Afyon'un Sultandağı ilçesinde 29 Aralık 2012 tarihinde trafikte yol verme tartışmasıyla başlayan kavgada bir kişi yaşamını yitirdi.
bianet'e konuşan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, bu olaydan sonra başlayan gerginliğin Sultandağı'nda yaşanan Kürtlere yönelik linç girişimine dönüştüğünü ve Kürtlerin valilik, kaymakamlık ve belediye başkanlığınca zorla göçe zorlandığını söylerken Afyon Valisi İrfan Balkanlıoğlu konunun adli bir vaka olduğunu, Kürtlerin göç ettirilmeye zorlanmadığını ve saldırıya teşebbüs edenlerin gözaltına alındığını belirtti.
Baluken: "Adli olay siyasi yana çekilip linç girişimine dönüştürüldü"
İdris Baluken, trafikte yaşanan tartışma sonucunda bir kişinin yaşamını yitirmesiyle beraber Sultandağ ilçesinde ikamet eden Kürtlerin evlerine yönelik 200-300 kişilik gruplar halinde ırkçı saldırılar gerçekleştiğini söyledi:
"Siyasi boyutu olmayan bir olay siyasi yana çekilerek Kürtlere yönelik linç girişimine dönüştürüldü. Dışarıdan getirilen gruplar, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı evlere yönelik saldırı dalgası başlattı. Bu saldırılarda ölüme sebep olacak silahlar kullanılıp, ırkçı söylemler dillendiriliyor. Bu linç kampanyası sonucunda, Kürt yurttaşlar evlerinden çıkamazken, ekmek gibi temel gıda malzemelerini bile polis eşliğinde farklı ilçelerden edinebiliyor"
Baluken, konuyla ilgili idari amirlerle görüştüklerini ve saldırının boyutuyla ilgili yetersiz müdahalede olduklarını gözlemlediklerini ve saldırganların yanında yer alarak aileler üzerindeki baskıyı arttırdığını söylerken ailelerin de idari amirler tarafından göçe zorlandıklarını belirttiklerini söyledi.
Baluken, Karabük'te de Kürt öğrencilere yönelik saldırılar olduğuna ve bu iki olayın da Başbakan'ın "Ya insan gibi yaşar ya da bu ülkeden çeker gidersiniz" şeklindeki açıklamalarından sonra yaşandığına dikkat çekti.
Olay meydana geldiğinde spor salonunda voleybol maçını izledikten sonra evine dönmekte olan İsa Kıran, Afyon'da yaşananları DİHA'ya şöyle aktarmıştı: "Arkamdan bir lastik sesi duydum. Arkama döndüm. Dönmeseydim araba çarpacaktı. Araba durunca 'Yavaş az kalsın beni eziyordunuz' dedim. Dört kişi üzerime çullandı. Ardından koşarak bir markete sığındım. Amcamları aradım. Onlar geldiğinde karşıdakilerin sayısı 100'ü buldu. Nasıl oldu anlamadık bu kadar kalabalık. Daha sonra hastanede kendimizi bulduk. O ölen kişi bıçak saldırısı sonrası ölmedi. Ortada bıçak saldırısı falan yok. Saldıran dört kişilik grup alkollüydü. O kişi fenalık geçirmişti orada. Hastanenin önünde 'Pis Kürtler buradan defolun' diye bağırıyorlardı".
"Vatansever adı altında oluşan ülkücü bir grup bunları bilinçli olarak yapıyor. Olayların bu noktaya gelmesinin sorumlusu bu gruptur" diyen Seyit Kıran ise evlerden çıkamadıklarını, çocuklarının okula gidemediğini, bütün Kürt ailelerine yönelik bir saldırı olduğunu söylemişti.
Vali: Saldırıyı Engelledik
Afyon Valisi İrfan Balkanlıoğlu ise bianet'e yaptığı açıklamada olayın yaşandığı gün Sultandağı'na gittiğini, Kürtlere yönelik bir linç kampanyası olmadığını, cinayet zanlısı kişilerin ailelerine yönelik saldırı girişiminin ise engellendiğini ve saldırı olmaması için her türlü önlemi aldıklarını söyledi.
"Pazar günü cenaze yapılırken de ilçede kaldım. İzinli olmasına rağmen Emniyet Müdürü'nü de çağırdım. Cenaze sonrası cinayeti işleyen kişilerin ailelerinin evine doğru yürüyüş başladı. 100'e yakın asker ve polis, TOMA ve biber gazıyla yürüyüşü engellendi. Görüntülerden tespit edilen 22 kişi gözaltına alındı. Yaşı küçük olanlardan bazıları serbest bırakıldı, diğerleri adliyeye sevk edildi. Bu grupta Afyon dışından kişilerin olmadığını gördük."
"Cezaların şahsiliği ilkesi var. Aileden biri suç işledi diye hepsini suçlayamayız. Ölen çocuğun ailesiyle de görüştüm. Cinayeti işleyenlerin ailelerine yönelik saldırının kan davasına dönüşeceğini, suçluların yakalandığını, masum insanların suçu olmadığını söyledim. Onları ikna ettik, her türlü provokasyona karşı da tedbirlerimiz devam ediyor."
"Aileleri göç etmeye zorlamıyoruz"
Balkanlıoğlu, Kürt ailelere yönelik göç etme baskısı yaptıkları yönündeki iddiaların da doğru olmadığını söyledi:
"Cinayeti işleyenlerin akrabalarından oluşan dört aile Kaymakamlığa artık burada iş bulmakta zorlanacaklarını, evleri değerinde satın alınırsa ilçeden gitmek istediklerini söylemiş. Bingöl'de görev yaptığımda da karşılaşmıştım, cinayet işlendiğinde sanıkların aileleri karşı taraf taciz eder diye gitmek istiyor. Kendi arzularıyla gitmek isterlerse yardımcı olurum ama kalıyorlarsa tırnaklarına zarar verdirmeyiz, herkesin seyahat ve yerleşme özgürlüğü var."
Balkanlıoğlu, Kürt ailelerin evlerinin tahrip edilmediğini, güvenlik güçlerinin dört aileyi koruma amaçlı evlerinin yanında bulunduğunu, ailelerin çocuklarının sadece bir gün okula gitmediğini ve onlara yönelik saldırıları engellemek için gerekli önlemlerin alındığını belirtti.
Kürtlerin 30-40 yıl önce Sultandağı'na göç ettiklerini, ilçenin inşaat işleriyle ilgilendiklerini ve görüştükleri esnaf ve vatandaşın Kürtlerle bir sorunları olmadığını, zaman içinde evlilikler yapıldığını ve kaynaştıklarını ifade ettiklerini söyledi.
Balkanlıoğlu, "Çorum, Maraş, Sivas'ta acılar yaşandı. Burada da bir takım provokatif kişilerin benzer acıları ortaya çıkarmasına mani oluyoruz" derken Sultandağı Belediye Başkanı Osman Avcar da Kürtlere yönelik linç girişiminin söz konusu olmadığını söyledi. (BK/HK)