Ocak-Şubat-Mart dönemi boyunca basın meslek örgütleri gazetecilere yönelik gözaltılara ve tutuklamalara karşı eylemdeydi. Örgütler dönem boyunca Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasını, AA'daki sendikasızlaştırma hareketini, Terörle Mücadele Kanunu'nu ve Özel Yetkili Mahkemeleri protesto ettiler. Örgütler, üç aylık periyotta duruşmaları izlediler, hükümetin hapisteki gazetecilerle ilgili tutumunu eleştirdiler. Yargı reformu, basın ve ifade özgürlüğü hakkında açıklamalar yaptılar.
Özgür Gündem'le dayanışma: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Özgür Gündem gazetesi, 24 Mart sayısındaki haber, yorum ve fotoğraflar nedeniyle 'örgüt propagandası' iddiasıyla bir ay süreyle kapatıldı. Gazetenin yayınının durdurulması yönündeki karar, 30 Mart'ta kaldırıldı.
Kapatma kararının ardından Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Uluslararası Basın Enstitüsü Derneği (IPI), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu açıklamalar yaptı, kararı eleştirdi.
Gazeteye destek için BDP'li milletvekilleri, gazeteciler, gazete okurları ve meslek örgütleri Taksim'de bir araya geldi ve kapatma kararına tepki gösterdi.
Adalet Bakanlığı, 27 Mart'ta yaptığı açıklamada Ocak'ta TBMM'ye sunulan "Yargı hizmetlerinin hızlandırılması paketi"nin yasalaşmasıyla, yayın organlarının kapatılmasının önüne geçileceğini duyurdu.
AA'da "sendikasızlaştırma": TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, Anadolu Ajansı'nda (AA) Kemal Öztürk'ün genel müdür olması ile başlayan sendikasızlaştırma hareketinin 5 Mart'ta hız kazandığını duyurdu. İpekçi, durumu protesto için 9 Mart'ta açlık grevine başladı. CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Emine Ülker Tarhan, Veysel Ağbaba, Yakup Akkaya gibi isimlerin yanı sıra, KESK, ÖDP, İP, DİSK gibi kurumlar İpekçi'ye destek verdi. İpekçi grevini 15 Mart'ta bir basın açıklamasıyla bitirdi.
Dönem boyunca GÖP, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC) ve G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu yaptıkları açıklamalarla İpekçi'ye destek verdi.
Anadolu Ajansı (AA), AA aleyhindeki iddialar üzerine yayınladığı açıklamada İpekçi'nin sözlerinin kamuoyunu yanıltıcı nitelikte olduğunu belirtti.
TMK-ÖYM kaldırılsın: CHP Milletvekili Oktay Ekşi, 2 Ocak'ta Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 6. ve 7. maddelerinin yürürlükten kaldırılması için kanun teklifi verdi. Ekşi teklif gerekçesinde bu maddelerin medya mensuplarına 'eziyet' ettiğini ifade etti. Dönem boyunca, sendikalar, barolar, siyasi partiler, Türkiye Yayıncılar Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), ÇGD, TGS, ANGA, TGDP, Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi, Düşünceye Özgürlük Girişimi, Çağdaş Hukukçular Derneği, TMK ve Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması için toplandı, açıklamalar yaptı. Milyonlar Adalet İstiyor TMK ve özel yetkili mahkemelerin kaldırılması kampanyasını başlattı.
Asılsız haber/tekzip: Üç aylık dönemde, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Merkezi, Yeni Şafak, Bugün ve Yeni Akit Gazetelerinin 22 Mart'taki "Polis öldüren kurşun BDP binasından" haberlerinin doğru olmadığını açıkladı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu 6 Mart'ta Habertürk ve Bugün gazetelerinde çıkan "Deşifre olan KCK'nin yerine HDK kuruluyor" başlıklı haberi protesto ettiklerini açıkladılar. İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Taraf Gazetesi'nin 8 Mart'taki haberi hakkında 20 Mart'ta tekzip yayımladı.
OdaTV açıklamaları: Dönem boyunca gazetecilik meslek örgütleri OdaTV duruşmalarını izledi. Alman Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), GÖP, TGC açıklamalarında gazetecilerin, usul ve ceza hükümlerine uygun ve tutuksuz yargılanmasını talep etti.
IPI, Odatv davasından yargılanan gazeteci-yazar Doğan Yurdakul'un tahliyesini memnuniyetle karşıladığını açıkladı.
3 Mart'ta Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tutuklanmalarının birinci yılında, IPI, "IPI Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı" Nedim Şener'in bir yıldır tutuklu olmasını kınadı. Financial Times, Şık ve Şener'in davaları ile ilgili Daniel Dombey imzalı bir haber yaptı. Ahmet ve Nedim'in Gazeteci Arkadaşları (ANGA), Taksim'de yürüyüş düzenledi. Şener'in eşi Vecibe Şener, Şık'ın eşi Yonca Şık, Hrant Dink'in kardeşi Hosrof Dink, gazeteci Banu Güven, TGDP Sözcüsü Necati Abay, CHP milletvekilleri, kayıp yakınları ve sanatçıların da aralarında olduğu yüzlerce kişi "Yansak da Dokunacağız" pankartı ile yürüdü.
12 Mart'ta, Nedim Şener, Ahmet Şık, Sait Çakır ve Coşkun Musluk'un tahliyesi üzerine, IPI Türkiye Komitesi, GÖP, TGC, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) açıklamalar yayımladılar. Örgütler tahliyeleri memnuniyetle karşıladı, mücadelelerinin diğer tutuklu gazeteciler için devam edeceğini tekrarladı.
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, tahliyelerden sonra Şık ve Şener'e yönelik twitter üzerinde dile getirilen tehditleri araştırmalarını talep etti.
Ahmet ve Nedim'in Gazeteci Arkadaşları'nın (ANGA) hazırladığı "Ve Yine Marko Paşa" 12 Mart'ta Birgün ve Evrensel gazeteleriyle, 14 Mart'ta Leman dergisiyle birlikte dağıtıldı. Gazetede tutuklu-tutuksuz pek çok gazetecinin ifade özgürlüğü ile ilgili yazıları yer aldı.
Saldırı-kınama: TGF, IPI, RSF ve TGC, 16 Şubat'ta Almanya'nın Köln ve Bonn kentlerindeki ve Paris'teki Zaman gazetesinin bürolarına, 20 Mart'ta, gazetenin Hollanda'daki Rotterdam Bürosu'na yapılan saldırıları kınadı. Örgütler saldırganlar ve azmettiricilerin en kısa sürede yakalamasını talep etti.
KCK protestoları: Üç aylık dönemde KCK adı altında yürütülen operasyonlar, protesto edildi. Çocuklar için Adalet Takipçileri (ÇİAT) grubu, yazar-eski Evrensel muhabiri Müge Tuzcu'nun tutuklanmasını protesto etmek için 15 Mart'ta bir imza kampanyası başlattı. Dicle Haber Ajansı (DİHA) Pozantı Cezaevi'nde yaşananları ortaya çıkaran DİHA Adana bürosuna yapılan baskına ve haberleri yapan DİHA Adana muhabiri Özlem Ağuş'un tutuklanmasına ilişkin 12 Mart'ta bir basın toplantısı düzenledi. Altyazı Aylık Sinema Dergisi, Ankara Uluslararası Film Festivali, docIstanbul Belgesel Araştırmaları Merkezi, Documentarist Uluslararası Belgesel Film Festivali, Filmmor Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, İşçi Filmleri Festivali, Sinesen, Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, Yeni Film Dergisi ve pek çok sinemacı 15 Şubat'ta, KCK operasyonunda yönetmen Mizgin Müjde Aksan ve görüntü yönetmeni Özay Şahin'in gözaltına alınmasını protesto ettiler.
İnternet yasakları: RSF'nin 12 Mart Dünya Siber-Sansürle Mücadele Günü'nde yayınladığı 'İnternet düşmanı ülkeler' listesinde, Türkiye 'gözetim altındaki ülkeler' arasında sayıldı.
Alternatif Bilişim Derneği, 6 Şubat'ta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) 'Güvenli İnternet Günü' ile ilgili, güvenli internet filtresinin Avrupa kurumlarınca desteklendiği haberinin yanıltıcı olduğunu açıkladı. Derneğin girişimiyle, 9 Ocak'ta yüzü aşkın akademisyen, "sansürsüz güvenli internet istiyoruz" adlı imza kampanyası başlattı. Kampanya metninde, senatoların ifade özgürlüğünü daraltan uygulamalara destek vermesinin kabul edilemeyeceği belirtildi.
24 Ocak'ta ABD'de oylanması düşünülen 'Çevrimiçi Korsanlığı Önleme Yasası'na (SOPA, Stop Online Piracy Act) karşı, 18 Ocak'ta Türkiye dâhil birçok ülkede internet karartma eylemleri yapıldı. ABD Senatosu eylemlerin ardından, yasanın parlamentoda oylanmasını, süresiz olarak ertelediğini açıkladı.
Hükümetin tutumu/tepkiler: Ocak-Mart boyunca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, tutuklu gazetecilere yönelik iddialarda bulundular. Bu iddialara karşı, GÖP, TGC, ÇGD ve TGDP açıklamalar yayımladılar. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi, CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Başbakanlığa bilgi edinme talebi dilekçesi sundu. Önergede ve dilekçede "tecavüzcü, soyguncu" denilen hapishanedeki gazetecilerin kim olduğu soruldu.
Dışişleri Bakanlığı, Danimarka'da Roj TV ile ilgili karar hakkında 19 Ocak'ta yaptığı açıklamada ''mahkeme kararınca PKK'nın terörist örgütü niteliği teyit edilmiş, Roj TV'nin PKK adına propaganda yaptığı, terörizmi ilerlettiği ve kanalın PKK tarafından kontrol ve finanse edildiği belirtilmiştir'' denildi.
TGC Başkanı Orhan Erinç, Yönetim Kurulu kararıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 26 Ocak'ta mektup yazdı. Erinç mektupta gazetecilerin yıpranma hakkının iadesini, Basın İş Kanunu'nun tüm gazeteciler için uygulanmasını ve itibari hizmet zammının uygulanmasındaki adaletsizliklerin giderilmesini istedi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ gazetecilerin yıpranma haklarının geri verilmesine ilişkin adım atılabileceğini açıkladı.
Balbay/Özkan duruşmaları: Dönem boyunca meslek örgütleri Ergenekon davasının tutuklu sanıkları Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın duruşmalarını izlediler. Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyeleri ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Özkan ve Balbay ile görüştü. GÖP, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Özkan ve Balbay ile ilgili açıklamalrında en kısa zamanda yasal düzenlemelerle terörist ile gazeteci tanımı arasındaki farkın giderilmesini talep ettiler.
Yargı reformu: Üç aylık periyotta İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve RSF, TBMM'de bekleyen ve basın dosyalarına şartlı af getiren üçüncü yargı paketinin ifade özgürlüğü ile ilgili temel sorunlara çözüm getirmediğini açıkladı. Örgütler düzenlemenin, 5 bin kadar olduğu tahmin edilen basın dosyalarını üç yıl süreyle askıya alacağını, aynı nitelikte suç işlenmemesi halindeyse ortadan kaldırılacağını işaret etti. Ancak yargının bazı basın suçlarını 'terörizm' olarak nitelendirmesi ve tutuklukları keyfi şekilde uzatması nedeniyle tahliyelerin yetersiz kalacağını belirtti.
Hapis gazetecilere destek: Ocak-Mart boyunca örgütler, ifade özgürlüğü konusunda gazetecilere destek verdi. PEN Türkiye Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası, Çevirmenler Meslek Birliği ve Türkiye Yayıncılar Birliği, "12'den 12'ye Düşünce ve İfade Özgürlüğü" sempozyumunu düzenledi.
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi ve Belge Dostları, ÇHD, İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Jeoloji Mühendisleri Odası ve Türk Tabipler Birliği (TTB) gazeteci, yazar Ragıp Zarakolu için Ankara Sanat Tiyatrosu'nda dayanışma gecesi düzenlendi.
Zeynep Oral, Halil İbrahim Özcan, Sabri Kuşkonmaz ve Tarık Günersel ve Doğan Akhanlı Zarakolu'nu cezaevinde ziyaret etti. İsveç'te Sol Parti Milletvekilleri ve Çevre Partisi Yeşiller Milletvekilleri, Zarakolu için Nobel Barış Komitesi'ne başvurdu ve 2012 Nobel Barış Ödülü'nün Zarakolu'na verilmesini önerdi.
Gazeteciler Günü: "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü"nde Başbakan Bülent Arınç, gazeteci cemiyetleri ve dernekleri temsilcileriyle buluştu. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, meclis kürsüsünde, tutuklu gazetecileri temsil eden siyah kelepçe ve tişörtle gazetecilere tutuksuz bayramlar diledi. ÇGD, gazetecilerin işten atılmasına ve tutuklanmasına karşı çıktı, tüm gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmasını talep etti. Cezaevindeki gazetecilerin çıkardığı Tutuklu Gazete'nin gazetenin ikinci sayısı, 10 Ocak'ta yayımlandı. Gazete, Aydınlık, Birgün, Evrensel tarafından 10 Ocak'ta, Atılım tarafından ise 14 Ocak'ta dağıtıldı.
Raporlar-ifade özgürlüğü açıklamaları: Üç aylık dönemde örgütler ifade özgürlüğü ihlallerine yönelik pek çok rapor yayımladı. TGC, 7 Mart'ta Türkiye'nin 2011'de ifade özgürlüğü ve gazetecilerin çalışma koşulları açısından 179 ülke arasında 148. sırada olduğunu açıkladı. RSF, 1 Mart'ta Fransa Anayasa Konseyi'nin soykırımı inkar yasasını iptaline ilişkin kararı olumlu karşıladığını açıkladı. Örgüt Türkiye'yi de "Türk milletine hakaret" başlıklı Ceza Kanunu'nun 301. maddesini ve Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara İlişkin Kanunu'nu değiştirmeye çağırdı. RSF, 26 Ocak'ta Fransız parlamenterlerinden, Senatoda kabul edilen ve "Ermeni Soykırımının İnkârı"nı da hapis ve parayla cezalandıran yasaya itiraz etmeleri çağrısı yapmıştı. RSF'nin 25 Ocak'ta açıkladığı 2011-2012 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu'nda Türkiye 148. sırada yer aldı. Geçen yıl 179 ülke arasında 138. sırada idi. Raporda, terörizmle mücadelenin mazeret gösterilerek onlarca gazetecinin Ergenekon ve KCK davası kapsamında yargılanmadan hapse atıldığı ifade edildi ve tutuklamaların, gizli telefon dinlemelerin, gazetecilerin haber kaynaklarını aşağılamanın medyada tehdit iklimi oluşturduğu belirtildi.
ÇHD İstanbul Şubesi Cezaevi İzleme Komisyonu, 30 Ocak'ta yayımladığı raporunda, genellikle Azadiya Welat, Özgür Gündem, Evrensel, Cumhuriyet ve Birgün gazetelerinin cezaevine girişlerinin engellendiğini belirtti.
HRW 22 Ocak'ta yayımladığı Dünya Raporu'nun Türkiye bölümünde yargı sistemindeki aksaklıkları sıraladı. Savcıların şiddet içermeyen konuşmalar ve yazılar hakkında sık sık dava açtığı belirtildi. Raporda ayrıca, Ahmet Şık, Nedim Şener, Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun terör suçlamasıyla tutuklanması kaygı verici olarak nitelendi.
Avrupa İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, 10-14 Ekim 2011'deki Türkiye ziyaretini 10 Ocak'ta raporlaştırdı. "Türkiye'de Adalet Yönetimi ve İnsan Haklarının Korunması" raporunda, uzun tutukluluk sürelerinin kanunu açıkça ihlal ettiği belirtildi.
TGF, 36. Başkanlar Konseyi Toplantısı'ndan sonra hazırladığı sonuç bildirgesinde, tutuklu gazeteciler sorununun altını çizdi ve gazetecilerin, özgür yargılanmasını talep etti.
Yazdıkları nedeniyle işten atıldılar
Nuray Mert'e süresiz izin: Medyada muhalif görüşleriyle tanınan isimlerin işlerinden uzaklaştırılmalarının son örneği Nuray Mert oldu. 12 Şubat'ta Milliyet yönetiminin köşe yazarını süresiz izne çıkardığı iddia edildi ve yazarın 19 Şubat'taki yazısı yayımlanmadı. Mert, 21 Şubat'ta "Türkiye'de özgürlükler ortamının geldiği nokta hepimizin malumudur. Siyasi görüşlerimi beğenen veya beğenmeyenler olabilir ancak beğenmeyenlerin tuttuğu yol susturmak veya susturulunca sevinmek değil, tartışmak veya hiç dikkate almamak olmalıydı, olmadı" dedi.
Mehmet Altan Star'dan ayrıldı: Mehmet Altan yazısının gazetede yayınlanmaması üzerine 18 Ocak'ta Star gazetesinden ayrıldı. Altan'ın Star'dan ayrılık sürecini Vatan yazarı yeğeni Sanem Altan, twitter'dan şöyle duyurdu: "Mehmet Altan'dan ANF'ye verdiği demeci yalanlamasını istemişler, yapmayınca da yazısını koymamışlar. Başbakanın çevresi iyice çıldırdı...". Mehmet Altan da bir takım iradelerin istediğinin yazılıp istemediğinin yazılmadığı bir Türkiye gördüğünü belirtti.
Temelkuran'ın işine son verildi: Köşe yazarı Ece Temelkuran, 4 Ocak'ta Twitter'da Habertürk gazetesinin kendisiyle yolları ayırdığını duyurdu. Temelkuran son yazısında Uludere katliamına değinmiş, Başbakan Erdoğan'ın konu hakkındaki konuşmasına sert eleştiriler getirmişti. 21 Aralık tarihli "Yasaklana yasaklana... (Bir gün herkes Banu Güven olacak)" başlıklı yazısında da "Geriye sadece habercilik yapmak isteyen, hakikaten sözünü söyleyemezse yaşayamayacağını hisseden insanlar kalacak ve kendi medyalarını kuracaklar" ifadelerini kullanmıştı.
Ve...
Yasaklı kitaplara af: 22 Ocak'ta yayımlanan haberlere göre Adalet Bakanlığı, tek parti döneminden bugüne 23 bini bulan kitabın sicilinde bulunan 'yasak' kararını silme kararı aldı. Böylece, bu kitapların delil olma niteliği de sona erecek.
Basın talimat beklemiş: Uludere'de 19'u çocuk 35 kişinin ölmesinin ardından, bölgeye ilk giden gazetecilerden Akşam yazarı Serdar Akinan'ın, 4 Ocak'ta ANF'deki demecinde, medyanın olayı ilk anından duymasına, görsel materyallerin ellerinde olmasına rağmen, talimat almadan yayına girmediğini söyledi.
Dink cinayeti basın toplantısı: Dink ailesinin avukatlarından Cem Halavurt, Fethiye Çetin, Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve kardeşi Hosrof Dink'in 15 Mart'ta düzenlediği basın toplantısında Devlet Denetleme Kurulu raporunun analizi yapıldı.
Basına akreditasyon eleştirildi: TGC 21 Mart'ta, Kabil'deki helikopter kazasında ölen 12 asker için düzenlenen askeri törene, bazı gazete ve TV'lerin alınmamasını eleştirdi. Törene akreditasyon yapılmadığı gerekçesiyle Taraf, Zaman, Bugün, Yeni Akit ve Birgün gazeteleri ile Cihan Haber Ajansı, Samanyolu Haber TV, Kanal 7, Bugün TV, Kanaltürk TV ve Ülke TV'de çalışan gazeteciler alınmamıştı. TGC sivil ve askeri kurum ve kuruluşlarca akreditasyon uygulamalarının, Anayasanın güvence altına aldığı halkın haber alma hakkını engellediği belirtti.
AİHM'den düzenleme: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 20 Mart'ta Türkiye'nin bilgisine iletilmemiş şikayet başvuruları için gerekli yasal düzenleme yapıp bir etkili iç hukuk yolu oluşturmasını beklemeyi kararlaştırdı. (EG)