Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin dün (15 Temmuz) yayımlanan “Türkiye’de Seks İşçilerine Yönelik Cinsel Şiddetin İzlenme Raporu 2025”, seks işçilerine yönelik cinsel şiddetin yaygınlığını ve şiddete karşı mücadelede yaşanan yapısal engelleri gözler önüne serdi.
Araştırma, altı kentte (İstanbul, Ankara, Mersin, Antep, İzmir, Eskişehir) toplam 49 seks işçisi ile yapılan derinlemesine görüşmelere dayanıyor.
Raporda yer alan bulgulara göre, görüşmeye katılan 49 seks işçisinden yalnızca 5’i hayatı boyunca hiç cinsel şiddet yaşamadığını belirtirken, 44’ü en az bir kez cinsel şiddete maruz kaldığını ifade etti.
Şiddet biçimleri arasında kondomsuz ilişkiye zorlama, tehdit, fiziksel saldırı, kaçırılma ve alıkonma sonrası nitelikli cinsel saldırılar yer aldı.

“Türkiye’de seks işçiliğine getirilmiş resmi bir yasak yok”
Failler müşteriler, polisler ve tanıdıklar
Araştırmaya katılan seks işçileri, şiddetin çoğunlukla müşteriler tarafından gerçekleştirildiğini bildirirken; bazı vakalarda polis memurları, sağlık çalışanları, partnerler ve organize suç grupları da failler arasında yer aldı.
Şiddet, evlerde, araçlarda, otel odalarında ve izole alanlarda gerçekleşti.
Yalnızca 7 kişi yaşadığı şiddeti, resmî makamlara bildirdi. Geri kalanlar polisten ya da yargıdan destek göremeyeceklerini düşündüklerini, bazıları ise şikâyet sonrası daha fazla ayrımcılık ve şiddet riskiyle karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi. Kolluk kuvvetlerinin sıklıkla seks işçilerini tehdit ettiği ve şiddete maruz bıraktığına ilişkin beyanlar da dikkat çekti.
Şiddete maruz kalanların çoğu, bir süre çalışamadıklarını, yoğun korku, panik atak ve sosyal izolasyon yaşadıklarını belirtti. Katılımcılar, yaşadıkları travmanın yalnızca fiziksel değil, psikolojik ve sosyal boyutlarıyla da hayatlarını derinden etkilediğini ifade etti.

FAU Seks İşçiliği Bölümü’nün manifestosu
Hayatta kalma aracı: Dayanışma ağları
Rapor, seks işçilerinin resmî destek mekanizmalarına erişimden büyük ölçüde uzak olduğunu, bunun yerine birbirlerine destek olarak hayatta kalmaya çalıştıklarını ortaya koydu.
Görüşülen seks işçilerinin çoğu, faillerin ceza almadığını, şikâyet sürecinin ise yeniden travmatize edici olduğunu belirtti. Özellikle trans seks işçileri, kimlikleri nedeniyle adli makamlarla temas kurmaktan çekiniyor.
Kırmızı Şemsiye, devlet kurumlarını seks işçilerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeye, adalet süreçlerini etkin işletmeye ve kapsayıcı destek mekanizmaları oluşturmaya çağırıyor. (TY)

