10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı günü nedeniyle Rixos Grand Ankara Oteli'nde gerçekleştirilen toplantıda "Toplum Temelli Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı" açıklandı.
Toplantıda Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de ruh sağlığı konusunda yapılanları ve yakın gelecekte atılması planlanan adımları anlattı.
Akdağ, "Toplum Temelli Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı"nına göre, ruh sağlığı düzgün olmayan hastaların kısa süre yatarak tedavi görmesinin ardından tedavilerine Ruh Sağlığı Merkezleri'nde devam edileceğini söyledi.
Sağlık Bakanı, "Akıl hastaneleri tarih oluyor" dedi.
"Hastaların, evlerinden uzak hastanelerde aylarca yattığı akıl hastaneleri tarih oluyor."
"Hedef, eve en yakın yerde tedavi"
Akdağ, planı şöyle açıkladı: "Örneğin, ağır ruhsal sorunu olan bir vatandaşımıza nasıl hizmet vereceğiz? Bu hizmet, modelinde, hedefimiz hastanın evine en yakın yerde hizmet alabilmesidir. Eğer, kısa süreli bir yatış gerekiyorsa, o ildeki bir psikiyatri kliniğinde, yataklı bir kurumda kısa süreli yatışı sağlanacak. Bundan sonra, Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezleri diye isimlendirilen bir merkezde takip edilecek."
Akdağ, acilen yatarak tedavi görmesi gereken ve saldırgan davranışlarda bulunan kişilerin tedavisinin hastanelerde yapılacağını, kısa süreli tedavi sonucunda hastaların Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezleri'ne yönlendirileceğini ifade etti.
Akdağ, "akıl hastaneleri"nin dezavantajlarını şöyle açıkladı:
"En mükemmel akıl hastanesinde de yatsanız, oradaki personeli en mükemmel şekilde de geliştirseniz, bu uzun süreli yatışların olduğu hastanelerde bir müddet sonra personelin davranış biçimi değişiyor. Hastaya karşı davranış biçimi farklılaşıyor. Bunları süreç içinde ortadan kaldıracağız."
Toplantıyı düzenleyenlerden Prof. Dr. Medaim Yanık da, dünyada bu tip hastanelerin kaldırılmaya başlandığını belirterek, dünyada ruh sağlığı konusunda üç model olduğunu söyledi: Hastaların büyük hastanelerde kalmasını öngören birinci model. Hastanelerin tamamen kapatıldığı ikinci model ve denge modeli diye tanımlanan üçüncü model.
"Eylem Planı'nda denge modeli benimsenmiştir. Büyük akıl hastanelerin küçültülmesi, büyük hastanelerin inşa edilmemesi, devlet hastanelerinin bünyesinde psikiyatri kliniklerinin oluşturulması ve Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri'nin oluşturulması hedefleniyor."
"Çocuk psikiyatrisi uzmanları yetersiz"
Sağlık Bakanı Akdağ konuşmasında, bölgesel çalışan ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde sorunlar yaşandığına ve çocuk psikiyatrisi konusunda uzman sayısının yetersizliğine de değindi.
"Ülkemizde sekiz ruh sağlığı hastanesi inşa edilmişti. Bunlar, bölgesel hizmet veren hastanelerdi. Bir anlamda Siirt'teki, Bitlis'teki hasta Elazığ ya da Adana'ya, bazen İstanbul'a gitmek zorunda kalıyordu. Şu anda her ilimize psikiyatri uzmanı atanmış durumdayız. Psikiyatri bozukluğu olan kişiler, bazı özel durumlar haricinde bir ilden bile gitmiyorlar."
"Çocuklarımız için bunu henüz sağlayabilmiş değiliz. Bunun için üzülüyoruz. Çünkü çocuk psikiyatrisi uzman sayımız henüz yetersiz. Bu alanda da eğitim kontenjanlarını artırdık. Çok yakın bir zamanda bu uzman arkadaşlarımız da her ilde görev yapmış olacak. "
Şu anda Türkiye'de 29 Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezi var. Akdağ, bu sayının 236 olmasını amaçladıklarını söyledi.
"İlgili merkezlerin şu anda sayısı 29. Bu sayıyı artıracağız. İlk etapta, 236 Toplum Temelli Ruh Sağılı Merkezi düşünüyoruz. Bu merkezlerde, psikiyatri uzmanı, sosyolog, sosyal çalışmacı, uzman hemşirelerin çalıştığı alanlar olacak. Merkezlerde, hastaların rehabilitasyonlarına katkı sağlamak için uğraş terapistleri olacak."
Ruh Sağlığında Mobil Hizmet
"Hatta buna rağmen hastamız, bu merkeze günübirlik olarak gidip evine dönemiyorsa, hastanın gelmeme durumu varsa, hizmete ulaşamıyorsa hizmeti hastanın ayağına götürerek, evinde mobil hizmet ekibiyle de acil tedavisi yapılacak. Yani, bu toplum temelli, hasta odaklı, kapsamlı ve entegre bir hizmet modeli olacak. Bu hizmet modelinde, süreç içerisinde aile hekimlerimizle de irtibat haline geçilecek." (IC)