Haberin İngilizcesi için tıklayın
1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle 2013 yılından itibaren kutlamalara kapalı olan Taksim Meydanı’nda yine bildik sahneler yaşandı.
Taksime çıkan yollar saat 05.00'ten itibaren trafiğe kapatıldı. Meydan’a çıkan tüm sokaklar polis barikatlarıyla çevrildi. Her sokak başındaki polisler insanları başka bir sokağa yönlendiriyor. Geçen yıllardan bunun ne anlama geldiğini biliyoruz. Her sokakta "şansını dene" demek.
İşine gitmek isteyen işçiler, turistler ve gazetecilerle polisler arasındaki diyaloglar değişmedi.
Çalıştıkları kurumdan mesai kağıtları almalarına rağmen otellerde çalışan işçilerin, Meydan’a girişlerine izin verilmedi. Elinde mesai kağıtlarıyla bekleyen işçiler, “Patrona nasıl açıklayacağız, 'elinde kağıt var, nasıl giremedin' diye inanmayacak” tedirginliği yaşadılar.
Ellerinde valizlerle yürüyen turistler yine şaşkınlıkla polislere 200 metre ötedeki otellerini gösterdi. Aldıkları yanıt “No” oldu.
Meydan'da şöyle diyaloglar yaşanıyor:
Vatandaş: Ofisime gideceğim?
Polis: Meta Caddesi’nden giriliyormuş.
Vatandaş: Diğer polisler buradan girin dedi. Öteki oradan dedi. Peki Mete Caddesi nerede?
Polis: Bilmiyorum.
Vatandaş: Vatandaşa alternatif güzergahı bile tarif edemiyorsunuz.
Polis: Ben Arnavutköy’de çalışıyorum, nasıl bileyim.
Vatandaş: Oradan bizi geçirecekler mi?
Polis: Valla bilmiyorum, anlamadım ben bütün polisler birbirine mi gönderiyor.
Başka polis: Abi biz de çalışanız, basın dahil kimseyi sokmayın dediler. Yoksa niye vatandaşı mağdur edelim.
Bu diyalogların çeşitli versiyonları her sokakta yaşanıyor.
Basın için de her yıl olduğu gibi yine belirli bir kural yok. Halaskargazi Caddesi’nden itibaren Taksim Meydanı’na girmek için dört polis noktasından “Bir sonrakinden diye” geri çevrildim.
Başka bir ara sokaktan İstiklal Caddesi’ne basın kartımla zar zor girebildim. Özetle Taksim Meydanı’nda sadece kuşlara engel olamıyorlar. (NV)
Fotoğraflar: Doğan Haber Ajansı
1 Mayıs 1977'ten Üç Hikaye - Beyza Kural |