İsveç PEN örgütünün, sürgünde, tehdit altında ya da yargılanan yazar ya da editörlere verdiği Tucholsky Ödülü'ne bu yıl Asiye Zeybek Güzel'i layık görmüş olması da ilginin nedenlerinden birisiydi.
1997 yılında başlayan öykü
Asiye Zeybek Güzel, 1997 yılının Şubat ayında gözaltına alınmış, 14 gün Emniyet Müdürlüğü'nde tutulmuştu. "Yasadışı örgüt üyeliği" ile suçlanan Güzel, tutuklu yargılanmak üzere Gebze Cezaevi'ne konulmuştu.
Gazeteci Güzel, Ekim ayındaki ilk duruşmasında gözaltındayken tecavüze uğradığını belirtmiş, hakkındaki suçlamaları reddetmiş ve işkence nedeniyle asılsız ifadeleri imzalamak zorunda kaldığını açıklamıştı.
Yabancı gözlemciler
Güzel'in yargılandığı davayı, Uluslararası PEN üyesi, İsveç PEN Başkan Yardımcısı ve Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Elisabeth Zila-Olin; İsveç PEN ve PEN Kadın Yazarlar Komitesi üyesi, gazeteci Kristina Hultman; Ozan Sunar; Uluslar arası PEN ve Cezaevindeki Yazarlar Komitesi üyesi Eugene Schoulgin; Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu; Sınır Tanımayan Avukatlar Birliği'nden Ulrika Borg ve Kenneth Lewis'in yanı sıra, çok sayıda yabancı gazeteci ve gözlemci de izledi. Asiye Zeybek Güzel'in duruşmasını izlemeye gelenler arasında gazeteci yazar Oral Çalışlar; Düşünceye Özgürlük Girişimi sözcüsü Şanar Yurdatapan; gazeteci Filiz Koçali, gazeteci Nadire Mater de vardı.
Duruşma bir türlü başlamıyor
Saat 10:00'da görüleceği duyurulan davaya katılabilmek için sabahın erken saatlerinde İstanbul DGM'de kalabalık bir grup toplanmıştı. Ancak saatler geçip Asiye Zeybek Güzel'in duruşmasına bir türlü başlanmaması , hem gözlemci olarak mahkemeye gelenlere, hem de DGM görevlilerine sıkıntı yaşattı. Kızının gözaltına alındığı 1997 yılında mahkeme koridorlarıyla tanışan anne Bahar Zeybek ise, kalabalığı görünce hem çok şaşırdı, hem de ilgiden memnun oldu.
Avukatların talebi
Öğleden sonra başlayan duruşmaya tutuklu sanıklar Asiye Zeybek Güzel ile Arif Çelebi katıldı. Duruşma başlangıcında, mahkeme başkanı Ahmet Duymaz, savunma avukatları Keleş Öztürk, Mihriban Kırdök, Ercan Kanar ve Zeynep Aytemur'un savunmalarını vermesi konusunda ısrarcı oldu. Avukatlar ise, tüm sanıkların ifadelerinin alınmasından önce savunma yapmayacaklarını belirtti.
Avukat Ercan Kanar, avukatların cezaevlerine girişlerini kısıtlayan Üçlü Protokol ve cezaevlerinde sürdürülen operasyonlar nedeniyle müvekkilleriyle rahat görüşme imkanı bulamadığını ifade etti.
Erteleme; 7 Aralık'a
Sanıklar Asiye Zeybek Güzel ve Arif Çelebi de cezaevi operasyonundan sonra savunma yapmaları için gereken koşulların oluşmadığını anlattılar.
Kısa süreli bir aradan sonra mahkeme başkanı, avukatların tüm taleplerini reddetti ve duruşmayı 07 Aralık 2001 günü saat 11.55'e erteledi.
Uluslararası tepki
Uluslararası PEN, İsveç PEN, İngiltere PEN ve Sınır Tanımayan Avukatlar İsveç Birimi'nden oluşan İnsan Hakları Delegasyon'u dağıttıkları bir basın bildirisiyle Asiye Zeybek Güzel davası sırasında yaşanan üç ana hukuk ihlaline dikkat çekti:
* Asiye Zeybek Güzel, 4 gün olarak belirlenen yasal gözaltı süresi aşılarak 14 gün boyunca gözaltında tutulmuştur.
* Asiye Zeybek Güzel 4,5 yıldır cezaevinde tutuklu bulunmasına rağmen, davası sonuç aşamasına ulaşmamıştır.
* Asiye Zeybek Güzel, tanıklıklara başvurma ve davacılarla yüzleşme hakkından mahrum edildi.
"Derhal serbest bırakılsın"
Sözkonusu basın bildirisinde şu saptamalara ve taleplere de yer veriliyor:
"Şunu belirtmek isteriz ki, Asiye Zeybek Güzel, gözaltındayken kendisine tecavüz ve işkence eden 8 polis memurundan şikayetçi oldu.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikososyal Travma Programı Merkezi'nin cinsel tacizi belgeleyen raporuna rağmen kendisine saldıranları teşhis etme imkanından yoksun bırakıldı. Savcılık, çok sayıdaki kanıt olduğu halde, polisler hakkındaki "soruşturma" dosyasını kapattı. Avrupa Birliği'ne (AB) üye çeşitli ülkelerin vatandaşları olarak, Türkiye'nin AB adaylığına kabul edildiğini hatırlatmak isteriz. Yukarıda adı geçen insan hakları ihlallerinin AB üyeliğiyle bağdaşmadığını belirtiyoruz.
Asiye Zeybek Güzel duruşmasını izleyen ve dava dosyasını incelemiş olan bizler, kendisinin gördüğü muameleyi en şiddetli şekilde protesto ediyor, insani ve hukuksal anlamda şartsız ve derhal serbest bırakılmasını istiyoruz."(BB/EÖ/NU)