Demirbaş, duruşmada yaptığı savunmada, "Türkiye'nin çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli olduğunu söylemenin bölücülük olmadığını düşünüyorum. Her şeyi tekleştirmenin Türkiye'yi böleceğini düşünüyorum" dedi.
Savcı mütalaasında, "Demirbaş tarafından ortaya konulan görüşlerin PKK'nin görüşleriyle örtüştüğü ve PKK'nin anadilde eğitim, ulus-devlet ve tek devlet, tek millet, tek dil anlayışlarının terk edilmesi görüşlerini içerir, kampanyalarını destekler mahiyette olduğunu" iddia etti.
Savcı, Demirbaş'ın Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 220/8. maddesi uyarınca "Basın yoluyla terör örgütünü veya amacının propagandasını yapmak" suçlamasıyla 3 yıla kadar hapsini ve görevden alınmasını istedi.
Demirbaş'ı aralarında Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrukulu ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan 10'u aşkın avukat savundu.
Bağlar Belediyesi Başkanı Yurdusev Özsökmenler, Yazar Eşber Yağmurdereli'nin de aralarında bulunduğu bir grupta Demirbaş'a destek vermek amacıyla duruşmaya katıldı.
"Amacım kesinlikle örgüt propagandası yapmak değil"
Hakkında hazırlanan iddianamenin okunmasının ardından savunma yapan Demirbaş suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Ben hem eğitimci, hem de bir sosyologum. Bir belediyeci olarak ülkenin sorunlarıyla da ilgilenmek gereğini hissettim ve tek ulus mantığıyla yaklaşıldığında yaşanan sorunları anlatmak istedim" dedi.
Demirbaş, yaptığı savunmada belediyelerin hizmet anlayışının "yurttaş odaklı" olması gerektiğini belirtti ve ekledi:
"Amacım kesinlikle örgüt propagandası yapmak değil. Bilimsel bir çalışma yapmaktır."
Mahkeme heyeti sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı ek savunma talebini doğrultusunda duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (KÖ)