Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı dava kapsamında bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
İstanbul’daki Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesi, Demirtaş’ın saat 14.00’da görülecek duruşmaya bizzat katılmasına karar vermişti.
Adliye dışında polis bariyerleri
Bakırköy Adliyesi'nin önünde erken saatlerden itibaren polis barikatları ve TOMA'lar yer aldı.
Duruşma öncesi çok sayıda insan adliye önünde toplandı. Adliye önünde bekleyenlerin "Selahattin Demirtaş yalnız değildir" sloganları ve zılgıtların sesi ikinci kattaki mahkeme salonuna kadar geliyordu. Aile, vekil, avukat ve basın dışındakiler içeri alınmadı.
Küçücük bir salon ama insanlar, sesler salonlara sığmıyor ✌️✌️
— Filiz Kerestecioğlu (@FilizKer) 12 Ocak 2018
Hem adliye içinde, hem de dışında sloganlar kalplerden taşıyor... Seloo başkaan...
Demirtaaaş onurumuzdur...#DemirtaşKonuşuyor pic.twitter.com/CmtjRUef69
Demirtaş duruşma salonunda
Demirtaş duruşma salonuna getirildi. İzleyenlerden alkışlarla karşıladı. Demirtaş'ın etrafına jandarma etten duvar ördü. Duruşma salonunun camlarında dahi askerler bekledi.
HDP milletvekili Hüda Kaya "Silahları izliyoruz" diyerek salondaki asker ve polis yoğunluğuna tepki gösterdi. Salondan Demirtaş'ın etrafının kapatılmasına karşı sesler yükselince avukatların da müdahalesiyle jandarmaların bir kısmı geri çekildi.
"Eşim burada o bilir"
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki avukatı da salonda hazır bulunuyor.
14.45 itibariyle duruşma başladı. Kimlik tespiti yapılan Demirtaş'a evinin tam adresi soruldu. "Eşim burada o bilir" dedi. Hakim "Cep telefonunuz varsa söyleyin" dedi. Demirtaş "Dışarıda kaldı" diye yanıtladı.
"Ciddi usulsüzlük iddialarınız var. Bunun için bir ara karar vermeniz gerekecek. O yüzden iddianame okunmadan avukatlarımın ve benim beyanlarımın tutanağa geçmesini istiyoruz" diye talepte bulunan Demirtaş'a mahkeme başkanı "İddianame okunmadan mı" diye sordu. Demirtaş, "İddianamenin okunamayacağını iddia ediyoruz zaten" diye yanıtladı.
Demirtaş savunmasını sunuyor
Demirtaş'ın beyanı SEGBİS ile kayıt altına alınıyor. Beyanını sunmaya "İlk söylediklerim tutanağa yazılsın" diyerek başladı:
"Duruşmada sanık sıfatıyla yargılanıyor olmama rağmen tutuklu olarak savunmamı hazırladım. Adil yargılanma hakkının açık ihlalidir. Bugüne kadar hakkımda açılan 20'den fazla davada 14 aydır ilk kez hakim huzurunda savunma yapma fırsatı buluyorum. Hakkımda tam 97 duruşma yapıldı. Bunların tamamı ya gıyabımda oldu ya da SEGBİS'le ifade alınması dayatıldı. Şimdi iddianamenin doğrudan yüzüme okunmayacağına dair iki itirazımız var. Birincisi dokunulmazlığımızın devam ettiği, ikincisi anayasanın 83/1 maddesinde düzenlenen mutlak dokunulmazlık.
“Bir milletvekilinin yargılanabilmesi için yasama dokunulmazlığının usulüne uygun kaldırılması gerekiyor. AYM'ye yapılan denetim talebi bir denetim yapılmadan dokunulmazlığı kaldıran madde denetime tabi tutulmadı.
“Dokunulmazlık ancak meclis kararı ile kaldırılabilir. Bir yasa değişikliği ile kadırılamaz. Meclis kararı olmadığı için dokunulmazlığın kaldırılması usulüne uygun olmamıştır. Dokunulmazlığın kaldırılması anayasada düzenlenmiştir.
"Dokunulmazlık kamu yararına konulmuş bir haktır"
“Yasama faaliyeti yürütürken herhangi bir baskı altında kalmasın, ciddiyeti olmayan fezlekeler TBMM'yi meşgul etmesin diye düzenleme yapılmıştır. Bunun yanında milletvekilinin kendini savunması için bu düzenleme yapılmıştır. Kamu yararına konulmuş bir haktır. Dokunulmazlığın nasıl bir hak olduğu AİHM tarafından belirtilmiştir.
“Hazırlık komisyonuna sevk edilmesi, komisyonun herkesi dinlemesi, bunu değerlendirmesi ve komisyon 83/1'deki maddelere uygun mudur? Bunların tespit edilmesi gerekir. Karma komisyonda iddia ciddi bulunursa genel kurula sevk edilir. Fezleke oylamasında savunma yapacak milletvekiline savunma süresi bile verilmemiştir.
“Her fezleke, milletvekilinin yargılanmasının ilk aşamasıdır. Bizlerin savunma hakkı ortadan kaldırılmıştır. Bu usul yerine getirilseydi her milletvekili ayrı ayrı AYM'ye başvuru yapabilirdi ancak yasa düzenlemesi ile yapıldığı için 110 imza toplanması şartı oluştu.
“Dokunulmazlık kaldırılırken dönem sonuna kaldırılır. İster bir fezlekesi olsun ister bin fezlekesi olsun. Dokunulmazlığı kaldırılacaksa dönem sonuna kadar kaldırılır. Milletvekili yargıya gittiği zaman dokunulmazlığının kaldırılması gerekir. Dokunulmazlığı olduğu zaman kaçsa dahi bir şey yapamaz mahkemeler.
"Tamamen kaldırılsın dedik, iktidar istemedi"
“Dokunulmazlık öyle kaldırılmaz dedik, 83/2'nin tamamıyle kaldırılmasını istedik. İktidar kendisine dokunmak istemediği için yapmadı.
“Benim şu anda dokunulmazlığım var mı yok mu? Binali yıldırım kadar dokunulmazlığım var. Ben size şimdi hakaret etsem fezleke hazırlayıp meclise gönderirsiniz. Düzenlemeyi geriye dönük kaldırdılar. Bizim referandum süreci dışında tutabilmek için hukuksal ve siyasi olarak rezil bir karar çıkardılar. Mustafa Şentop inkar ett. Genel başkan bizden istedi biz de düzenleme yaptık dedi.
“Dokunulmazlığın kaldırılması uyduruk bir şey değil. Anayasaya aykırı bir işlem yapılmışsa denetim yapılmalıdır. Sizin burada yapmanız gereken dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne götürmeniz ve hukuksuzluğu ortadan kaldırmanız gerekir.
“Bu tür davalarda sorumluluk ağır. Suçun yükü ağır ceza ve asliye ceza mahkemelerin atılmaz. MİT ve Genel kurmay başkanları gibi yargılamalar yüksek mahkemede yapılmalı. Milletvekillerini de kapsayacak şekilde AYM'de yargılamanın yapılabileceği şekilde düzenleme yapılmalı. Yasanın düzeltilmesi amacıyla AYM'ye götürmenizi isteyeceğiz."
Avukat Belen söz aldı
Demirtaş'ın savunması ardından Avukat Bahri Belen söz alarak, "Anayasa'nın 83. maddesi 2. fıkrasında değişiklik yapan yasada değişiklik yapılması talebiyle AYM'ye göndermenizi talep ediyoruz. Meclisteki partilerin ve parlamenterlerin AYM'ye başvurusu konusunda sayısal olarak yeterli olmadığı için sadece ve sadece yerel mehkemeler konusunda karar alınmıştır" diye konuştu:
"Anayasa'ya aykırılık iddiasının farkına vardığında AYM yargılamayı geri bırakır. Bu Anayasa normu üç şey düzenliyor. Birincisi, bu normun Anayasa'ya aykırı olduğuna siz kanaat getirebilirsiniz. İkincisi, taraflar sizi bu konuda ikna edebilir. Üçüncü bir şık ise bizim ciddilik iddiamız sonrasında sizde Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünebilirsiniz. AYM'nin bir düzenlemesi ciddilik konusunda bize yol gösteriyor.”
Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman ise, “Anayasa değişikliğinini denetim dışına çıkarılmak istenmesi tali iltidarın kurucu iktidar olma yolunda yaptığı değişikliktir. Gerektiği zaman AYM’nin rejimi koruma görevi cardır. Hukuk devletimin gereği de budur. Bu talebi karara bağlarken husulara dikkat edin" diye konuştu.
Erdoğan'ın avukatları: Sanık cezalandırılsın
Erdoğan'ın avukatları söz alarak “Usule ilişkin itirazların hiçbiri genel geçer değildir. Tutukluluk hali bu dosyadan değil bu dosyada ifade vermektedir. Sanığın cezalandırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Demirtaş: Bu dosyada tutuklu olmadığımı bilecek kadar hukukçuyum
Demirtaş “Bu dosyada tutuklu olmadığımı bilecek kadar hukukçuyum. Tutukluluk koşullarında ifade veriyorum diyorum, iyi anlaşılsın” dedi.
Demirtaş: Bir sonraki duruşmada burada bulunmak isterim
Heyet başkanı, taleplerin değerlendirilmesine bu sebeple her iki tarafa da yazılı beyanlarını bildirmesi için süre verilmesine karar verdi.
Bu karar üzerine Demirtaş söz alıp "Bu celsede karar vereceksiniz. Ben de avukatlarım da hazırlıklıyız. 'Bu talepleri ciddiye alıyorum değerlendirmek istiyoruz' gibi alıyorum bu ara kararınızı. Doğru mu?" dedi.
Heyet başkanı "Doğru, evet" diyerek yanıt verdi.
Mahkeme ara kararında sanığın iddianameye ilişkin yaptığı beyanların AYM’ye gönderilmesine ve ayrıntılı değerlendirmesine karar verdi.
Avukatları Demirtaş'ın sonraki duruşmaya getirilmesini talep etti. Heyet başkanının bu talebe yanıtı "Duruşma öncesinde karar veririz" şeklinde oldu.
Demirtaş söz aldı ve "Sonraki celse SEGBİS ile karar bildirecekseniz ben savunma yapmadım, o yüzden burada bulunmak isterim" dedi.
Bir sonraki duruşma 17 Mayıs'ta
Mahkeme ara kararında, Demirtaş ve avukatlarının anayasaya aykırılık hususundaki taleplerinin değerlendirilmesine bu sebeple her iki taraf avukatlarına da yazılı beyanlarını bildirmeleri için süre verilmesine, SEGBİS kaydının dökümünün yaptırılmasına, Demirtaş’ın bir sonraki celse hazır bulunması için cezaevi müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, bu nedenle duruşmanın 17 Mayıs’ta yapılmasına karar verdi.
Duruşmaya ara kararının verilmesi sonrası jandarmalar Demirtaş’ı salondan çıkaracaklarken izleyiciler onu görmek için hareketlenince salonda küçük bir karmaşa yaşandı. Bu sırada bir polis amiri Erdoğan’ın avukatlarının yanına yaklaşarak “Siz şimdilik kıpırdamayın salon boşalmadan çıkmayın” dedi.
Erdoğan'ın avukatı: Nereden geldiğinizi iyi biliyoruz
O sırada Erdoğan'ın erkek olan avukatı ile HDP Milletvekili Hüda Kaya arasında gerginlik yaşandı. Gerginliğin Erdoğan'ın avukatının Kaya'ya "Nereden geldiğini iyi biliyoruz" demesi üzerine yaşandığı belirtildi. Avukatların araya girmesiyle tartışma sona erdi.
Duruşma öncesi amirden Ağaoğlu'na: Seninle görüşeceğiz
HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Gülsüm Ağaoğlu, “Aile, vekiller, avukatlar ve basın dışındakileri burada bekletmekten men ediyorum” diyen polis amirine tepki gösterince amir, “Seninle görüşeceğiz” diye tehdit etti.
Duruşmayı izlemeye gelen Almanya Konsolosluğu ataşesi Onur Yel duruşma salonuna alınmadı. Hakların Demokratik Partisi milletvekillerinin yanısıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu duruşma salonuna girdi.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş duruşma salonu dışındaki bariyerleri geçtiği için polisler önünü keserek müdahale etmeye çalıştı. Alper Taş avukatların müdahalesiyle geçti.
Uluslararası temsilciler izledi
Basın mensupları duruşma salonuna alındı. Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş da salonda yerini aldı. Duruşmayı izleyenler arasında HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Nihat Akdoğan, Garo Paylan, Mizgin Irgat, Saadet Becerikli, Celal Doğan, Hüda Kaya, Mehmet Emin Adıyaman, Pervin Buldan, Ahmet Yıldırım, Mahmut Toğrul, Ayşe Acar Başaran, Dilan Dirayet Taşdemir, Ertuğrul Kürkçü, Mahmut Celadet Gaydalı ve Mahmut Nadir Yıldırım, CHP milletvekilleri Hilmi Yarayıcı ve Sezgin Tanrıkulu, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, HTKP Genel Başkanı Erkan Baş, Demirtaş'ın ailesi, İsveç Başkonsolosu Therese Hyden, İsviçre Konsolosluğu’ndan Nathalie Marti, Kanada Başkonsolosu Ulric Shannon, Norveç Büyükelçisi, Danimarka Başkonsolosu Jesper Kamp, Danimarka Konsolosluğu yetkileri vardı.
ÖHP, ÇHD, EHB, Adalet Nöbeti, İstanbul Barosu, Diyarbakır Barosu, Ankara Barosu, İzmir Barosu başta olmak üzere yüzü aşkın avukat yine duruşma salonunda. Demirtaş'ı savunmak için 1300 avukatın mahkeme heyetine vekalet verdiği belirtildi.
Havalimanındaki sözleri nedeniyle yargılanıyorDemirtaş'ın, 24 Aralık 2015 tarihinde Rusya ziyareti dönüşünde İstanbul Atatürk Havalimanında gazetecilere yaptığı açıklamadaki şu ifadeleri nedeniyle yargılanıyor: “Türkiye'de aslında toplumun Rusya veya başka bir ülkeyle savaş istediği falan yok. Bu AKP hükümetinin verdiği yanlış kararın sonucunda oluşmuş bir gerilimdir. Bunun bir hata olduğunu bizden önce Cumhurbaşkanı ve Başbakan ifade etmişti. Böyle hamasetle, 'Ülkeye ihanet ettiler, millete ihanet ettiler' teraneleriyle kendi hatalarını örtemezler. Çaldığınız, çırptığınız, bu ülkeye ihanet ettiğinizin haddi hesabı yok, şimdi bunları örtmek için büyük laflar ederek, yarın öbür gün yutacakları büyük laflar ederek, bugün bizim üzerimizden kendi hatalarını kapatmaya çalışıyorlar. Ben Sayın Davutoğlu’na şunu hatırlatmak istiyorum, yarın öbür gün yutacağın lafları bugünden söyleme.” Bu ifadeler üzerine daha önce açılan “Başbakana hakaret” ile “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” davaları düşmüştü. Aynı ifadeler üzerine açılan dava da “cumhurbaşkanına hakaret” davası olmuştu. TIKLAYIN - Demirtaş’a “Cumhurbaşkanına Hakaretten” 15 Bin Lira Para Cezası Demirtaş, 27 Şubat 2016’da Mersin'de yaptığı konuşmadaki sözleri nedeniyle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 15 bin lira tazminat ödemeye mahkum olmuştu. TIKLAYIN - HDP’li Vekillere Tutuklama ve Gözaltıların Kronolojisi Demirtaş, 4 Kasım 2016’dan beri Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu. Ayrıca, vekilliği ve HDP üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ ile Nursel Aydoğan'ın da aralarında bulunduğu dokuz HDP’li vekil de halen tutuklu. |
(TP/BK/HK)