Batman Kozluk’ta zorunlu askerlik görevi sırasında 24 Nisan 2011’de er Kıvanç Ağaoğlu’nun silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Sevag Balıkçı ile 2022 yılında aynı gün vefat eden baba Garabet Balıkçı, dün (27 Nisan) mezarları başında anıldı.
Şişli Ermeni Mezarlığı’nda yapılan anmaya Balıkçı Ailesi, DEM Parti Meclis ve MYK Üyesi Murad Mıhçı, Nor Zartonk İnisiyatifi, HDP Şişli İlçe Örgütü ile Balıkçı ailesi ve aile yakınları katıldı.
Peder Şirvan Mürzyan’ın ilahiler okuduğu anma töreni, Nor Zartonk’tan Nişan Güreh'in okuduğu basın açıklaması ile sona erdi.

Sevag Balıkçı'nın Ablası Lerna Balıkçı'nın Ermenistan’a Göçü
“Yaptığımız adalet talebini dillendirmektir”
Agos Gazetesi’nde yer alan habere göre, anma töreninde okunan basın açıklaması şöyle:
14 yıl önce, Ermeni Soykırımı'nın yıldönümü olan 24 Nisan'a denk gelen bir Paskalya gününde, Sevag Balıkçı zorunlu askerlik hizmeti sırasında öldürüldü. İki yıl önceyse, yine bir 24 Nisan'da, bu kez babası Garabet Balıkçı'yı kaybettik. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da Şişli Ermeni Mezarlığı'ndayız.
Peki neden buradayız? Neden her yıl Sevag ve Garabet Balıkçı'yı anıyoruz? Bugün burada yaptığımız şey, sadece bir anma değil. Bugün burada yaptığımız bir adalet talebini usanmaksızın dillendirmektir. Garabet Balıkçı'nın dediği gibi, ‘Başka Sevag'lar yaşanmasın’ diye verdiğimiz bir mücadeledir. Başka Hrant'lar, başka Maritsa'lar olmasın diye sürdürdüğümüz bir direniştir.
Bugün burada yaptığımız, Ermenilerin 110 yıldır süren adalet arayışının bir parçasıdır. Ve bu adalet mücadelesi, bu topraklarda yaşayan herkes içindir. Aslında bugün burada olmak yerine, Sevag'la birlikte olmayı tercih ederdik. Ya da ‘Sevag Balıkçı’ dediğimizde, onun sadece seramik sanatını, gülüşünü hatırlamak isterdik. Bugün Sevag'in adı, şüpheli asker ölümleriyle ilgili yürüttüğümüz mücadeleyle anılıyor. Kışlalarda yaşanan şüpheli asker ölümleri, bu mücadele sayesinde kamuoyunun gündemine girdi ve TBMM'de tartışıldı.
İşte bu adalet mücadelesi, Sevag ve babası Garabet Balıkçı'nın bize bıraktığı mirastır. Evet, onları bizden aldılar. Bu gerçeği değiştiremeyiz. Ama onları bizden alanlar da bu adalet mücadelesini, Sevag ve Garabet Balıkçı'nın mirasını artık silemezler. Çünkü bu miras, kışlalarda pek çok insanın hayatını kurtardı ve başka Sevag'ların ölümünü engelledi.
Dava süreci

Sevag Balıkçı, tezkeresine 20 gün kala, karakol çevresine çit örme görevi sırasında öldürüldü. Baba Garabet Balıkçı ise geçtiğimiz yıl 24 Nisan sabahı, kabristana gitme hazırlığındayken evinde geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybetti.
Sevag Balıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili dava, Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde açıldı ve yaklaşık iki yıl sonra sonuçlandı. Mahkeme, 26 Mart 2013’te Kıvanç Ağaoğlu’nu "bilinçli taksirle insan öldürmek" suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı. Karakolda görevli Astsubay Sadrettin Ersöz ise "görevi ihmal" suçundan 5 ay hapis cezası aldı; hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Balıkçı ailesinin itirazı üzerine dosya Askeri Yargıtay’a taşındı. Yargıtay, yerel mahkeme kararını usulden bozarak dosyayı iade etti. Ancak yeniden yargılama sürerken, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından çıkarılan 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile askeri yargı kaldırıldı. Bu nedenle dosya, Balıkçı'nın öldürüldüğü yere, Kozluk’a gönderildi. Yargılamaya 8 Şubat’ta Kozluk Asliye Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlandı. Ağaoğlu, 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı.
Olayın tanıklarından Halil Ekşi, ilk ifadesinde Ağaoğlu’nun Balıkçı’yı kasten öldürdüğünü söyledi, sonrasında ise ifadesini değiştirerek olayın şakalaşma sonucu meydana geldiğini belirtti. Balıkçı ailesinin itirazı üzerine yeniden ifade veren Ekşi, baskı altında ifadesini değiştirdiğini açıkladı. Bunun üzerine Aydın’da Ekşi hakkında "yalancı tanıklık" suçundan dava açıldı. Aynı dosyada, Ekşi'yi tehdit eden Kıvanç Ağaoğlu'nun akrabası Bülent Kaya da "yalan tanıklığa azmettirme" suçlamasıyla yargılandı. Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi, 16 Aralık 2015'te Halil Ekşi'ye 2 yıl 1 ay, Bülent Kaya'ya ise 2 yıl 13 ay hapis cezası verdi. (TY)








