Türk Tabipler Birliği (TTB) Öğrenciler Kolu ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Öğrenci Komisyonu’nun gerçekleştirdiği basın açıklamasında ülseratif kolit ve glokom hastası Uğur Tekdal ile lenf kanseri Mesut Tanrıkulu ve diğer tüm hasta tutsaklar için “burada sesleri dışarıya ulaşamayacak kadar zayıflayan yoldaşlarımızın haykırışı olmak, herkesi bu zulme dur demeye çağırmak için toplandık” denilerek kamuoyu duyarlılığa davet edildi.
“Cezaevi sistemi ölüm aracı haline geldi”
Basın açıklamasında İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 6 Nisan’da yayınladığı hasta tutsak raporlarına da değinildi. Rapora göre; Türkiye cezaevlerinde 230’u ağır olmak üzere toplam 412 hasta mahpus bulunuyor. Cezaevlerinin sistemin ölüm aracı haline geldiği belirtilen açıklamada ayrıca “Adalet Bakanlığı uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmış hakları ihlal etmekte, korkusuzca suç işlemektedir. Geçtiğimiz aylarda onca kampanyaya rağmen İrfan Eskibağ ve Şehabettin Yücel’in tedavisine izin verilmemiş; yoldaşlarımız açıkça katledilmiştir” denildi.
Öğrencilerin beyaz önlükle katıldığı yürüyüşte “Hasta tutsaklar onurumuzdur” ve “Girtiyên siyasî rûmetê me ne” (Siyasi tutsaklar onurumuzdur) sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından grup dağıldı.
Nedibe Tekdal: “Uğur bir ayda 10 kilo zayıfladı”
Yürüyüşe katılan Uğur Tekdal’ın annesi Nedibe Tekdal oğlunun hastalığının çok ilerlediğini, 1 ayda on kilo zayıfladığını ve ilaçlarının verilmediğini belirterek tahliye edilmezse bile tedavisinin uygun koşullarda yapılmasını istediğini bianete anlattı.
Eda Yakmaz: “Acilen tedaviye başlanmalı”
Bianete konuşanTekdal’ın avukatı Eda Yakmaz ise Tekdal’ın bugün Üniversite hastanesine götürüldüğünü, verilecek rapor sonucunda gerekli ilaçların alınabileceğini belirtti. Yakmaz, hasta tutsakların ring aracında elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye götürülmesinin hastaların durumunu zorlaştırdığını ifade ederek Tekdal’ın da bu durumdan rahatsız olduğunu, acilen bir üniversite hastanesinde tedavisine başlanması gerektiğini söyledi.