* Fotoğraflar: Afşin A Termik Santrali
Temiz Hava Hakkı Platformu
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Temiz Hava Hakkı Platformu, çevre mevzuatına uygun olmadıkları için 1 Ocak 2020’de kapatılarak 8 Haziran 2020’de yeniden açılan altı kömürlü termik santralin bacasından hala kirli dumanlar çıktığını belirterek, gerekli çevre yatırımlarını tamamlamayan santrallerin çalışmasına izin verilmemesi çağrısında bulundu.
Santrallere yapılan çevre yatırımlarının ve bacadan çıkan emisyonların şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmadığını belirten Platform temsilcileri, bu yatırımların tamamlanmadan santrallerin işletmeye geçmesinin Covid-19 pandemisi sürecinde öne çıkan halk sağlığı öncelikleriyle bağdaşmadığının altını çizdi.
Santrallere tespit davası açıldı
Temiz Hava Hakkı Platformu Temsilcisi Greenpeace Akdeniz Program Direktörü Avukat Deniz Bayram, gerekli yatırımların tamamlanıp tamamlanmadığını anlayabilmek için Zonguldak ve Kahramanmaraş’taki santraller için tespit davaları açtıklarını belirterek şunları söyledi:
“Kapatılan santrallerin bazı ünitelerinin, santrallerin çevre ve halk sağlığı için yapmaları gereken yatırımlar henüz tamamlanmamasına rağmen; 6 ay içinde bulunan geçici çözümlerle tekrar çalışmasına izin verildi. Yine her gün vatandaşlarımız Kahramanmaraş Afşin’de, Zonguldak Çatalağzı’da, Kütahya Seyitömer’de ve Manisa Soma’da özellikle akşam saatlerinde çıkan koyu dumanların fotoğraflarını paylaşmaya başladı.”
Yalçın: Kapkara dumanı görüyoruz
Kahramanmaraş Elbistan - Afşin Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu Üyesi İbrahim Yalçın ise santral çevresinde duman gördüklerini ifade ederek şöyle konuştu:
“Filtre yapıldığı söylenerek açılan Afşin A santralinin iki ünitesi her gün eskisi gibi kül saçmaya devam ediyor. Baca gazı için filtre takıldığı söyleniyor ama kül filtresi takılmamış. 6 aydır rahat bir nefes alıyorduk ama şimdi yine kapkara dumanı görüyoruz.
Aytaç: Toz salımı eskisinden de fazla olabilir
Makine Mühendisleri Odası Enerji Grubu Üyesi Orhan Aytaç da, “Sahadan, yerel basından ve sektör dergilerinden aldığımız bilgilere göre geçici faaliyet belgesi verilen santral ünitelerine yalnızca “kuru soğurucu püskürtme” sistemi monte edilmiştir. Başka bir iyileştirme yapılmamıştır” dedi:
“Bu sistem, ülkemizdeki kömürün kükürt oranı ve yandıktan sonra oluşan kül miktarı çok fazla olduğu için verimli değildir. Üstelik Türkiye’deki santrallerde kullanılan elektrofiltreler bu sistemi çalıştırmaya elverişli olmadığı için hem kükürt salımı azalmayacak, hem de toz salımı eskisinden de fazla olacaktır.
“Söz konusu sistemin geçici olarak kurulduğu ve bu santrallarda bir yıl içinde daha verimli olan ‘kireç taşı ile yaş yıkama’ tekniğine uygun tesis kurulacağı belirtilmektedir ancak bu da gerçekçi değildir. Bu tip tesislerin yapımı yaklaşık üç yıl gerektirmektedir.”
Atlı: Kamuoyu ile paylaşılmıyor
Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Buket Atlı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan verilen geçici faaliyet belgesi ile çalışmaya başlayan santrallerle ilgili şeffaf bilgi paylaşılması ve limitleri karşılamayanların acilen kapatılması talebinde bulunarak şu ifadeleri kullandı:
“Covid-19 pandemisi ile mücadele ettiğimiz ve her nefesin önem taşıdığı bu günlerde, çevre izni almak için baca gazı ve kül depolama ile ilgili gerekli yatırımları tamamlamadan tekrar çalışmaya başlayan kömürlü termik santraller havamızı kirletmeye devam ediyor.
“Halk sağlığını önceliklendirdiğini söyleyen karar vericilerin, bu yatırımlar tamamlanmadan santralleri açması kabul edilebilir değil. Bacadan çıkan emisyonlar maalesef kamuoyu ile paylaşılmıyor, limitlerin aşılıp aşılmadığını veya hangi yatırımların yapıldığını bilemiyoruz.”
Limitler aşılıyor mu?
Platformun öncelikli olarak yanıt aradığı sorular şöyle:
* Bu bacalardan çıkan gazların emisyon değerleri nedir? Limitler aşılıyor mu?
* Çevre mevzuatına uyulması için hangi yatırımlar yapılmıştır?
* Yapılan yatırımlar çevre mevzuatındaki toz, azot oksit, kükürt dioksit limit değerlerini, kül depolama gerekliliklerinin karşılanması için uygun teknolojiler midir?
Ne olmuştu?
2019’da özelleştirilmiş santrallere çevre yatırımı yapmadan iki yıl daha çalışma izni veren Madde 50 veto edilmişti.
Ardından 1 Ocak 2020’de Kahramanmaraş Afşin A, Kütahya Seyitömer, Kütahya Tunçbilek, Sivas Kangal ve Zonguldak Çatalağzı termik santralleri tamamen, Manisa Soma Termik Santrali ise kısmi olarak kapatılmıştı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 8 Haziran'da yaptığı açıklamada termik santrallerin tekrar faaliyete başladığını duyurarak "Soma Termik Santralinin 6 ünitesinden 4'üne, Kangal Termik Santralinin kapalı olan 2 ünitesine, Çatalağzı Termik Santralinin kapalı olan 2 ünitesine, Seyitömer Termik Santralinin 4 ünitesinden 2'sine, Tunçbilek Termik Santralinin 3 ünitesinden 2'sine, Afşin A Termik Santralinin 4 ünitesinden 2’sine 1 yıl geçici çalışma ruhsatı verilmiştir. Bu üniteler ve bacalar mevzuata uygun hale getirilmiştir" demişti.
Temiz Hava Hakkı Platformu hakkındaTemiz Hava Hakkı Platformu (THH) doğa koruma ve sağlık alanında çalışan 16 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle 2015’te çalışmalarına başladı. Platformun amacı, öncelikle kömürlü termik santraller olmak üzere çevresel kirleticilere bağlı olarak ortaya çıkan hava kirliliğinin azaltılması, halk sağlığının korunması ve temiz hava hakkının savunulması için çalışmalar yapmak. Platformun bileşenleri: Avrupa İklim Ağı (CAN Europe) • Çevre için Hekimler Derneği • Greenpeace Akdeniz • Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) • İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği (İMUD) • Pratisyen Hekimlik Derneği • Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) • TEMA Vakfı • Türk Nöroloji Derneği • Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) • Türk Tabipleri Birliği (TTB) • Yeşil Barış Hukuk Derneği • Yeşil Düşünce Derneği • Yuva Derneği • 350.org • WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı). |
(TP)