fon harcamalarının kamu denetiminden ve Sayıştay’dan kaçırılarak, bu batık projelerin kurtarılması amaçlanıyor
* Ancak bu yolla bir sonuç alınması mümkün olmadığı gibi, fona aktarılan kamu kuruluşlarının piyasa değeri bu fon çatısı altında yerlerde sürüklenecek ve yok pahasına yerli-yabancı sermayenin eline geçecek.
"Kamusal denetimden muafiyet"
* Bu fon ile özelleştirilen kamu varlıkları ile çalışanların emekleri üzerinden biriken fonlar Türkiye Varlık Fonu AŞ'nin sermayesine/mal varlığına dönüşecek; iktidar gücü, hem devlet bütçesi hem de çalışanların özel birikimleri üzerinde her türlü kamusal denetimden muaf transfer hareketlerine yardımcı olacak.
* Fon, Kamu İktisadi Kuruluşları ve İktisadi Devlet Teşekkülleri hükümlerine tabi olmayacak. Şirket, özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterecek.
"Yatırımlara ikinci kez para aktarımı"
* Hazine garantisine sahip olan "mega projelerin" yatırımına, çalışanların birikimi ve kamusal varlıklar da tahsis edilecek. Varlık Fonu aracılığıyla hazine garantisine sahip yatırımlara ikinci kez para aktarılmış olunacak.
* Mega projelerin ihale edildiği ve edilecek olan şirketler iktidarın özel koruması altında olacak, hiçbir denetleme ve kontrol mekanizmasına sokulmadan bu fondan finanse edilebilecek, sermaye birikimi bu şirketler lehine düzenlenmiş olacak.
* Mal varlığı üzerine teminat, rehin, kefalet ve ipotek tesis edilebilecek. Türkiye Varlık Fonu AŞ, kendisine devredilen kamu kaynak ve varlıklarını satabilecek, rehin ve ipotek verebilecek.
"Sayıştay denetimi yok"
* Varlık Fonu AŞ'de istihdam edilecek personel seçiminde ve yargılanmasında kamu personel rejimi uygulanmayacak.
* İhale mevzuatı-Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmayacak, şirket faaliyetleri Sayıştay dolayısıyla yasama organının denetimine tabi olmayacak. (NV)