UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Denizli’deki Laodikya Antik Kenti'nde antik dönemde temizlik ve sağlık tanrıçası olarak bilinen Hygieia'ya atfedilen heykele ait baş bölümü gün yüzüne çıkarıldı.
Geçmişi milattan önce 5500'lü yıllara uzanan Laodikya'da Kültür ve Turizm Bakanlığının yürüttüğü Geleceğe Miras Projesi kapsamında kazı ve restorasyon çalışmalarına Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlık ediyor.
Milattan önce 2'inci yüzyıla tarihlenen Batı Tiyatrosu sahne binasındaki kazı çalışmalarında 2 bin 100 yıl öncesine ait irili ufaklı çok sayıda heykel parçası bulundu.
Hygieia'a atfedilen heykel başı ticaret kenti olarak bilinen Laodikya'nın aynı zamanda bir tıp okuluna sahip olduğu tezini güçlendirdi.
Kazılarda antik çağda tıp tanrısı Asklepios'un kızı olan sağlık ve temizlik tanrıçası Hygieia heykelinin baş bölümünün gün yüzüne çıkarıldığını dile getiren Prof. Dr. Şimşek, heykelin kalan bölümünü bulmak için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Şimşek, Hygieia'nın hijyen kelimesinin kökeni olduğunu, o dönemde bu tanrıçanın hastalıklara deva bulduğu inancının var olduğunu aktardı.
Şimşek şu bilgileri paylaştı:
"Bu tıp okulunda yetişen birçok doktordan antik kaynaklar söz ediyor. Hristiyanlığın yayıldığı dönemde bir göz merheminden söz ediliyor. Dolayısıyla göz doktorlarının da çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu yönüyle Hygieia heykeli çok önemli.
"Normal boyutlardan biraz büyük olduğunu düşündüğümüz bir baş. İnce gözenekli, beyaz mermerden yapılmış. Bu bölgede tıbbın ne kadar önemli olduğunu, sağlıkla ilgili özellikle de önemli doktorların olduğunu zaten antik kaynaklardan biliyorduk. Yakın bir tarihte ben ümit ediyorum heykelin alt bölümü de bulunacak. Buradaki tıp faaliyetleri olduğunu destekler şekilde sağlık tanrıçası Hygieia'nin heykel başını bulmamız gerçekten bizi kazı ekibi olarak çok heyecanlandırdı.
Bir de erken döneme ait bir baş olması itibarıyla bizi çok heyecanlandırdı. Özellikle de Geç Helenistik ve İmparator Augustus dediğimiz yani klasik sanatın tekrar canlandırıldığı çok ince işçilikli bir eser olması bakımından önemli diye düşünüyorum."(AÖ)