IŞİD'e karşı savaşmak için gittiği Kobanê’de 5 Ekim günü hayatını kaybeden sosyolog/çevirmen Suphi Nejat Ağırnaslı için bugün Yoğurtçu Parkı'ndan Kadıköy İskele Meydanı'na anma yürüyüşü düzenlendi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) çağrısıyla bir araya gelen yürüyüşçüler saat 14:30'da Yoğurtçu Parkı'ndan hareket ederek Kuşdili ve Altıyol caddeleri üzerinden Kadıköy İskele Meydanı'na indi.
Yürüyüş HDK/HDP bileşenleri ve Boğaziçi Üniversitelilerle birlikte Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkevleri, Proleter Devrimci Aydınlık (PDA), Nor Zartonk, Filistin Solu, Jineps Gazetesi, Alınteri ve Kaldıraç'ın katılımıyla gerçekleşti.
Yürüyüş boyunca, Kobanê'de Paramaz Kızılbaş kod adıyla IŞİD'e karşı savunduğu Miştenur Tepesi'nde hayatını kaybeden Nejat Ağırnaslı'nın yanı sıra aynı yerde hayatlarını kaybeden beş YPG/YPJ'li Nûjiyan Newal, Bêrîtan Deniz, Ömer Qamışlo, Rêber Mezlum ve Rizgar Cûdî isimleri ve fotoğraflarıyla anıldı.
Anmada Suphi Nejat Ağırnaslı’nın babası Hikmet Acun, annesi Nuran Ağırnaslı, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Sultan Ulusoy, Nor Zartonk'tan Ozan Horoz ve Boğaziçi Üniversitesi’nden arkadaşları konuşma yaptı.
Nejat Ağırnaslı’nın Türkiye solundan farklı bir eylemi, pratiği ve ilişki kurma biçimi olduğunu söyleyen babası Hikmet Acun oğlunun hiçbir zaman Kürtlerden itibar devşirmeye tenezzül etmediğini dile getirdi.
“Devrim nerededir… Biz neredeyiz?”
“Devrimlerden vazgeçildiği bir çağda devrimci nasıl olunur? Nejat'ın bize sorduğu soru buydu. Devrim nerededir, bugün neremizdedir? Nejat, Kobanê'ye bir devrimci olarak gitti. Bir komünistti o, bir radikal değildi. Bir radikal olarak ilişkilenmedi orayla ve bize şu soruyu sordu: Biz neredeyiz? Kobanê'de bir varoluş savaşı verilirken, orada bir gelecek inşa etmeye çalışan bir halk kendi varlığını direnerek üretmeye çalışırken biz neredeyiz? Daha doğrusu şu: Kobanê'ye sıkılan kurşun Türkiye solunun neresinden geçer?”
Topluluğa Oğula Ağıt adlı şarkının dizeleriyle seslenen anne Nuran Ağırnaslı’nın ardından Kobanê halkıyla dayanışma için Suruç'a giden Boğaziçi Üniversitelilerin mesajı okundu:
“Yüzümüzü Kobanê’ye dönmeliyiz”
“Şu an hem Nejat'ın bize bir kez daha hatırlattığı kendi sınırlarımızda hem de insana dair iyi ve kötü ne varsa bir arada bulunan Kobanê sınırındayız.
"Biz onun kendine seçtiği yaşamı ve göze aldığı ölümü düşündüğümüz zaman onu yaşatmaya devam edebileceğimiz en iyi yolun yüzümüzü bugün Kobanê'ye dönmek olduğunu düşünüyoruz. Sizi de bu hakikati görmeye, acılarımızdan umut ve direniş devşirmeye, buradaki direnişin bir parçası olmaya ve Nejat'ın anısını en güzel biçimiyle yaşatmaya çağırıyoruz.
“Hayalgücü iktidara…”
Anmada Suphi Nejat Ağırnaslı’nın gitmeden önce ailesi ve arkadaşlarına hitaben yazdığı mektuptan bazı bölümler paylaşıldı.
“Sıradan bir genç olarak sıradan çelişkilerden dolayı, sadece bir tercihte bulundum; her şeyden önce bu tercihi kendim için yaptım. Ulvi bir inanç için yola çıkmadım, ulvi olmayan insanlarla hayatı, büyüsüz bir dünyayı, şeyleşmiş bir dünyayı büyülemek istedim o kadar. Çelişkilerimin aşılamayacağını, zira bunlar toplumsal oldukları için ancak insanın çelişkilerini örgütlemeyi, daha üst bir mertebede toplumsallaştırmaya çalışabileceğini öğrendim. Hayatımda hakikate vardığım en yakın nokta budur…
Tek derdim asla büyümemek, büyüklerin dünyasının bir parçası olmamaktı, hep çocuk kalmak yani...
Şimdi tıpkı Peter Pan gibi Neverland'e gidiyorum, asla büyümemek üzere. Bundan daha çok beni mutlu eden bir şey olamazdı.
Türkiye'nin batısında sıradan emekçi insanların hayatını büyüleyecek, sıradan kahramanlar çıkaracak büyük bir çıkışın tohumlarını, hakikat arayışçılığının öncü ve artçı örgütünü yaratmanız dileğiyle.
Her yürek devrimci bir hücredir!
Hayalgücü iktidara!”
(MO-EG/HK)
Fotoğraflar: Erhan Demirtaş
Manşet fotoğrafı: Twitter