MAZLUMDER AFYON SULTANDAĞI RAPORU
"Saldırıya Yol Açan Bilinç Temizlenmeli"
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Afyon'un Sultandağı ilçesinde ölümle sonuçlanan adli bir vaka sonrasında Kürtlere yönelik gerçekleştirilen saldırılara ilişkin bir rapor hazırladı.
Raporda, olay sonrası taraf olmayan Kürtlerin de etnik kökenleri nedeniyle şiddete maruz kaldığı, saldırılar öncesi Türklerin evlerine aynı boyutta Türk bayrakları astığı, yetkililerin gerekli önlemleri aldığı, saldırganlardan kimsenin tutuklanmadığı belirtiliyor.
MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal raporda yer alan değerlendirmesinde, Sultandağı özelinde bir kez daha ortaya çıkan yanlış kodlanmış millet-i hâkime anlayışıyla kirletilen ve 'öteki' ile birlikte yaşamayı imkansız hale getiren ve Kürtleri eşiti olarak görmeyen Türk bilinçaltının temizlenmesi gerektiğini belirtti.
Aileler de cezalandırılmak istendi
MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Genel Yönetim Kurulu Üyesi Nurcan Aktay, Ankara Şube Başkanı Av. Şerife Gül Arıman, Uşak Şube Başkanı Av. Hüseyin Zorbozan, Afyon Temsilcisi Av. Murat Uçur, Cizre Temsilcisi Av. Abdullah Ümran Ekinci'nin Afyon'daki yaşayanlarla ve yetkililerle yaptıkları görüşmeler sonrası hazırladıkları raporda şu tespitler yer alıyor:
* Olayın tarafı olmayan kişiler etnik kökenleri dolayısıyla saldırılara maruz kaldı;
* Olayın tarafı olduğu iddia edilen kişilerin ailelerinde iki kişi tutuklanmış olmasına rağmen, aileler de cezalandırılmak istendi;
* Şu anki yetkililere mal edilemeyecek yılların getirdiği bir hassasiyet sonucu menfur hadiseler yaşandı;
* Saldırı düzenleyen kitle irtibatlı ve organize bir şekilde bir araya geldi;
* Saldırıya farklı ilçelerden katılım oldu;
Saldırı öncesi evlere Türk bayrakları asıldı
* Olaya karışmayan Kürt vatandaşların evlerine saldırı yapılmadan önce, Türk vatandaşları saldırıya uğramamak için evlerinin camlarına Türk bayrağı astı;
* Bayrakların aynı büyüklükte olduğu gözlemlendi ve saldırıdan önce asılmış olması bayrakların bir grup veya kişilerce dağıtılıp dağıtılmadığı konusunda soru işareti oluşturdu;.
* Emniyet güçleri saldırılar vuku bulduğunda derhal olay yerine ulaştı ve hadiselerin büyümesi engellendi;
* Can kaybı olmamakla birlikte, olay esnasında fenalaşan ve sağlık sorunları yaşayan kişiler oldu;
* Olaylarda, cinayet ile hiç ilgisi olmayan Kürt vatandaşlarına ait ev ve arabaların camları kırıldı;
* Saldırılara karışan 20 kişi gözaltına alındı, ancak herhangi bir tutuklama olmadı;
* Olaylardan sonra bir kısım esnaf kendi isteği ile bazı esnaflar da aldıkları tehdit sonucunda Kürt vatandaşlara gıda satışı yapmadı;
* Kürt vatandaşlara gıda vs. ihtiyaçlarını satmayarak ayırımcılık suçu işleyen esnaflar hakkında hiç bir işlem yapılmadı;
* Aileler çocuklarını okula gönderemerdi;
* Kişilerin yetkililerce tehcir edilmek istendiği iddiası taraflarca yalanlandı.
Ulus devlet politikasından vazgeçilmeli
Raporun sonuç ve öneriler kısmında şu noktalar belirtildi:
* Komşuluk ilişkileri ve esnaf-vatandaş arasındaki gerginliğin ortadan kalkması için Vali, Kaymakam ve yetkililerin kolaylaştırıcı bir rol oynaması gerekiyor.
* Kürt vatandaşlara yönelik ambargo koymakta ısrar eden esnafa, işledikleri ayrımcılık suçu sebebi ile gerekli cezai işlemler yapılmalı.
* Bayrağın, Türk ve Kürt vatandaşları ayrıştırıcı bir biçimde kullanılması, bayrağın bir hedef gösterme aracı olarak kullanılması önlenmeli.
* Saldırı düzenleyenlerin birlikte ve organize bir şekilde bir araya gelip gelmedikleri araştırılmalı.
* Vatandaşların can güvenliği tehdidi altında yaşamalarına neden olan her türlü ayrımcılık uygulamaları cezalandırılmalı.
* Kürt-Türk meselesi hakkında yılların getirdiği bu hassasiyet devlet yetkililerince göz ardı edilmemeli, sorunların büyümemesi için gerekli tedbirler alınmalı.
* Devlet ulus-devlet politikasından vazgeçmeli, kısıtlanan, engellenen ve gasp edilen bütün haklar iade edilmeli. Kürt meselesinin eşitlik ve adalet temelinde çözümü için bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılması gereken bütün düzenlemeler anayasal güvence altına alınmalı.
Ne olmuştu?
Sultandağı’nda 28 Aralık’ta trafikte yaşanan yol verme tartışmasıyla başlayan kavgada Orhan Şahin (19) yaşamını yitirdi, Kıran ailesinden iki kişi tutuklandı.
MAZLUMDER Heyeti’ne konuşan İsa Kıran o gün yaşananları “Önümde bir araba aniden frene bastı. Bana çarpmak üzereydi. Sanki daha önceden bana kızmış gibiydiler. Bıçaklama kovalamaya başladılar” diye anlattı.
Olayın olduğu gün ve sonrasında büyük bir kitle Kıran ailesinin ve Kürtlerin yaşadığı bölgedeki ev ve arabalara saldırıldı. (BK/HK)
* Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.