Boğaziçi Üniversitesi, Fen ve Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü mezunu Suphi Nejat Ağırnaslı, IŞİD'e karşı savaşmak için gittiği Kobanê’de hayatını kaybetti.
Yakın arkadaşlarının bianet’e verdiği bilgiye göre, Ağırnaslı Ağustos ayında kimseye haber vermeden Kobanê’ye gitmişti.
Suphi Nejat Ağırnaslı’nın Kobanê'de de 15-16 Haziran 1915'de Beyazıt'ta 19 arkadaşıyla birlikte asılan Ermeni sosyalist Paramaz’ın adını kullandığı öğrenildi.
“Gündeminde emek ve barış vardı”
Yakın arkadaşları “Bu süreçlerin, direnişlerin içinde yer almak, ilişkili olmak isteyen bir insandı. Teorik birikimi ve akademik ilgisinde de, aklının bir köşesinde hep emek ve barış meseleleri vardı. Başka bir dünyanın mümkün olduğu hep gündemindeydi” diye konuştu.
Yazarı olduğu Fraksiyon.org'a göre, babası Hikmet Acun oğlunun ölümüne ilişkin "Oğlumu, yoldaşımı, kardeşimi, Nejat'ı Kobanê'de kaybettim. Önünde çok başka parlak hayatlar varken o, devrimci dayanışmayı seçti. Sözünde durdu. Beni yanıltmadı. Bir parçam olduğunu bana hediye etti. Her acı büyüktür, tekrar yoktur. Onun önünde saygı ile eğiliyorum" dedi.
Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) ise, Ağırnaslı’nın ölümünün ardından yaptığı açıklamada “O ömrünü, faşist DAİŞ'e karşı savaşmak, sömürgeci bölge devletlerinin ve emperyalistlerin özgürlük iradesini kırma planlarına barikat olmak için Paramaz Kızılbaş adıyla yer aldığı Kobanê devrimci mevzilerinde bayraklaştırdı. YPG'li yurtsever yoldaşlarımızın kurduğu savaş siperlerine adım atarken seçtiği isim, Suphi Nejat yoldaşın düşünce ve duygu dünyası için yeterince fikir vericidir. Kobanê gönüllüsü olma kararı ve ölümü yenme pratiği bunun en berrak ifadesi oldu” dedi.
Suphi Nejat Ağırnaslı kimdir?
Ailesi 12 Eylül’den sonra siyasi olarak Almanya’ya iltica eden Suphi Nejat Ağırnaslı, 22 Eylül 1984’te doğdu. Suphi Nejat Ağırnaslı adını 14 yoldaşları ile 1921’de öldürülen TKP'nin kurucusu Mustafa Suphi ve parti sekreteri Ethem Nejat'tan alıyordu.
Lisans ve yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde tamamladı. 2011’de Tuzla tersanelerindeki iş cinayetleri üzerine yazdığı yüksek lisans teziyle mezun oldu.
Nuran Ağırnaslı'nın oğlu Suphi Nejat Ağırnaslı'nın dedesi Niyazi Ağırnaslı da Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın avukatları arasında yer alıyordu.
Çevirdiği kitapların yanı sıra birçok dergi ve gazetede özellikle Kürt sorununa dair makaleler yazan Ağırnaslı'nın çevirdiği kitaplar şöyle: Biz Anonymous'uz (Paloma Yayınevi), Tarihin Yapıları Tarihsel Materyalizme Giriş (Yordam Kitap), Para-Şüt (Optimis Yayın Dağıtım), Ters Yüz Et (Optimis Yayın Dağıtım), Düşük Bütçeli Filmler (Kalkedon Yayıncılık), L. Auguste Blanqui'nin Devrimci Teorileri (Otonom Yayıncılık).
Yayınevlerinden mesajlar
Yayınevleri de Ağırnaslı'nın ölümüne ilişkin Twitter hesaplarından açıklama yaptı.
Otonom Yayıncılık: Suphi Nejat Ağırnaslı Kobane'de vicdanın devrimci onuru olarak savaştı. Paris Komünü devrimcisi Blanqui'yi hediye etti. Emanetin hatıramızdır.
Kalkedon Yayıncılık: Yayınevimizin çevirmenlerinden Nejat Ağırnaslı'yı Kobane'de İşid gericiliğine karşı savaşta yitirdik.
Optimist Kitap: Çevirmenimiz #NejatAğırnaslı’yı kaybettik. Önünde saygıyla eğiliyoruz.
Ağırnaslı: Kürtlerle ilişkilenen sosyalistler cadı avıyla karşılanıyor
Suphi Nejat Ağırnaslı, KCK operasyonlarında birçok kez gözaltına alınmıştı. Ağırnaslı’nın yaptığı çeviriler ve literatür taramalarının da hakkında hazırlanan dosyaya konması üzerine Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri “Foucault da yargılansın” başlıklı bir basın açıklaması yapmıştı.
Ağırnaslı 02 Mayıs 2011’de serbest bırakılmasının ardından, bianet editörü Ekin Karaca’ya verdiği röportajda “Türkiye'de sosyalist, özgürlükçü insanlarla Kürtlerin ilişkilenmesi, entelektüel düzeyde de olsa siyasi düzeyde de olsa, bir cadı avıyla karşılanıyor. Türkiye'de meseleye nasıl yaklaştığına, ne yaptığına bakılmaksızın bir cadı avı söz konusu. Bu memlekette emekten, özgürlükten, halkların kaynaşmasından yana olan insanlara karşı yürütülen bir operasyon var. Duyarlı insan olmak, beraberinde bir şeylerle suçlanmayı beraberinde getiriyor” demişti.
Emek mücadelesinin de içinde yer alan Ağırnaslı, bianet’e de “Freelance Çalışan Örgütlenebilir mi?” başlıklı bir yazı yazmıştı. (ÇT)