HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kemalbay'ın gündeminde 19 Ocak 2007'de öldürülen Hrant Dink, 435 gündür tutuklu olan ve onlarca davadan yargılanmasına rağmen ilk kez duruşma salonuna getirilen HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, vekilliği düşürülen Leyla Zana, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na yönelik tehdit ve hakaret dolu açıklamalar, AKP-MHP'nin seçim ittifakı, Afrin'e yönelik top atışları vardı.
"Hrant Dink cinayeti aydınlatılmalı"
Kemalbay'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"11 yıl önce sevgili Hrant’ı kaybettik. Barış mücadelesinde çok önemli bir yoldaşımızdı.
"11 yıl içinde Hrant Dink cinayeti aydınlatılmadı. Evet, tetikçiler tutuklanabiliyor fakat devletin gözetiminde yapılan bu tip siyasi cinayetlerin faillerinin ortaya çıkarıldığını bugüne kadar görmedik. Tıpkı Musa Anter’de tıpkı Tahir Elçi’de olduğu gibi, Dink de devletin karanlık dehlizlerinde örgütlenen bir cinayetle yaşamını yitirdi.
"Türkiye halklarının birlikte yaşam özlemine yapılan bu tip cinayetler bizlerin mücadelesini yükseltmemiz gereken konular. Ne zamanki bu cinayetlerle yüzleşirsek o zaman barışın yoluna girmişiz demektir.
"Demirtaş güleryüzlü duruşuyle bize moral verdi"
"Bu mücadelenin en önemli yapı taşlarından bir tanesi HDP ve Türkiye halklarına en doğru şekilde seslenen kişi de Selahattin Demirtaş’tır. Bizler geçen hafta Eş Genel Başkanımızla 435 gün sonra selamlaşabildik.
"Siyasi soykırım operasyonlarının sonucu olarak 435 gün boyunca Selahattin Demirtaş duruşmalara getirilmedi. Bu tamamen keyfi ve hukuksuz tutumda, 435. gün, aslında dimdik duran güler yüzlü, Türkiye halklarına umut veren çok kıymetli siyasetçinin yargı önüne çıktığı değil, yargının onun önüne çıktığı gün oldu. Demirtaş rehin alındığı F tipi hapishanede bile umut üretebilen, siyasete katkı sunabilen, zinde, güler yüzlü duruşuyla bizlere de moral verdi. Bizler de binlerle haykırdığımız sloganlarla ona umut verdik. Bizler için çok güzel bir buluşma oldu.
"Demirtaş'la dayanışmaya Sincan'a bekliyoruz"
"Selahattin Demirtaş Türkiye’nin çok ihtiyaç duyduğu bir siyasetçi olarak her zaman Türkiye sorunlarına çözüm üretecektir. 'Eğer üyeliğim dahi düşürülse ben yine de bir Eşgenel Başkan gibi mücadele edeceğim' demişti mektubunda da. Biz gene böyle bir Selahattin Demirtaş ile karşı karşıya geldik. Yarın da sevgili Eşgenel Başkanımızın Ankara’da bir duruşması var. Yarın da tüm halklarımızı Selahattin Demirtaş ile omuz omuza durmaya Sincan’a çağırıyoruz.
Zana’nın vekilliğini düşürenler alkın iradesini yok sayıyor
"Siyasi meşruluğunu yitiren AKP-Saray rejimi muhaliflerini bu operasyonlarla etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bu çerçevede özellikle HDP’li milletvekillerine yönelik saldırıların hukukla, adaletle, vicdanla bağı kalmadı. Geçen hafta İdris Baluken’e 16 yıl 8 ay ceza verdiler. Abdullah Zeydan’a 8 yılı aşkın ceza verdiler. Bu cezaların aslında bu kürsüde yaptığı konuşmalardan kaynaklı olduğunu görürsünüz. Siyaset yaptıkları için, bu ülkenin egemenlerinin beğenmediği tarzda gerçekleri ortaya koydukları için milletvekillerimize Fethullahçı yapıların hazırladığı üfürükten fezlekelerle cezalar verildi.
"Gene geçen hafta sevgili Leyla Zana’nın milletvekilliği bu çatı altında bir kez daha 24 yıl sonra düşürüldü. 24 yıl önce Leyla Zana TBMM çatısı altına halkın iradesiyle halk tarafından gönderilmişti. O zaman da bu iradeye saygı duymayanlar tarafından vekilliği düşürüldü.
"Şimdi aynı anlayış kendini tekrar ediyor. O gün Leyla Zana’ya bu haksızlığı yapanlar, halkın iradesini yok sayanlar bugün AKP-Erdoğan-Bahçeli ittifakında vücut buluyor. Siz nasıl ki 24 yıl önce halkı yok sayan bu saldırınız sonucunda tarihin çöplüğüne atıldıysanız, bugünkü temsilciler de tarihin karanlık sayfalarında yerlerini alacaklar. Fakat bizim mücadelemiz yine devam edecek. Biz yine sokaklarda, meydanlarda, halkın içinde olacağız.
"Kaftancıoğlu’na yönelik linç kampanyasını kınıyorum"
"İşte bakın bugün gene CHP’nin İstanbul İl Başkanı’na yönelik bir saldırı başlatıldı. Ben CHP İstanbul İl Başkanı sevgili Canan Kaftancıoğlu’na başarılar diliyorum. AKP-Erdoğan iktidarının sevgili Canan Kaftancıoğlu’na yönelik nefret dilini, linç kampanyasını kınıyorum.
"Bütün kadınlar CHP İstanbul İl Başkanı’na sahip çıkmalı"
"Bugün neredeyse grup konuşmasının yarısı bu konuya ayrıldı. O kadar büyük bir utanç ki bu kendisini alkışlamak için oraya getirilen amigolara sayın Kaftancıoğlu yuhalatılıyor, linç ruh haliyle hedef gösteriliyor. Tam da son KHK’nın yol açtığı sivillere cezasızlık politikasına uygun bir şekilde İstanbul İl Başkanı’nı hedef gösteriyor. Bu kabul edilemez, bütün kadınlar İstanbul İl Başkanı’na sahip çıkmalı.
"Bahçeli’nin partisinin anahtarını AKP’ye teslim etmesi şaşırtmıyor"
"Bugün Bahçeli peşinen partisinin AKP ile ittifak yaptığını ilan ediyor. Böyle bir şey söyleyemez. Eğer farklı siyasi yelpazelerde olsaydılar ittifaktan söz edebilirdik ama bunlar aynı kafada. Hepsi haklarını koruyanların karşısında olan, ırkçı, militarist, cinsiyetçi yapıların yanında olan iki siyasettir. Bu ırkçılıktır, başka halkları yok saymaktır, talepleri yok saymaktır. Dolayısıyla Bahçeli’nin partisinin anahtarını AKP’ye teslim etmesi şaşırtmıyor. Birlikte savaşı körüklemek için düşmanlık politikaları için iş birliği yapmışlardır.
"Kendi koltuklarını korumak için Efrîn söylemi geliştiriyorlar"
"Bugün Efrîn’de dünyanın nadide demokrasilerinden biriyle karşı karşıyayız. Sürekli Rojava’ya yönelik savaş söylemleri üretiliyor. Bu savaşı gündemde tutma çabasıdır. Mevcut iktidarını sürdürebilmesinin yegane yolu Kürt düşmanlığı ve savaşı gündemde tutmaktır.
"Kendi koltuklarını korumak için Efrîn söylemi geliştiriyor ve Türkiye halklarına düşmanlık dayatıyorlar." (HK)