Malatya Milletvekili Veli Ağbaba Şakran Cezaevi’nde yaşanan olaylarla ilgili soru önergesi verdi.
Şakran’da benzeri iddiaların daha önce de gündeme geldiğini hatırlatan Ağbaba, yaşananların bir kez daha çocuk cezaevlerinin derhal kapatılması gerektiğini gösterdiğini söyledi.
“Çünkü, çocukların yeri cezaevi değildir."
Ne olmuştu?
Şakran Cezaevi’ndeki tutuklu kadınlar avukatları aracılığı ile kamuoyuna yönelik bir mektup göndermiş, mektupta, cezaevinde oluşturulan özel ekiple tutuklulara psikolojik işkence yapıldığı ifade dilmişti.
Özgür Gündem'in haberleştirmesiyle kamuoyuna yansıyan mektupta, hamile olan 18 yaş altı üç kız çocuğunun sancıları olmasına rağmen revire gönderilmediği, tek kişilik hücrelerde tutuldukları ve zorla ayağı kaldırılarak sayıma dahil edildikleri anlatılmıştı.
Ayrıca bazı gardiyanların çocuk tutsakların odalarına girerek televizyon kumandalarını ellerinden alarak, ağır hakaretlerde bulunduğu da yazıldı.
Başgardiyanın bulunduğu ekibin A takımı olarak adlandırıldığı ve tutsaklara psikolojik işkenceler yapıldığı, tüm suç duyurularına rağmen başgardiyan ve ekibine dair hiçbir cezai işlem yapılmadığı da belirtildi.
Cezaevi müdürü sürüldü
Adalet Bakanı Kenan İpek’in cevap vermesi istemiyle verilen soru önergesinde, Şakran Cezaevi’nde çocuk mahkûmlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüz fiillerinin işlendiğinin iddia edilmesini ardından cezaevi müdürünün görevden alındığı da hatırlatıldı.
Şakran Cezaevi Müdürü Hamit Karslıoğlu bir kurum içi yazışmada cezaevinde çocukların birbirlerine işkence yaptıklarını yazmış, belge basına ulaşmıştı.
Karslıoğlu geçtiğimiz günlerde görevinden alınarak bir başka cezaevinde daha alt bir göreve atandı.
Sorular
Milletvekili Ağbaba soru önergesinde şu sorulara yer verdi.
* Konuyla ilgili başlatılmış bir soruşturma mevcut mudur?
* İddiaları araştırmak üzere müfettiş görevlendirilmiş midir?
* Konuyla bağlantılı olarak görevden el çektirilen başka personel var mıdır?
* Anılan hadiselerin mağduru olan çocukların ruhsal ve fiziki sağlık durumlarının iyileştirilmesi için hangi çalışmalar yapılmaktadır?
* Mağdur olduğu belirtilen çocuklar ile bu davranışlarda bulunduğu iddia edilenler hala aynı koğuşlarda mı kalmaktadır? Cezaevi değişikliği söz konusu olmuş mudur? Olmadıysa koğuş veya cezaevi değişikliği ne zaman yapılacaktır?
* Cezaevini ziyaret ederek bahsedilen hadiselerin vehametini bizzat araştıracak mısınız? (YY)
Şakran'da şiddet |
İzmir'deki Aliağa Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda (Şakran Cezaevi) çocuk mahpusların birbirlerine işkence yaptıkları geçtiğimiz şubat ayında, Müdür Hamit Karslıoğlu'nun imzasını taşıyan bir kurum içi yazışmanın basına sızmasıyla ortaya çıkmıştı. Yazışmada cezaevinde zayıf çocukların büyükler tarafından cinsel istismara uğradığı gibi bilgiler bulunuyordu. Ayrıca yazışmada çocukların yaşadıklarına dair şu ifadeler de yer alıyordu. * "Çocuk koğuşunda bir arada barındırılan çocuklardan ikisinin; hemen akşam yemeğinden sonra metal çay kaşığını yutup yutmayacakları konusunda iddiaya girip çay kaşığını birkaç kez bükerek dörde böldükleri ve sonra ekmek arasına ikişer parça koyarak yuttukları..." * "Ring aracı ile hastaneye gitmek adına sıvı deterjan içerek intihar görüntüsü verdikleri ve idarecilerin telaşına güldükleri..." * "İdrarlarını Cola vb. içeceklerle karıştırıp zayıf çocuklara içirdikleri..." * "atıştırıcı ilaç kullanan çocuğun, sağlık memurunun içmesini sağladığı ilacın kusarak çıkardığı, sonra diğer çocuklara sattığı, hatta diğer küçük ya da saf çocukların yemeklerinde bu ilaçları eriterek habersizce kattıkları, bu yemekleri tüketen çocukların şuursuz, sersem hareketlerine daha sonra beraberce güldükleri, kendinden geçen çocuğu ranzasına bağlayıp üzerine işedikleri..." * "Kuru çay otundan yaptıkları ve sigara dedikleri maddeyi yakmak için prizlerde olan 220 volt elektriği kullandıkları, sigara dedikleri maddeyi tavanda bulunan florasan lambasında yakmaya çalıştıkları..." * "Hastaneye gitme adına cam ve fayans parçalarıyla vücutlarını kestikleri..." * "Sekiz metre yüksekliğindeki bina duvarlarından gündüz saatlerinde çarşaf bağlayarak kaçmaya yeltendikleri, jandarma tarafından fark edildikleri..." * "Hekim tarafından atere alınmış, (alçı) tedavisi başlamış iken ateri hastaneye gitmek için defalarca söküp attıkları, hastaneye defalarca bu anlamda götürülüp getirildikleri, angarya için iş çıkardıkları, memuru oyaladıkları, devleti zarara uğrattıkları... * "Cinsel eğilimleri yüzünden kurumda olan çocukların bu arayışlarını ceza infaz kurumunda da sürdürdükleri, diğer zayıf çocuklara tecavüz ettikleri, hatta bunu grup olarak yaşadıkları..." * "Anüslerinden vücutlarına ne kadar uzunlukta hortumu alacakları yönünde kendi aralarında iddiaya girip denedikleri..." Sözkonusu yazışmada "infaz koruma memurlarının, kullanımı çocuklarca yasak olan emtianın geçmesine neden oldukları" da belirtiliyordu. |