Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aliağa Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaptığı incelemenin ardından hazırladığı raporu kamuoyuna duyurdu.
TTB’nin merkezindeki basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, Türkiye Psikiyatri Derneği adına Doç. Dr. Burhanettin Kaya katıldı.
Keyfi cezalar
Raporda, çocuklarla yapılan görüşmelerde çocukların “disiplin cezalarının keyfi verildiği, adaletsiz ve eşitsiz olduğu, bazı koğuşların ve bazı çocukların korunduğu, bazılarına ise fazlasıyla uygulanıldığından” yakındığı belirtildi.
Ayrıca çocuklar “kaza ile olan şeyler (bir şeyin kırılması, yırtılması, vb) kamera kayıtlarında kaza olduğu görülse bile hemen disiplin uygulandığını” ve “ardışık 2 gün, 1 hafta arayla 5’er günlük odaya kapatma cezasının uygulanabildiğini, uzun süreye çıkabildiğini” anlattı.
Tecrit
Raporda cezaevi müdürünün tecrit olmadığını söylediği de belirtildi.
“Mavi oda / süngerli odanın ne olduğunu sorduğumuzda, kişi ya da cezaevi güvenliği için 2-3 saat süreyle tutulanların buraya konulabildiğini ifade etti. ‘Çocuklarda hücre cezası olmaz’ ifadesinde bulundu. Kendi ünitelerinde odaya kapatma cezası verildiğini belirtti.
Çocuklar ise ifadelerinde bazı ünitelerden mavi odaya gidenler olduğunu ve üç gün odaya kapatma cezası verildiğini söyledi.
Raporda görüşülen çocukların mavi odada artık dayak atılmadığını, sakinleşsin diye 1-2 saat orada tutulup bırakıldıklarını söyledikleri de aktarıldı.
Kelepçe
Çocuklar TTB görüşmecilerine hastane ve mahkemeye götürülüş getirilişlerde zaman zaman kelepçe takıldığını söyledi.
Hastaneye götürüldüklerinde sadece sabah yemek yiyebildiklerini, akşama kadar aç kaldıklarını, akşam geldiklerinde birim arkadaşlarının onlara ayırdığı yemeği yediklerini, genelde diğer arkadaşlarının tetkikleri bitsin diye hastanede uzun süre beklemek zorunda kaldıklarını belirtti.
Dayak
Rapora göre,
* Görüşülen çocuklardan biri “Başmemurun odasında 4-5 CİK tarafından dövüldüğünü; önce elle vurduklarını, yere düştüğünde tekmelediklerini” belirtti. 1,5 ay içinde üç kez benzer biçimde dayağa maruz kaldığını anlattı. Bu odada kamerada olmadığını; yüzüne vurmadıklarını, vücudunda da iz kalmadığını” söyledi.
* Bir diğer çocuk “Bir infaz koruma memuru sürekli ters bakıyor, ters konuşuyor, tahrik etmeye çalışıyor sanki. Sonra bahçeye alıyorlar (personel bahçesi) orada dövüyorlar” ifadelerini kullandı.
* Bir çocuk da 3-4 ay kadar önce başka bir koğuşta kaldığı dönemde infaz koruma memurlarından dayak yediğini anlattı.
Hayati tehlike
Raporda ağır ruhsal sorunları olan çocukların cezaevinde tutulmaya devam edilmesinin çocuklar için hayati tehlike içerdiği de yazıldı.
“Ruhsal sağlıklarının daha da bozulmasına, sorunların kronikleşmesine ve ilerlemesine yol açmaktadır; cezaevinde aynı birimde kalan çocuklar için ek sorunlara yol açmaktadır.
“Psikososyal servis ve cezaevi idaresince dile getirilen bir başka ihtiyaç da; çocuk ve gençler için ulaşılabilir tam zamanlı bir Çocuk ve Ergen Psikiyatristinin olması gerektiğidir.”
Öneriler
TTB’nin önerilerinin bazıları şöyle:
* Çocukların maruz kalabildiği her tür şiddetin ortadan kaldırılması için önlem alınması; Ceza İnfaz Koruma memurları tarafından uygulanan her tür şiddetin saptanması, etkin biçimde soruşturulması ve yargılanması kritik önemdedir.
* Çocuklarla kurulan her tür iletişimde onlara saygı ile yaklaşmak ve kaba, incitici kelimelerden sakınılması gerekmektedir. Bu sadece bir hak değil aynı zamanda çocukların gelişimi, güçlendirilmesi, topluma entegrasyonları açısından da bir zorunluluktur.
* Çocuk ve gençlerin birbirlerine zarar verme ihtimal ve imkânlarının olduğu, birbirlerini incitici davranışlara karşı bu konuda gerekli ek tedbirlerin alınması,
Adil yaklaşım
* Tüm ünitelerde kalan çocuklara eşit ve adil yaklaşım sağlanması; disiplin cezalarının, etkinliklere katılımın da adillik ve eşitlik algısını destekleyecek biçimde uygulanması; ardışık, sık disiplin cezaları, tecrit uygulamalarının kaldırılması;
* Cezaevi hekiminin tam zamanlı olmasının sağlanması, kampüs hastanesinde tam zamanlı çocuk psikiyatrisi alanında uzman hekimlerin istihdamının sağlanması,
Gizlilik ilkesi
* Hekim ve psikososyal destek birimleri ile görüşme, muayene ve değerlendirmelerde üçüncü kişilerin odada bulunmaması, gizlilik ilkesine uyulması önem taşımaktadır.
* Hastane sevkleri sırasında çocuklara kelepçe uygulanmaması; bu tip uygulamaların soruşturulması; sevkler sürecindeki uygulamaların izleminin yapılması, bu alanda yaşanan sıkıntıların saptanması ve giderilmesi gerekmektedir.
Tedaviye erişim
* Doktora, uygun tetkik ve tedavilere ulaşımda, hastane sevklerinin hızla gerçekleştirilmesindeki sıkıntıların giderilmesi kritik önemdedir.
* Cezaevi çalışanlarına çocuk ve ergen ruh sağlığı konusunda eğitim desteği sağlanması, bu konuda üniversitelerden destek alınması, uzmanlık derneklerinin bu konuda istekli olduğu bilgisinin alındığı, gönüllü grubun düzenli yapacağı ziyaretlerle bu gereksinimler yönünden destek vermesi hatta bu konuda bilimsel verilerin artırılması yönünde projeler geliştirilmesinin uygun olduğu,
Yanlış yapılanma
* Cezaevinin psikososyal kısmında görev yapmakta olan psikologların Adalet Bakanlığı’na bağlı çalışan memur olmaları ve sicil amirlerinin cezaevi müdürü olmaları ve aynı zamanda çocuklara ceza veren disiplin kurulu üyeleri olmalarının mesleklerini özerklik içinde gerçekleştirmeleri önünde bir engel teşkil etmektedir. Bu durumun aynı zamanda görüşme yapılan çocuklarla güven ilişkisi kurulmasının önünde bir engel olduğu düşünülmektedir.
* Ağır ruhsal bozuklukları olan çocukların cezaevinde tutuluyor olmalarının ruhsal tabloda yıkıcı, ciddi bozucu etki yaptığı/yapacağı açık bir gerçekliktir. Bu durumdaki çocukların yeri cezaevi değil, gerekli ruh sağlığı desteği, tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarının sağlanacağı birimler olmalıdır. (YY)
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.