* Fotoğraf: Twitter - HDP Kadıköy
2 Temmuz 1993 yılında yaşanan Sivas katliamının yıldönümü nedeniyle Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) İstanbul şubelerinin çağrısıyla Kadıköy'de anma etkinliği düzenlendi.
Kadıköy Rıhtım'da düzenlenen anmada "Davamız mahşere kalmayacak. Pir Sultanlar ölmez. Direniş sürüyor", "Katliamı lanetliyoruz! Sivas'ı unutmadık unutturmayacağız" yazılı pankartlar taşındı ve 2 Temmuz günü saat 12.00'de biraraya gelme çağrısı yapıldı.
PSAKD Ataşehir Şube Başkanı Gülsev Kaya tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Planlı bir katliamdı”
“Bundan tam 27 yıl önce büyük halk önderi ve Alevi piri/ozanı Pir Sultan Abdal’ı anma etkinlikleri kapsamında Sivas’a giden canlarımızdan, 33 canımız bütün devlet güçlerinin gözü önünde karanlık zihniyetli, gerici, nefret dolu, barbar, şeriatçı bir güruh tarafından katledildi.
“Bu korkunç katliam, son derece planlı ve organize bir çalışmanın sonucunda gerçekleştirildi.
“Dönemin Sivas Belediyesi tarafından katliamdan birkaç gün önce şehrin içinde hiçbir yerde kaldırım çalışması gibi bir faaliyet yok iken, Madımak Otelinin çevresine kamyonlar dolusu parke taşları bırakıldı.
“Dönemin belediye başkanı katliam sırasında ‘gazanız mübarek olsun’ diyerek katliamda tahrik edici bir rol oynadı.
“Otelin önünde bulunan askerler ise katliamcı güruha herhangi bir müdahalede bulunmadan otelin önünden ayrılarak katliamın yolunu açtılar.
“Katliamın gerçekleştirildiği bölgeye bilerek hiçbir polis gücü de gönderilmedi. Göstermelik olarak gelen birkaç polis ise, ya olayları izledi ya da katliamcılarla kol kola hareket etti.
“Yandaş medya ise işbirlikçi ve tetikçi zihniyetine uygun bir şekilde hareket ederek katilleri aklayıp neredeyse katledilen canlarımızı suçlu gösteren aşağılık yayınlar yaptılar.
“Gerici ve şeriatçı örgütler katliamdan haftalar önce bildiriler dağıtıp ‘kıyam’ ve ‘katliam’ çağrılarında bulundular.
“Katiller önce etkinliğin yapıldığı Kültür Merkezine saldırdılar ancak buradan püskürtüldüler. Gerici katil güruh ‘kahrolsun laiklik, şeriat isteriz’ , ‘şeriat gelecek zulüm bitecek’ gibi sloganlar ve tekbirler eşliğinde otele yönelip kolluk güçlerinin gözü önünde bu vahşi katliamı gerçekleştirdiler.
“Açıkça görüldüğü gibi Sivas Madımak Oteli Katliamı egemenlerin bütün unsurlarıyla birlikte organize ettiği ve şeriatçı katil güruhun tetikçiliğiyle hayata geçirdiği planlı bir katliamdı.
“Katillerin avukatları ödüllendirildi”
“Katliamdan sonra gerici katil güruh içinden sadece küçük bir grup hakkında dava açıldı. Uzun süren yargılamalar sonunda bu katillerin çoğu ya hiç ceza almadılar ya da küçük cezalarla kurtuldular.
“Hiçbir sağlık sorunu olmayan ve katliamda başı çekip mahkemede hiçbir pişmanlık belirtmeyen Ahmet Turan Kılıç haksız ve hukuksuz bir kararla affedildi. Haklarında dava açılan katillerin bir kısmı ise hiç bulun(a)madı.
“Daha sonra bu katillerin bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri, hatta resmi olarak haklarında arama kararları olmasına rağmen evlendikleri, askere gittikleri, işe girip çalıştıkları, ehliyet aldıkları anlaşıldı. Bir kısmı da arama kararlarına rağmen ellerini kollarını sağlayarak yurtdışına çıktılar.
“Daha sonrasında devlet tarafından bulun(a)mayan bu katiller zamanaşımı kararıyla ceza almaktan kurtuldular.
“Dönemin başbakanı olan AKP Genel Başkanı ise bu karar için ‘hayırlı olsun’ dedi. Halen yurtdışında yaşayan katillerin iadesi için hiçbir çaba gösterilmedi. Tam tersine bu katillerin iade edilmemeleri için bilerek yanıltıcı ve yanlış bilgiler verildi.
“Haklarında ceza kesinleşmiş olan 11 sanıktan biri yakalanmış ve cezaevine gönderilmiştir. Bir sanık ölmüş (Cafer Erçakmak), fakat 9 sanık halen yurtdışındadır. Haklarında kırmızı bülten olmasına karşın Avrupa ülkeleri arananları iade etmemişlerdir. Bu ülkelere katillerin iadesi için çağrıda bulunuyoruz. Davası halen devam eden 3 sanığın da iadesi konusunda çağrımızı yeniliyoruz.
“Sivas katillerinin avukatları AKP tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirildiler. Sivas Katliamından bugüne kadar 27 yıl bu şekilde geçti.
“Zulme karşı ortak mücadele”
“(…) 2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamı özünde sadece Alevilere karşı değil; ezilen, ötekileştirilen, dışlanan, yok sayılan bütün toplumsal kesimlere karşı yapılan bir katliamdır.
“O yüzden ezilen, ötekileştirilen, dışlanan ve yok sayılan herkesi zulme karşı ortak mücadeleye çağırıyoruz. Gelin hep birlikte 2 Temmuz’da tek adam rejimine, faşizme, ırkçılığa, gericiliğe ve baskı politikalarına karşı laikliği, özgürlüğü, eşitliği, adaleti, barışı, demokrasiyi ve halkların kardeşliğini savunarak katliamda yitirdiğimiz canlarımızı analım.
“Gelin 2 Temmuz’da acılarımızı ortaklaştıralım. Acılarımızı paylaşarak azaltalım. Gelin hep birlikte dayanışmayı ve mücadeleyi büyütelim. Büyütelim ki bize bu acıları yaşatanlardan hesap sorabilelim.
“Bütün halkımızı bir daha böyle acıları ve katliamları yaşamamak için Sivas Madımak Katliamında yitirdiğimiz canlarımızı Önderimiz Pir Sultan Abdal’ın “Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan” şiarıyla 2 Temmuz 2020 Perşembe günü saat 12:00’de salgına karşı fiziksel mesafeyi koruyarak, Madımak katliamı şehitlerimizi unutmadığımızı, unutturmayacağımızı bir kez daha haykıralım.” (EKN)