Zorunlu askerlik yaparken 24 Nisan 2011'de er Kıvanç Ağaoğlu'nun silahından çıkan kurşunla ölen Sevag Balıkçı Taksim'de anıldı.
Ağaoğlu'nun tutuksuz yargılandığı davanın 7 Eylül Cuma günü Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülecek karar duruşması öncesi Nor Zartonk İnisiyatifi öncülüğünde saat 19.00'da Taksim Meydanı'nda toplanan yaklaşık 500 kişi "Militarizm öldürür" pankartının arkasında Galatasaray Meydanı'na kadar yürüdü.
Yürüyüşe insan hakları aktivistleri ve savaş karşıtlarının yanı sıra Sevag Balıkçı'nın ailesi de katıldı.
Yürüyüş süresince Türkçe, Ermenice ve Kürtçe olarak "Hepimiz Sevagız hepimiz Ermeniyiz", "Katil devlet hesap verecek", "Askere gitme kardeş kanı dökme", "Sevag seni unutmayacağız", "Öldürmeyeceğiz ölmeyeceğiz, kimsenin askeri olmayacağız", "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı.
Balıkçı'nın Ermeni soykırımının 96. yıldönümünde öldüğüne dikkat çekilerek, olayın kaza olduğunun iddia edilmesine rağmen bunun gerçeği yansıtmadığı ve Sevag'ın hesabının sorulacağı mesajı verildi.
"Ermeni olmak yine pahalıya mal oldu"
Galatasaray Lisesi önünde Nor Zartonk İnisiyatifi tarafından okunan basın açıklamasında cuma günü Diyarbakır'da görülecek karar duruşmasının takipçisi olunacağı ve mahkeme önünde basın açıklaması yapılacağı duyuruldu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Balıkçı'nın Ermeni soykırımının 96. yıldönümü olan 24 Nisan 2011'de zorunlu askerlik yaparken Ağaoğlu'nun silahından çıkan kurşunla 'kazara' öldürüldüğü söylendi. Ermeni olmak bir kez daha pahalıya mal oldu ve ırkçılık onu aramızdan aldı."
"Suçu ne olduğu dahi bilinmeyen basın emekçileri, öğrenciler, Kürt siyasetçiler, devrimciler ve akademisyenler sırf düşündükleri, sorguladıkları ve eleştirdikleri için tutsak edilirken, Balıkçı'nın katil zanlısı ilk duruşmada serbest bırakıldı."
"Bu davada da çeşitli oyunlarla sınandık. Ancak katillerin foyası ortaya çıktı. Tanıklardan Halil Ekşi ifadesini değiştirerek, Ağaoğlu'nun silahını dolduruşa alıp ateşlediğini ve akrabalarının Kıvanç lehine ifade vermesini söylediğini belirtti."
"Katil zanlısı ve temsil ettiği zihniyet hala mahkum edilmedi. 1915'te olduğu gibi bir Ermeni'yi öldürmek ülkede meşruluğunu hala koruyor ve katiller cezalandırılmıyor."
"Kışlalarda işlenen bu cinayetler 'şaka', 'intihar' gibi bahanelerle örtbas edilmeye çalışılıyor.devletin bu kanlı ve kirli sisteminde yer almak istemeyen uzun hapis cezalarına çarptırılıyor, tutuldukları 'disko' denilen disiplin koğuşlarında işkenceye maruz kalıyorlar."
"Egemen zihniyet tek tipleştiremediklerini kurban etmeye doymadı. Son 30 yıldır süren savaşta birçoğu çocuk olmak üzere binlerce kişi kışlalardan açılan ateş sonucu, havan mermisiyle, mayınlarla öldürüldü. Kışlaların içinde de, şüpheli ölüm olarak adlandırılan, fakat gerçekte ne olduğuna dair şüpheye yer bırakmayan 'intihar' ve 'kazalar' ile yüzlerce insan öldürülüyor."
"Kışlalarda yalnızca insanlar değil, insanlık da öldürülüyor. Yaşamı savunan bizler, kışlanın dışında çocukların, kışlanın içinde ise gençlerin ölümüne neden olan, hayatın her alanına nüfuz etmiş militarizm ile mücadele için herkesi duyarlı olmaya, somut adım olarak da gençleri askere gitmemeye, kardeş kanı dökmemeye çağırıyoruz." (EKN)