Suriye'de devam eden Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında El Bab bölgesine düzenlenen ve 16 Türkiye askerinin hayatını kaybettiği operasyonda yaralanan askerler yaşadıklarını anlattı.
Uykusuzluk, yorgunluk ve açlık gibi şikayetlerini dile getiren askerler, IŞİD’in kendilerine her noktadan saldırdığını, olumsuz hava koşullarının da kendileri açıdan büyük sıkıntı olduğunu aktardılar.
Ülkücü camiaya yakınlığıyla bilinen Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan ise bugünkü yazısında Fırat Kalkanı Harekatı’na katılan askerlerin yaşadıkları zorlukları dile getirdi.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) militanlarının büyük kısmının El Bab operasyonu sırasında IŞİD’in ilk mermileriyle kaçtığını belirten Takan, askerlerin tenekede ısıttıkları suyla yıkanabildiklerini, gıda sorunu yaşadıklarını belirterek TSK koridorlarında Ocak ayından itibaren subay ve astsubaylarda çok sayıda istifaların olacağı hatta “Bordo Bereliler”den toplu istifalar geleceğinin konuşulduğunu yazdı.
Askerler anlatıyor
Habertürk'ten Abdullah Ağar'ın haberine göre El Bab bölgesinde düzenlenen operasyonda IŞİD tarafından yaralanan iki asker şu bilgileri aktardı:
"Her taraf tuzak ve patlayıcı"
"Her taraf mayın, bubi-tuzağı, el yapımı patlayıcı (EYP) doluydu. Her yerde dikenli tel vardı. Çamur, kaygan bir de. Aç kalalım, donalım, çok da vay vay, yeter ki Akil Dağı’nı ve oradaki tahkim hastaneyi alalım.
"Hepsine rağmen bastık herifleri. Kızılca kıyamet koptu daracık alanlarda. (…) Tutunamadılar bile.
"Korkuyla, panikle kaçıştılar dört bir yana, saklanmaya, saklandıkları yerlerden taramaya, atmaya çalıştılar. (…) ele geçirdik hastane bölgesini. Bunların hepsini de gece güne kavuşmadan, 3-6 aralığında güneş doğmadan yaptık.
"Sağ kalanlar kaybolup gittiler karanlıkla. Sonra güneş doğdu. Tekrar saldırıya geçtiler. Ne varsa attılar ellerinde. Saatlerce hiç durmadı. Saatlerce şarapnel, mermi uçuştu her bir yanda. Roketler, havanlar, mermiler paralandı içimizde, her bir yanımızda, tepemizde.
"Bırakın mermiyi, onlarca roket geçti başlarımızın üstünden. Öğlene kadar yaşadığımız bu mermi sağanağında dört şehit, 15 yaralı verdik. Komandolarımız geldi sonra. Yanımıza gelişleri bile çok sancılı, sıkıntılı ve tehlikeliydi.
"Mermi yağmuru altında yaptılar sızmalarını, yaklaşmalarını. Onların gelişiyle bir an olsun nefes almak istedik ya, o da olmadı. Onlar da direkt daldılar çatışmaya, hep beraber vuruşmaya başladık.”
“Bombalı araç aramıza daldı”
“Çok soğuktu hava. Kar yağmaya başladı. Zaten yaştık, çamurluyduk, ıslaktık, kanlıydık. Teröristler sustu bir ara. Onlar susunca biz de sustuk. Zaten tepeyi tutmuş, artık elimizde kalsın diye savunuyorduk.
"Dün gece hiç uyumamıştık. Gündüz de uyumamıştık. Artık acıdan, yorgunluktan, uykusuzluktan, çatışmanın hışmından, hırstan, gözlerimiz yanıyordu, acıyordu.
“Akşam yine uyumayacaktık. Gece de uyumayacaktık. ‘Nöbetleşe uyuyalım’ dedik. Fırsat bulmuş, ağırlık yapmasın diye yanımıza aldığımız azıcık yiyecekleri hem paylaşıyor, hem ufak lokmalarla yiyorduk.
"Kar ise yağmaya devam ediyordu. Bir de üşüyorduk. Tekrar atışmalar başladı. Bir de nefes aldırmayan patlamalar. Ama biz, Akil Dağı’nın hengamesine çoktan alışmıştık. Akil Dağı öyle bir yer ki; üstündesin, 15 metre aşağısını göremiyorsun. Dipler hepten ölü bölge.
"Bir de çok geniş, tüm alanı tutmak çok zor. Herkes bir yerde, çatışmalar devam ediyor. Özellikle az kişiyiz, zaten sızma yaptık, uçtayız, kalplerine saplanmışız, bir de sızma az kişiyle yapılır, hâlâ sızmanın o safhasındayız.
"Üstüne bir de her taraf ev, her evden ateş geliyor. Ortalık bir kez daha kızılca kıyamet. Bir de kar yağışı. Pus. Ve bir bombalı araç çıktı.
"Aramıza daldı. Sonra iki boğuk patlama daha. 10 şehit, 20 yaralı. Tabur komutanımız, canımız, binbaşımız da şehit oldu.”
TIKLAYIN - EL BAB NEREDE, NEDEN ÖNEMLİ?
TIKLAYIN - EL BAB’DA DÜNDEN BUGÜNE ÖLEN ASKER SAYISI 16’YA YÜKSELDİ
Harekata katılan askerlerin sıkıntıları
Yeniçağ Gazetesi’nden Ahmet Takan, bugünkü yazısında Fırat Kalkanı Harekatı’na katılan askerlerin yaşadıkları zorlukları kaleme aldı.
Takan’ın yazısından konuya ilişkin satırbaşları şöyle:
“Sorumluluktan kaçamayız”
“Bazı şeylerde yutkunmak, hata yapanlara, kötü yönetenlerine örtü oluyor. Gerçek manada hataların ve sıkıntıların toplum tarafından öğrenilmesine ve idarecilerin buna çare üretmesine engel oluyor.
“(…) Ankara'nın göbeğinde oturup masamızda sıcak çaylarımızı yudumlarken, birçok yaralı yakınına (dün) ikindi vakti haber verilebildiğini ve onların çaresizliğine şahit olurken bu sorumluktan kaçamayız.
“Birçok kayıp asker…”
“Hele, açıklanan şehit sayısına rağmen bölgede birçok kayıp askerden haber alınamadığını bölgedeki askeri kaynaklardan dinledikten sonra, yapılan ‘bu sıkıntılarımızı ve içinde bulunduğumuz moral ve motivasyonu herkese bildir’ imalarından kaçamayız.
“(…) Aylardır ev yüzü görmeyenler var. Her fırsatta büyük devlet olduğumuzu iddia edenler, tenekede su ısıtıp yıkanan, gıda sıkıntısı çeken Mehmetçiğimizi duymadılar.
“ÖSO denen derme çatma yapı ile Fırat Kalkanı operasyonunu yürüten Mehmetçiğimiz yine de yılmadı. El Bab'ın düşmesi için gelinen en stratejik noktada yapılacak taarruz için tüm planlamalar yapıldı. Önceki gün harekete geçildi.
“ÖSO’lular ilk mermilerden sonra kaçtı”
“Yapılan planlamaya göre Mehmetçik ile ÖSO'ya ait 400 civarında güç IŞİD'in stratejik bölgesini ele geçirecekti.
“Yaralı olarak şu an hastanede yatan bir subayımızın anlatımına göre; taarruza geçildiğinde IŞİD'in attığı ilk mermilerden sonra ÖSO mensuplarının büyük bir bölümü cepheden kaçtı. Mehmetçikle birlikte sadece 40 civarında ÖSO mensubu kaldı.
“Çatışmalar o kadar şiddetliydi ki saat 12.30 sularında yaralanan bir subayımız ancak 17.30 sularında bölgeden alınabildi.
“ABD, Rus, Türk yapımı silahları var”
"IŞİD'in uçak dışında her türlü silahı var. ABD, Rus ve hatta Türk yapımı. Yer altında konteynerleri var."
Evet!.. El Bab'daki büyük fotoğrafın küçük bir karesi bu!..
“Dinlenme fırsatı yok”
“Birliklerimizde asker temin etme sıkıntısı var. Bedelli bedelli geldik bu hale!.. Aynı rütbeli aynı personel, operasyondan operasyona gidiyor. Dinlenmeye, bir soluk almaya fırsat bulamadılar.
“Askerimizin moral ve motivasyonunu bozan unsurlar ve yapılar ortada. Sağa sola çamur atmak yerine gerçeklerle yüzleşebilecek kadar da yiğit olunmalı.
“Hastane ziyareti yarayı iyileştirmiyor”
“TSK koridorlarında Ocak ayından itibaren subay ve astsubaylarda çok sayıda istifaların olacağı hatta Bordo Bereliler'den toplu istifalar geleceği konuşuluyor.
“Hastane ziyaretleri ile pansuman yarayı iyileştirmiyor.” (EKN)