İstanbul’da Kadıköy Yeldeğirmeni'nde arkadaşları ile kartopu oynarken bıçaklanarak hayatını kaybeden gazeteci Nuh Köklü’nün öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşması bugün İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Bugünkü duruşmaya sanıklar Serkan Azizoğlu ve Nazım Coşanar’ın yanı sıra Köklü’nün yakınları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ve İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Eş Genel Başkanı Alper Taş katıldı.
“Gerisini hatırlamıyorum”
Duruşmada kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan tutuklu sanık Azizoğlu şunları söyledi:
“Suçlamaların hiçbirine katılmıyorum. Tek bir kartopu değildi, bayağı geldi camıma. Büyük ve pahalı bir cam. 'Atmayın' dedim ve dükkana girdim. Böyle dedikten sonra daha fazla attılar. 'Kocaman adamlarsınız atmaya utanmıyorsunuz' dedim. 'Sana mı soracağız kartopu oynayacağımızı' dediler. Bana vurdular. Sonra dükkana girdim, içerden sopa aldım. Dışarı çıktığımda yine vurdular tekrar içeri girip bıçak alıp dışarı çıktım. Vurdular, küfrettiler. Konteyner düştü üzerimize, 'ah' diye bir ses geldi. Gerisini hatırlamıyorum.”
Bunun üzerine mahkeme başkanı Selçuk Kaya, "Bıçakladığın anı hatırlamıyor musun?" diye sordu. Azizoğlu, “O anı hatırlayamıyorum. Evimden işime, işimden evime giderim. Onları tanımam. Bir çocuğum var devamlı onu hastaneye götürürüm. Onun derdine düşmüşüm. Benim bu insanlarla ne alıp veremediğim var” dedi.
Poliste verdiği ifadesi ile mahkemede verdiği ifadenin çelişkili olduğu hatırlatılan Azizoğlu şunları söyledi:
“Birinci kez uyardım. İkincide arbede yaşandı, dükkana üçüncü kez girdiğimde sopayla çıktım, dördüncüde de bıçakla çıktım. Ben vurmadım, bıçağın üzerine düştü. Bıçakla vurma anını hatırlamıyorum. Ben yerdeydim, beni darp ediyorlardı.”
“Bıçağı etrafa savurdu”
Tutuksuz sanık Coşanar da olayı şöyle anlattı:
“Serkan elindeki sopayı insanlara savurdu, elinden düşürdü. Başka biri aldı sopayı, Serkan da içeri girdi. Dükkanın camından aşağı seyrediyordum. İçerden bıçak alıp dışarı çıktı ve etrafına savurmaya başladı. Olay boyut değiştirdi. Dışarısı çok kalabalıktı. Aşağı indim. Bir arkadaşı sırt çantasından çektim, tekme atıyordu ve çekmem ayırmak amaçlıydı. Serkan'ın elinde bıçak vardı. Amacım onları ayırmaktı. Ayıramadım. Bir ses geldi, rahmetli ara sokağa girdi ve yere yığıldı. Ben esnafım işinde gücündeyim. Olay bayağı büyüdü diye ayırmak istedim. Sadece bir arkadaşı tuttum ve geri çektim başka bir şey yapmadım.”
“Esnaf esnaftır, polis polistir”
Müşteki avukatlarından Mehmet Ümit Erdem sanık Azizoğlu’na “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Esnaf gerektiğinde polistir, kahramandır' sözü var. Bu saikle mi hareket ettiniz, asayişi sağlamaya mı çalıştınız? Neden polisi aramak yerine kendiniz ceza vermeyi tercih ettiniz?” diye sordu.
Azizoğlu ise “Esnaf esnaftır, polis polistir. Polisi arasam yarım saat sonra geliyor. Ben kimseyi kovalamadım, ben onlardan kaçtım” diye konuştu.
“Benim raporum var”
Olaya tanık olan avukat Tamer Doğan da şunları anlattı:
“Olay anında yanımıza gelip bize bağırarak 'Uzaklaşın' dedi. Biz esnafı sakinleştirmeye çalıştık. Nuh gelip 'Niye lanlı konuşuyorsun' dedi. Esnaf da 'Bu camın kaç para olduğunu biliyor musunuz' diye küfür etti. Bıçaklama olayı oldu. 'Benim raporum var. Sıkarım, bıçaklarım' diye bıçağı temizledikten sonra bağırmaya başladı.”
Erdoğan’a mektup: “Gezici”ydi
Avukat Erdem, duruşma sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sanığın ağabeyinin Bimer kanalı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazılmış olan mektubu var elimizde. Mektup içerisinde Nuh Köklü'nün 'Gezici' olduğundan bahsediliyor, kendilerinin tarikat üyesi olduğu ve yardımlarını talep ettiği görülüyor. Bu mektup Adalet Bakanlığı tarafından mahkemeye gönderilmiş ve tamamen mahkemeyi yönlendirmek amacıyla yapılmış bir harekettir.”
Mektup, “Selamün Aleyküm” diye başlıyor ve aynı şekilde bitiyor.
Azizoğlu’nun tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, bir sonraki duruşma tarihini 21 Ekim 2015 olarak belirledi. İkinci duruşmada tanıklar ve şikayetçiler dinlenecek ve olay görüntüleri izlenecek.
Ne olmuştu? |
bianet'in eski editörlerinden gazeteci Nuh Köklü, 17 Şubat 2015’te saat 22:00 sularında arkadaşlarıyla birlikte Kadıköy'ün Yeldeğirmeni semtinde bulunan Dayanışma Evi'nden çıktı ve yürürken kartopu oynamaya başladı. Köklü'nün attığı kartoplarından biri çevredeki esnafın vitrinine denk geldi. Köklü, dükkânından çıkan esnafın saldırısına uğrayıp yere düşen arkadaşını kaldırmaya çalışırken dükkan sahibinin bıçaklı saldırısına uğradı. Kalbinden bıçaklanan Nuh Köklü, kaldırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde 23:50'de hayatını kaybetti. 46 yaşındaydı. İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada tutuklu sanık Serkan Azizoğlu “kasten öldürme, silahla kasten öldürmeye teşebbüs ve hakaret” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanıyor. Tutuksuz sanık Nazım Coşanar da “kasten öldürmeye yardım etmekten” yargılanıyor. |
(AS)