Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği Kadın Komisyonu AKP Genel Başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş, geçen günlerde, "İstanbul Sözleşmesine atılan imzanın geri çekilebileceğini" söylemesi üzerine "Biz kadınlar uyarıyoruz" başlığıyla bir açıklama yayınladı.
TIKLAYIN - "İstanbul Sözleşmesi size ne yaptı?"
Kurtulmuş'un bu açıklamasını toplumsal cinsiyetçi bakış açısının ve kadına yönelik şiddetin daha da artacağı endişesi ile çok tehlikeli bulduklarını belirten İHD'li kadınlar açıklamalrında şu ifadelere yer verdi:
"T.C Devleti, 2011 yılında 'ilk imzacı devlet' olarak bu sözleşmeyi imzalamış, Meclis'in onayından geçirmiş ve sözleşme ile kadına yönelik şiddet alanında birçok 'yükümlülüğü' kabul etmiştir. Bu sözleşme devlet tarafından imzalanmış olsa da bugüne dek yeterince uygulanmamış, özellikle yargı makamları, sözleşmeye daima 'mesafeli' davranmıştır.
Oysa sözleşme, kadınların ve LGBTİ+ birey ve örgütlerin mücadeleleri sonucunda kazanılmış bir haklar bütünüdür.
Sözleşme, kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı yasakladığı gibi, ayrımcılığın kadına yönelik şiddetin bir biçimi olarak gerçekleştiğini hüküm altına almaktadır. Kadına yönelik şiddet, yaşamın hangi alanında yaşanırsa yaşansın, imzacı devletlere sözleşme ile büyük görevler yüklenmiştir.
Çok önemli olarak, Sözleşmenin 12. Maddesi, genel yükümlülükler bölümünde taraflara, 'din, örf, adet, gelenek' ve 'sözde namus anlayışının' kadına yönelik şiddetin, gerekçesi olamayacağını da hatırlatmaktadır.
Bilindiği gibi TC devleti, Anayasasının 90. maddesi ile uluslararası sözleşmeleri, iç hukukun üstünde kabul etmiştir. Yıllarca, bu sözleşmeyi imzalamakla övünen AKP, bugün sözleşmeden imzasını çekmeyi düşünmektedir.
Kadına ve LGBTİ+ bireylere yönelik şiddetin bu kadar yoğun yaşandığı bir coğrafyada, İstanbul Sözleşmesi yeterince uygulanmasa dahi, bir yasal güvence sağlamaktadır.
Sözleşmeden imzanın çekilmesi, devlet eli ile meşrulaştırılan şiddetin arkasında yatan militer ve otoriter anlayışın, giderek güçleneceğini göstermektedir." (AÖ)